Neden korkuluyor?
İstanbul'da belediye başkanlığını kimin kazandığı konusunda hukuki süreç devam ediyor. CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile AK Parti adayı Binali Yıldırım arasındaki oy farkı 30 binlerden 18 binlere düşmüş durumda. Bazı ilçelerde tüm oyların bazılarındaysa geçersiz oyların sayımı devam ediyor. Milli iradenin sandığa ve sandıktan sonuçlara tam olarak yansıdığı konusunda kamu vicdanının tatmin edilmesi gerekir.
AK Parti'nin sonuca itirazda bulunmasına CHP kanadından yüksek dozda tepki gösterilmesi ve İmamoğlu'nun sürekli bir şekilde mazbatamı verin açıklamaları yapması anlaşılabilir değil. Çünkü itiraz süreci seçimin bir parçasıdır. Bu pratiği hem önceki seçimlerde hem de bu seçimde CHP de çeşitli şehirlerde yaptı. Buna rağmen ortaya çıkan somut problemlerin araştırılması ve seçmen nezdinde adaletin sağlanabilmesi için işletilen takvime gösterilen bu tepki anormal karşılanıyor. Tuhaf bulunuyor. Hem de 120 CHP'li vekil sandık başlarında görevde bulunmasına rağmen bunun yapılması anlaşılamıyor. Bırakın Yüksek Seçim Kurulu işini yapsın.
CİDDİ SORUNLAR VAR
Nitekim CHP de hem Sancaktepe'de hem Keşan'da hem de Giresun'da seçime itiraz ederek oyları yeniden saydırdı. İstanbul'da olan şey de aynısıdır. CHP oyların yeniden sayımına tepki gösterdikçe ve bu sürece küresel ortaklarını dâhil etme yöntemine başvurdukça "neden korkulduğu" yönündeki soru işaretlerini daha fazla gündeme getiriyor. Kamuoyunda bugünlerde en fazla sorulan sorunun "acaba niye endişe ediyorsunuz" bağlamında olmaya başlaması dikkat çekicidir.
Ayrıca YSK'ya bağlı il ve ilçe seçim kurulları da milli iradenin tam olarak sandıktan çıkması yönünde çaba içinde olması gerekir. Süreci uzatacak yönde verilen kararların hiç kimseye bir faydası olmuyor.
Çünkü İstanbul'da tespit edilen sorunlar ciddi kuşkuları barındırıyor. Oy yazımında kaydırma hatasının pek çok yerde yapılması ve geçerli bazı oyların geçersiz sayılmasında pervasızca davranılması gerçeklikten kopuk görünüyor.
Nihayetinde normal koşullarda olması gereken milli iradeye ve hukuka saygı çerçevesinde şeffaflığı koruyarak sayımların yeniden yapılmasının sağlanmasıdır. Şüpheler giderilemiyor ve toplumun kafasında soru işaretleri kalıyorsa gerekirse bunun çaresi bir şekilde bulunmalıdır. Hem CHP hem de AK Parti için geçerlidir bu. Aksi durumda bu töhmetle İstanbul'u yönetmek yıpratıcı olur.
Yusuf Özkır
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 31 Mart Seçimleri (02.04.2019)
- CHP’de mızrak çuvala sığmıyor (30.03.2019)
- İpin ucunu elinden kaçırma! (27.03.2019)
- Adaylara yeni reçete (22.03.2019)
- Kampanyalara Youtube ve sosyal medya damgası (20.03.2019)
- CHP neden kaybediyor? (15.03.2019)
- Bayrak inmez, ezan dinmez (12.03.2019)
- CHP ittifakının ucu bucağı (08.03.2019)