Kâğıda dâir - 5
(Bu makâlenin dördüncü bölümü geçen hafta neşredilmiştir)
Kâğıda Dâir makalemizdeki yazı altlığı bahsine devam edelim. Üzerine sülüs-nesih kıt'aların rahatlıkla sığabileceği tahmînen 18x26 cm. eb'âdında (bu ölçüler her altlıkda aynı olmaz, birkaç cm. değişebilir) 20-30 tane kabaca kâğıd, 3-5 mm. kadar kalınlığı sağlayacak şekilde üst üste konarak, kenarları tesviye edilir. Bunların sadece iki uzun kenarı, ince deriden birer band yardımıyla, köşelere yakın yerinden birbirine tutturulmakla altlıkın esâsı hazırlanmış olur. Kâğıdların böyle birbirine yapıştırılmadan üst üste tutturulmasının sebebi, onların yumuşaklığından ve istenilen şeklin verilebilmesinden yararlanmak içindir. Altlığın iki yüzüne gelmek üzere en alt ve en üste konan kâğıdlar, tezhîbli yâhud resimli olur, bâzan deriden de yapılır veya ebrû kâğıdıyla kaplanır (Resim 1). Yazı altlıkları arasında Üsküdârî Ali Çelebi tarafından Sultan III. Mustafa için hazırlanan şâheserle gözlerinizi nurlandırmak isteriz, buyrun işte: (Resim 2).
Ta'lîk kıtalar daha küçük formadaki (takrîben 21x12 cm. eb'adında) kâğıdlara enine olarak yazıldığı için, altlığı da o nisbete uygundur (meselâ 14x23 cm.). Murakka' germek usûlüyle hazırlanan ta'lîk altlığı -diğerinin aksine- sert ve ince bir plaka hâlinde olur. İki yüzü ekseriyâ deri kaplıdır. Eski örneklerde bez veya kadife kaplı olanı da görülmüşdür.
Yeri gelmişken murakka'nın gerilmesinden de bahsedelim: Nemlendirilerek gevşemesi sağlanan kâğıdların üstüste yapıştırılması ve kuruduğunda gerilmesiyle ince ve sağlam bir mukavva meydana gelir. Kâğıdların biri ötekinden, her tarafıyla birkaç cm. büyük olduğu için, bu kenar fazlalıkları yapışdırıldığı yere bağlı olur. Kuruyunca kavis yapmaz. Bu usûle murakka' germek denir.
Ta'lîk kâğıdının -enine ve bâzan mâil olarak yazılması sebebiyle- elin dokunmasıyla yağlanıp kirlenmesi ihtimali fazla olduğundan, bu teması önlemek üzere ta'lîk yazı altlığında, yandan bağlı bir yarım kapak vardır. Ta'lîk kâğıdı, altlıkla bu kapak arasına sıkıştırılır ve satır bitdikçe yukarıya çekilerek yazmağa devâm edilir. Meşhur ta'lîknüvis Hulûsi Efendi (1869-1940) gibi, kapaksız ta'lîk altlığı kullananlar da vardır.
San'at yazılarını bir masada yazmak da kābildir. Ancak bu takdirde, görüş açısını 90 derecede tutabilmek için, üstü yazandan tarafa meyilli veya gözün tepeden -kuşbakışı- görebileceği alçak bir masa gerekir. Nitekim Osmanlı yâdigârlarından hat üstâdı Hâmid Aytaç (1891-1982) eserlerini böyle bir masada yazmakda idi.
Celî yazıların, yukarıda bahsedilen normal altlıklarda yazılmasına imkân yokdur. Sığabilecek eb'adda bir yazı için büyükçe bir mukavva veya tahtadan, bağdaş kurarak istifade edilebilir. Meşhur Sâmi Efendi'nin (1838-1912) celî altlığı böyle bir mukavva olup, bizde mahfûzdur. Hattâ, üstünde de merhûmun istif denemeleri vardır. Daha büyük celîlerin, geniş bir oda veya sofada yazılmak zarûreti vardır. Geçen asrın celî hattatlarından Abdülfettah Efendi (1815-1896), Sultan Abdülmecid devrinde Süleymaniye Camii'nin celîlerini yeniden yazarken, bu büyük yazıların yazılmasında yer cihetinden sıkıntı çekdiğini pâdişaha arzetmiş. Hünkâr da, Abdülfettah Efendi'ye rahatlıkla yazabileceği sofaların bulunduğu bir konak –ki Vezneciler ile Bozdoğan Kemeri arasında imiş- ihsânında bulunmuşdur.
Böyle bir hâdise daha eskiden de cereyan etmişdir: XVIII.asrın muteber hat üstâdlarından Yahya Fahreddin Efendi (ö.1756), Nuruosmaniye Camii'nin celîlerini hazırlarken "Büyükçe celî yazmak, humbara atmağı meşk eylemek gibidir ki, Kâğıthâne'de meşk olunur. Kâğıdın genişliği, bizim evlerimizin arsaları kadar ve belki daha fazla olmakla, ona göre bir konağa muhtacız ki, arzû etdiğimiz şekilde yazılabilsin" demesi üzerine, bu sözü Yirmisekizzâde Mehmed Said Paşa duyar ve pek hoşuna gider. 1755'de sadrâzam olunca, hemen böyle geniş bir ev alıp Yahya Fahreddin'e hediye eder. Hattatımızın câmi yazılarından ancak iki satırını bu yeni evde yazabildiğini ve sonra vefat etdiğini Tuhfe-i Hattâtîn kaydediyor (s.581).
(Yazının devamı gelecek hafta…)
Prof. Uğur Derman
Resimaltları:
Resim 1: Sâmi Efendi'nin sülüs-nesih yazı altlığı.
Resim 2: Ali Üsküdârî'nin Sultan III. Mustafa için hazırladığı yazı altlığı şâheseri.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.