Türkiye yoluna devam ediyor
Seçim akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı balkon konuşması önümüzdeki günlere ilişkin bir manifesto niteliğindeydi.
Erdoğan konuşmasında birbirleriyle bağlantılı üç önemli konuyu vurguladı.
Birincisi AK Partinin 31 Mart seçimlerinde oyunu artırarak çıkması.
% 45'e yakın bir oy milletin hala Cumhurbaşkanı'na ve AK Partiye olan güvenine işaret ediyor.
Oy geçişkenliğinin yüksek olduğu Türkiye'de oy oranını bu şekilde stabil tutabilen, düşse de tekrar yükseltebilen bir başka tecrübe söz konusu olmadı.
Özellikle kesintisiz bir şekilde 17 yıldır iktidar olan bir parti için bu durum önemli bir başarı olarak kaydedilmeli. Elbette kaybedilen büyülşehir belediye başkanlıkları için bir muhasebe şart.
Nitekim Erdoğan da bu kayıpların ciddi bir muhasebe vesilesi olacağının mesajlarını vermiştir.
İkincisi ise dört buçuk yıl boyunca Türkiye'nin seçim gündeminin olmaması.
Iktidar için "kılçıksız" bir dönem.
Bu durum iktidardaki her parti için hem iç hem de dış meselelerle daha fazla ilgilenmesi için önemli bir şans.
Ekonomi ve politika başta olmak üzere eğitim, sosyal politika alanlarında hızla atılması gereken adımlar var.
Özellikle dış politika alanında bizi yoğun bir hareketliliğin beklediği aşikar.
Seçim gündemi dolayısıyla ertelenen dış geziler ve diplomatik temasların yoğunlaşması söz konusu olacak.
Bununla bağlantılı olarak üçüncü konu ise değişim ve reform.
AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanlığı sisteminin yoluna devam edebilmesi için reform sürecinin hem AK Parti hem de bürokrasi düzeyinde başarıyla yürütülmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç kimsenin partiden ve partinin taşıdığı davadan daha önemli olmadığını vurgulayarak yalnızca sistemin işlerliği açısından değil, partide de ciddi değişimlerin işaretini verdi.
Bu elbette kolay olmayacak. Ancak güçlü iktidar döneminde ve güçlü lider iradesi bu değişimler için çok önemli avantajlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyaset tarzı da değişim ve reformlar için oldukça müsait. Herhangi bir kırılmaya mahal vermemek ve toplumsal dinamizme eşlik ederek yol almak gerekecek.
Bu açıdan değişimin kodları ise üç ana eksende ön plana çıkıyor: Tedrici olması, toplumun reflekslerinin dikkate alınması ve aynı zamanda partinin birlik ve beraberliğinin gözetildiği bir değişim süreci akla en yatkın olan senaryo.
Bununla birlikte sistemin oturması ve işlemesi için de reform süreci işleycek.
Kısacası hem AK Parti hem de Türkiye yoluna devam ediyor, etmek zorunda.
Bu durum önümüzdeki seçimler ve fakat daha önemlisi Türkiye'nin selameti açısından kaçınılmaz görünüyor.
Veysel Kurt
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Seçim sonuçları ne söylüyor? (02.04.2019)
- Kararsızlık mı o da ne demek ? (28.03.2019)
- Netanyahu ve Trump: İşgal Üzerine Kurulmuş Ortaklık (26.03.2019)
- Yerel seçimlerin siyasi atmosferi (25.03.2019)
- Millet kime oy vermez? (21.03.2019)
- Müslümanlar saldırı altında (18.03.2019)
- Cezayir’in değişimle imtihanı (14.03.2019)
- Cezayir’de değişim rüzgarları (08.03.2019)