Arama

Zekeriya Erdim
Haziran 30, 2018
En büyük anket

Belirli bir konuyla ilgili olarak, çeşitli kişilerin bilgilerini ve görüşlerini alıp yorumlama işine; anket ya da kamuoyu araştırması deniyor. Bu sistematik değerlendirme sonunda; hedef kitlenin eğilimi, yaklaşık olarak öğreniliyor.

Geçtiğimiz günlerde; bir seçim süreci yaşadık. Yapılan anketler, kamuoyu araştırmaları üzerinden; gidişatı yorumladık.

Konu siyasi olduğu için; hedef kitleler açısından, yeteri kadar şeffaf ortamlar yoktu. Rengini ya da eğilimini belli etmeyenlerin çokluğu yüzünden; sandıklardan, sürpriz sonuçlar da çıktı.

Şimdi; zıt görüşlerin yoğun bir şekilde yarıştığı, hatta çatıştığı günleri geride bıraktık. Hayatımız, büyük ölçüde normale döndü; yeniden, yeni bir yolun başına ulaştık.

İşte bu noktada; ortak paydalarda birleşip bütünleşmeyi gerektiren bir durum var. İçeride ve dışarıda; atılması gereken adımlar, yapılması gereken işler bizi bekliyorlar.

Her birimizin; daha iyi günler görme ve gösterme hedefine yönelmemiz gerekiyor. Yollarımızın ve hallerimizin kesişmesi; her yerde, herkes için, iyilik ve güzellik üretecek bir potansiyel anlamına geliyor.

YENİ TÜRKİYE

Öncelikle anlamamız, kavramamız, kabul edip karar kılmamız gereken şey şu ki; Türkiye, tarih sahnesinde, yeni bir döneme girdi. Kaderimizin yönü değişti; zamanın ruhu, bizi çok anlamlı ve değerli bir noktaya getirdi.

Bir yandan, kendi istiklalimizin ve istikbalimizin yıldızı parlamaya başladı; öte yandan, dünya ve insanlık âlemi için, rol model olma şerefine eriştik. Ülke ve toplum olarak, kültür ve medeniyet geleneğimizin genetik kodlarını güncelleyerek; yeniden, tarihe yön verme hakkının ve sorumluluğunun peşine düştük.

Bir adım sonra; Fırat kenarında bir kuzuyu kurt yese, hesabı bizden sorulacak. Bugün, dünyanın dört bir yanında, bayraklar gibi dalgalanan ismimiz ve imajımız; yarın, hutbelerde ve meclislerde okunacak.

Bu ağır ve şerefli yükün; devletin ve milletin bütün unsurları ile paylaşılması gerekir. İlk adım ise; kapsama alanı bakımından geniş, geçerlilik süresi bakımından uzun bir istişare ve işbirliği içine girmektir.

SİZ OLSAYDINIZ?

İnsanların üç enerji kaynağı var. Beden enerjisini, akıl enerjisini, ruh enerjisini iyi organize edip sinerjiye dönüştürebilenler; olağanüstü denilebilecek düzeyde büyük başarılar elde ediyorlar.

Bu güç ve imkan denklemi; insanların örgütlü yapısı olan toplumlar için de geçerli. Büyük hamleler yapılmak ve üstün başarılar elde edilmek isteniyorsa; devletin ve milletin statik enerjisi, iyi bir organize ile kinetik enerjiye dönüştürülmeli.

Yetki ve sorumluluk makamında bulunanlar, sistematik bir istişare ve işbirliği mekanizması oluşturup; beşikten mezara herkese, "Siz olsaydınız ne yapardınız ve nasıl yapardınız?" diye sormalı. Din, devlet, vatan, millet sorumluluğu taşıyan ve bu ülkede, bu toplumda birlikte yaşayan her bir fert; bildiklerini, bulduklarını, duyduklarını, düşündüklerini ulaştırıp sürece dâhil edecek şekilde cevap vermeli.

Onun da ötesinde; tespitlerimizi ve tekliflerimizi, tenkitlerimizi ve uyarılarımızı süzme raporlar haline getirip, ilgili makamlara sunmalıyız. Bunun için; hem dikkate alınıp değerlendirileceğinden, hem de aykırı bulunan eleştirilerimizin anlayışla karşılanıp hoş görüleceğinden emin olmalıyız.

Böylece; belki de dünyanın en büyük anketini ve kamuoyu araştırmasını, sürekli yapmış oluruz. Ortak aklın ve iradenin aydınlığı altında; sorularımızın doğru cevaplarını, sorunlarımızın uygun çözümlerini daha kolay buluruz.

Ayrıca, insan ve toplum psikolojisinin doğal sonucu olarak; birlikte alınan kararların arkasında, birlikte durulur. İstişare ve işbirliği anlayışı ve işleyişi hayatın bütün alanlarında ve konularında uygulanırsa; hem bir yaygın eğitim sürecine dönüşüp yeni nesilleri geleceğe hazırlar, hem de içinde bulunduğumuz tüm çevre ve ortamlar daha huzurlu ve güvenli olur.

YOL HARİTASI

Bu yeni dönemde; yeni yol haritalarına ve yön tabelalarına ihtiyacımız var. Tarih boyunca, kendiliğinden oluşan ve makulde, mümkünde buluşan kamu vicdanının işaretinden ve istikametinden; her şeyin en iyisi, en güzeli, en doğrusu çıkar.

Yeter ki biz; iletişim kanallarını açık tutalım. Birlikte yönetme anlayışı ve işleyişi içinde; söyleyecek sözü, yapacak işi olan herkesi sürece katalım.

Evlerimiz, okullarımız, camilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, şirketlerimiz, cümle kamu kurumlarımız; hücrelerden, dokulardan, organlardan, organizmalardan azami derecede istifade edilecek şekilde yönetilsin. Yuvarlananlar bile yumuş tutsunlar, bin bilenler dahi bir bilmeze danışsınlar; böylece, yolumuz ve yönümüz eşitlensin.

Bunun için; yasal düzenlemeler yahut tepeden inme talimatlar beklemeyelim. Hemen her birimiz, kendi yetki ve sorumluluk alanlarımızda, konularımızda; kollarımızı sıvayıp uygulamaya girelim.

Tarih yazacak bir ülkeye ve topluma yakışan budur. Ortak aklın ve iradenin oluşturacağı, geliştireceği muazzam güç ve imkanla; enerji kaybı asgari düzeye indirilmiş, katma değer üretimi azami seviyeye çıkarılmış olur.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN