Eğitim bursları kimlere, nasıl verilmeli?
Sahip olduğumuz kişisel, kurumsal, toplumsal imkânların tamamı; değerlendirilme sorumluluğu bize tevdi edilmiş emanetlerdir. İhmal etmek, israf etmek, amacı dışında yahut verimsiz kullanmak; emanete ihanet anlamına gelir.
Öte yandan, dünyevî ihtiyaçlarımız ve uhrevî amaçlarımız bakımından; bize verilen nimetlerin tamamını, en iyi şekilde kullanma yahut değerlendirme zarureti var. Ekilen tohuma ya da dikilen fidana, kullanılan bağa-bahçeye-toprağa, verilen emeğe ve yapılan bakıma göre; insanlar bire sıfır, bir, üç, beş, yedi, dokuz, on bir ürün alabiliyorlar.
Hatta, kutsal metinlerde, kulluk görevini iyi yapan müminler; bire yedi yüz veren tohumlara benzetiliyor. "Bir tohumdan yedi başak çıkar, her başakta yüz tane bulunur" deniyor.
Büyüyen ve gelişen Türkiye'nin, en büyük sermeyesin; genç nüfus olarak ifade edilmektedir. Bu genç nüfusu iyi yetiştirerek, daha aktif ve verimli hale getirme yolunda; kullanılan yahut kullanılması gereken imkânlardan biri de eğitim bursları ve kredileridir.
Yeni bir öğretim yılının hazırlık çalışmaları devam ederken ve kredi yahut burs bütçelerinin dağıtım planları, programları yapılırken; bu konuda, birkaç noktaya temas etme gereği duyuyoruz. Çünkü, "bugün dünden, yarın bu günden daha iyi olma" mantığı ile hareket edilip, daha bilinçli bir sistematik içinde değerlendirilirse; kişisel, kurumsal, toplumsal maslahatlarımız açısından daha büyük kazançlar elde edilebileceğini biliyoruz.
AMAÇ VE USUL
Herhangi bir konuda; "niçin" sorusunun cevabı amacı, "nasıl" sorusunun cevabı usulü gösterir. Kendimize bu soruları sorup, cevaplarını bulabilir ve ona göre hareket edebilirsek; yaptığımız iş amacı bakımından "meşru", usulü bakımından "münasip" demektir.
Hayatın bütün alanlarında ve konularında olduğu gibi; eğitim alanında da iki temel amacımız olmalı. Attığımız her adım, tuttuğumuz her cephe, verdiğimiz her emek, kullandığımız her imkân, harcadığımız her kuruş; ülkemiz ve toplumumuz, dünyamız ve insanlık âlemi için faydayı temin eden ve zararı engelleyen sonuçlar doğurmalı.
Ancak; buraya ilave edilmesi gereken öncelikli ve önemli bir husus daha var. Hissedilen ihtiyaçlar ve o ihtiyaçları karşılamak için yapılan faaliyetler; acil olma ve hayati değer taşıma derecesine göre sıralanmış olmalılar.
Ülkeler ve toplumlar; tıpkı insanlar gibi, çok sayıda organın sistematik birleşiminden meydana gelen canlı organizmalardır. Bu organizmaların bütününün ya da her bir organının oluşturulması, geliştirilmesi, çalıştırılması, korunması, desteklenmesi, düzeltilmesi; çok önemli unsurlardan, az önemli unsurlara doğru planlanır.
Havasız kalmış insana su, susuz kalmış insana ekmek verilmez. Beyin kanaması yahut kalp krizi geçiren hastanın; önce koluyla, bacağıyla, hatta gözüyle, kulağıyla ilgilenilmez.
O halde, "zekâtın ve infakın, iyiliğin ve yardımın eğitim alanına tahsis edilen kısmı" diye tanımlayabileceğimiz bursların ve kredilerin; amacı bakımından en verimli, usulü bakımından en doğru bir şekilde kullanılması gerekir. Ortaya çıkacak dağıtım plan ve bütçesi; Türkiye'nin öncelikli ve önemli ihtiyaçlarına göre şekillenmeli, hayati derecede önemli olan alanlara ve konulara göre düzenlenmelidir.
ORTAK BİLGİ BANKASI
Her şeyden önce; bir piyasa araştırmasına ve analizine ihtiyaç var. Acaba hangi kişiler, kurumlar, çevreler; kimlere, ne kadar, niçin ve nasıl burs yahut kredi veriyorlar?
Bunların içinde; kötü niyetlerle kullanılanlar da var mı? Birileri, bu imkânları ve ihtiyaçları; gizli hesapları ve gayrı meşru amaçları doğrultusunda, "insan avı" için tezgâha ve tuzağa dönüştürüyorlar mı?
Yaşanmış tecrübeler; istismar örnekleriyle ve öyküleriyle dolu. Bilindiği kadarıyla, ihtiyaç sahiplerine imkân sunmak; kötü niyetliler için, ele geçirmenin en etkili yolu.
Bu konuda, özel bir çalışma yapılıp; eğitim burslarıyla ilgili hal ve gidişi inceleyen, irdeleyen bir rapor hazırlanmalı. Bir yandan kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, yerli ve yabancı misyon organizasyonları tarafından yapılanlar bir ortak bilgi bankasında toplanıp; öte yandan, öncelikli ve önemli ihtiyaç alanlarının haritası çıkarılarak, ilgililerin bilgisine ve istifadesine sunulmalı.
Bir başka ifadeyle; tüm burs ve kredi hizmetleri, anlayış ve işleyiş bakımından, daha sistematik hale getirilmeli. Mevcut durum, faydayı temin etme ve zararı engelleme açısından alıcı gözüyle bakılarak değerlendirilmeli; gelişen ve değişen şartlar doğrultusunda, bir adım daha ileri götürülmeli.
BALIK TUTMAYI ÖĞRETMEK
Kamu kurumları ve özel hayır kuruluşları aracılığıyla yapılan iyilik ve yardımlarda; genellikle, acıkana balık ikram etme yoluna gidiyoruz. Böylece, insanları pasif tüketici haline getirip; bağlı ve bağımlı olma çizgisinde tutuyoruz.
Oysa, bir adım sonra kendi imkanlarını oluşturacak ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde; balık tutmayı öğretmeliyiz. Hatta, bunun da ötesine geçerek; balık üretme çiftliği kurup, başkalarının ihtiyaçlarını da karşılayacak hale gelmesini temin etmeliyiz.
Bunun yollarından biri; ihtiyaç sahibi insanlara, bursları ve kredileri "şartlı" vermek olabilir. Kendisi ve ailesi, ülkesi ve toplumu, dünyası ve insanlık âlemi için "katma değer" üretecek şekilde; faydayı temin eden ve zararı engelleyen süreçlerden birinin anlamlı, değerli parçası haline gelebilir.
Ayrıca, dün başlatılan ve bugün devam ettirilen iyilik ve yardım zincirinin; yarınlardaki halkaları da planlanmalıdır. Oluşturulacak anlayış ve geliştirilecek işleyiş sayesinde; geçmişte "burs alanlar" listesinde bulunan her bir fert; gelecekte, "burs verenler" listesinde yerini almalıdır.
İyi değerlendirebilirsek; insan unsurları bakımından da, imkân unsurları bakımından da, çok büyük bir potansiyelimiz var. İstikbalimizin ve istiklalimizin teminatı olan milyonlarca çocuğun ve gencin içinde; kimileri elinden tutulup geleceğe taşınmak için, kimileri şeytanın adamlarından ve adımlarından korunmak yahut kurtarılmak için bizi bekliyorlar.
Zekeriya Erdim
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Güçlü aile, güçlü toplum (18.07.2018)
- Sivil eğitim şûrası (14.07.2018)
- Yeni Milli Eğitim Bakanı’ndan beklenenler (11.07.2018)
- Sanatın matematiği, matematiğin sanatı (07.07.2018)
- Fuat Sezgin Hoca’nın milletimize mirası (04.07.2018)
- En büyük anket (30.06.2018)
- Yeni Türkiye’de ne okuyalım, ne yazalım? (27.06.2018)
- Uzlaşma kültürü (23.06.2018)