Tek tanrılı dine inanan firavun: Akheneton (M.Ö. 1400 – 1347)
Firavunların içinden güneş gibi parlayan Akheneton, tek tanrılı inanca sahip bir muvahhid idi. O, putları kırdırmış ve ancak Allah'a ibadet edilebileceğini savunmuştur.
Eski Mısır'da esas olarak çok tanrılı bir din vardı ve bu din binlerce yıl hüküm sürmüştü. Halk, hükümdarları geçerken "Ey biz canlıların tanrısı, yaşa, varol!" diye tezahürat yapardı. Yani hükümdarlarına (Firavun) ilahlık atfetmek gibi çok yanlış bir inanca sahiplerdi. Firavun, tanrının oğlu veya doğrudan doğruya yeryüzünde yaşayan bir nevi tanrı gibi kabul ediliyordu.
Firavunların saltanatı 3000 yıldan fazla sürdü ve bu arada otuz hükümdar sülalesi birbirini izledi. M.Ö. 1364 yılına gelindiğinde babası III. Amenhotep ölünce 18'inci sülaleden Ameophis IV (Akheneton) tahta çıktı. Bu sırada Mısırlılar başta Amon olmak üzere birçok tanrıya tapıyorlardı.
Tahta çıktıktan 5 sene sonra 41 yaşında iken kendisine büyük bir manevi değişiklik hâsıl oldu. Akheneton; Tanrı'nın bir, isminin ise Aton olduğunu halkına ilan etti. Tapınaklardaki bütün putların kırılmasını, duvardaki tanrı (!) isimlerinin kazınması emretti. Ameophis (imparatorluk tanrısı Amus razı olsun anlamındaki) olan adını Akheneton (Aton'un hadimi, yani hizmetkârı) olarak değiştirdi. Mısır'da o asırda halk, tam 13 adet tanrıya inanıyordu.
Akheneton bu tanrıları (Ra, Maat, Hathor, İsis, Nephthys, Set vb.) reddederek tek Tanrı'ya ibadet edilmesini bir ilanla halka duyurdu.
Akheneton'un inandığı ve halkın da inanmasını istediği tanrı, kendi ifadesine göre, yalnız Mısırlıların değil, bütün insanların, bütün kâinatın tanrısı idi. Güneş'i, Ay'ı, yıldızları yaratan 'O' idi. Başlangıcı olmayıp ezeliydi. Her şeye gücü yeterdi. Her şeyin yaratıcısıydı fakat O'nu yaratan yoktu.
Akheneton, eski inancın başşehri olan Teb şehrine karşılık yeni başkenti kurdu ve adına "Aton'un ufku, Aton'un çevresi" anlamına gelen Amarna dedi. Ölünceye kadar da bu şehirde yaşadı. Burası yeni dinin yaşanacağı ve Teb'deki düşmanlardan uzak bir sığınak olarak tasarlanmıştı. Bu şehir, tarihteki ilk planlı yerleşimlerden biriydi. Binalar, tapınaklar ve yollarıyla tamamen Tanrı Aton'a ibadet etmek için düzenlenmişti. Amarna'nın tamamlanmasına yakın Kral ve eşi Nefertiti şehre yerleştiler.
Akheneton'un bir şiiri
Yazdığı bir şiirde Akheneton şöyle diyordu:
"Tanrı uludur, birdir, tektir.
Ondan başka tapılacak yoktur.
Bir tanedir,
O'dur her varlığı yaratan
Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh…
Ta başlangıçta (ezelde) vardı Tanrı,
Tek varlıktı o.
Hiçbir şey yokken o vardı.
Her şeyi o yarattı (…)
Ezelden beri süregelen varlığı
Ebediyete kadar sürecek.
Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman."
Mısır'da adetler
Eski mısırda yaşlı bir adam gençlerin bulunduğu bir yere gelince gençler oturdukları yerden kalkmak zorundaydılar. Erkekler sünnet oluyorlardı. Domuz eti yemek haramdı. Tapınağa girmeden önce el ve ayaklarla yüz belirli bir ritüele uygun olarak yıkanıyor, yani abdest alınıyordu. Cinsel ilişkiden sonra da mutlaka yıkanmak lüzumu vardı (gusül abdesti).
Akheneton çok tanrılı dinin yanında sihir ve büyüyü de yasakladı. Karnak tapınaklarını kapatıp Amon rahiplerinin görevine son verdi.
Hz. Yusuf'un Akheneton'dan önce Mısır'da yaşadığını biliyoruz. Demek ki Akheneton'un ortaya çıkmasını, Hz. Âdem'den beri süregelen ve Hz. İbrahim'le devam eden ve son peygamber Hz. Muhammed'e (sav.) kadar uzanan o tek kaynağa bağlamak akla yakın olacaktır.
Akheneton'a karşı ayaklananlar
Akheneton'a ilk karşı çıkanlar ve bu yeni inancı beğenmeyenler; din adamları yani çok tanrılı dinin rahipleri oldu. Bunlar eski sistemin devamından nemalanıyor, çıkar sağlıyorlardı. Mısır halkından bir kısmını da arkalarına alarak firavunu dinsizlikle suçladılar. M. Ö. 1347 yılında şüpheli bir şekilde öldü. Ölümü konusunda halen net bir bilgi veya kanıt bulunamamıştır. Mezarının yeri de bilinmemektedir.
Akheneton öldükten sonra yerine geçen Tutankhamon, rahiplerin isteklerine boyun eğdi. Adını Tutankhamon yaparak, başkenti eski yerine taşıdı ve eski din tekrar serbest oldu. Hz. Musa gelene kadar batılın hükmü Mısır'da sürecektir.
Prof. Dr. Sefa Saygılı
KAYNAKLAR
- Eski Mısırda Bir Muvahhid. Ali Gürbüz. Zafer Dergisi.
- Fizilal'il Kur'an. Cilt 8. Seyyid Kutup. Sy. 299.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Prof. Ahmet Saltık ve saçmalamaları (27.07.2021)
- Boşanma ve çocukların durumu (14.07.2021)
- Harika bir fenomen: Acıkmak (26.06.2021)
- Evlatlarıyla ilgilenen babalar da kazançlı! (23.06.2021)
- Gıda üreticimiz: Arı (12.06.2021)
- Üniversite sınavına günler kala gençler nasıl hazırlanmalı? (08.06.2021)
- Dikkatimizi çekmeyen ancak çok önemli parçamız: Kaşlarımız (04.06.2021)
- Hayatından çizgilerle Freud (27.05.2021)