“Aile Okulu” çalışmaları ve “eğitim destek hizmetleri”
Uzun yıllardan beri, bıkmadan, usanmadan; hayatın ana unsurunun insan olduğunu, insanın terbiyesinin ana rahminde başlayıp mezara kadar devam ettiğini söyleyip duruyoruz. Bu noktadan hareketle, bir temel tesbitte bulunup; "Eğitim safha ve süreçlerinde aileler okullardan, anneler ve babalar öğretmenlerden ve idarecilerden daha öncelikli ve önemlidir" diyoruz.
İddiamızın icraata dönüşmesine katılmak ve katkıda bulunmak için; aile eğitimi ve danışmanlığı konusunu, özel ilgi ve ihtisas alanlarımızdan birisi haline getirdik. Seksenli yılların başlarından itibaren; okullarda konferanslar ya da seminerler, salonlarda açık oturumlar ya da paneller, medya kanallarında röportajlar ya da periyodik programlar düzenledik.
Hemen her etkinlikte; üst başlık "aile okulu" oldu. Bu isim ve imaj hafızalarda yer etti, yerleşti; alanında bir "marka" ve "model" haline geldi.
Zamanla vakıflar, dernekler, belediyeler de benimseyip; aile eğitimi ve danışmanlığı hizmetleri vermeye başladılar. Giderek daha yoğun ve yaygın bir gündem haline geldi; toplumun belli bir kesimi, meselenin gereğini ve önemini anladılar.
İSTANBUL MEM'E TEŞEKKÜR
2018-2019 öğretim yılının başlarında, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından; bu alanda yeni bir çalışma başlatıldı. "Veli Akademileri" adı altında; okullarda, öğrenci velileri için, sertifikalı kurslar açıldı.
Temel amaç; aile ile okul arasındaki diyaloğu ve iş birliğini geliştirmek. Anneler ve babalar nezdinde farkındalık oluşturarak; eğitim, öğretim, yönetim faaliyetlerini çift kanatlı hale getirmek.
Okul Aile Birlikleri'nin desteği ile organize edilen söz konusu kurslara; gönüllü yahut istekli olan öğrenci velileri katılıyor. Mesai günlerinde ve saatlerinde icra edildiği için; babalar ile çalışan anneler, kapsama alanının dışında kalıyor.
Ayrıca, Okul İdaresi'nin istek ve iradesi ile Okul Aile Birliği yönetiminin gayret ve fedakarlığının; katılımı da verimliliği de etkilediğini görüyoruz. Toplam öğrenci ve veli potansiyeli ile kıyasladığımızda; bu hizmetten istifade edenlerin, azınlıkta kaldığını biliyoruz.
Geçen hafta içinde; biz de bir seminere davet edildik. Fakat, 1600 öğrencisi bulunan bir okulda; bu işleri eskiden beri yapan bilinçli ve istekli idarecilere, duyarlı ve gayretli velilere rağmen, biraz da hava muhalefetinin tesiriyle, 50-60 kadar anneye hitap edebildik.
Aldığımız geri bildirimlere göre; katılanlar çok memnun kaldılar. Okul ortamını daha olumlu ve verimli hale getirme konusunda, üstlenmeleri gereken rolün farkına varıp; diğer öğrenci velilerini de teşvik etme ve katılmalarını sağlama kararlılığı ile ayrıldılar.
Veli Akademileri'nin, sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de organize edilmesi; her bir öğrencinin annesini ve babasını kapsama alanı içine alması gerekir. Bu konuda, daha iyi bir tanıtım ve planlama yapılıp; okula devam eden her öğrencinin velisi için, belli bir eğitimden geçmek, kayıt yaptırmanın ön şartı haline getirilmelidir.
EĞİTİM DESTEK HİZMETLERİ
Seminer verdiğimiz okulun Aile Birliği Başkanı olan hanımefendi; o bölgede, kitap-kırtasiye işi yapıyormuş. Ancak, işinin ve işletmesinin adını; özel bir tercihle, "eğitim destek hizmetleri" koymuş.
Anlaşılan o ki, kendisi; hem eğitimci, hem de gönüllü hizmetlere aşina bir aileden geliyor. Tıpkı, bir yaygın eğitim kurumu gibi; mahalleye ve mahalleliye, karşılıksız eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyor.
Bu arada; kurumun bir temel ilkesi var. Kendi çocukları için uygun görmedikleri kitap ve kırtasiye malzemelerini; tezgahlarında da tutmuyorlar, başka çocuklara da satmıyorlar.
Yakın ilgi, güçlü istek, uzun tecrübe ve birirkim; hem pedagojik formasyon, hem de yaygın bir alan bilgisi ve becerisi kazandırmış. Kendilerine müşteri olarak gelen anne ve babaları, eğitimle ilgili konularda aydınlatıp; tam bir gönüllü rehberlik hizmeti veriyorlarmış.
Oraya, öğrenci velilerine birşeyler anlatmak, öğretmek için gitmiştik; fakat, günün sonunda, biz de yeni şeyler öğrenmiş olarak geri geldik. Yapılan işin, verilen hizmetin gereğini ve önemini yakin olarak anlayıp kavradıktan sonra; "Keşke, bütün oulların böyle aktif ve verimli Okul Aile Birliği Başkanları ve yönetimleri olsa; her mahallede, gönüllü olarak eğitim destek hizmeti veren kitap ve kırtasiye dükkanları bulunsa" dedik.
Şüphesiz, buraya; okulların servis ve kantin hizmetlerinin de ilave edilmesi gerekir. Eğitim ve öğretim faaliyetleri; sınıfta başlayıp sınıfta biten değil, ailede başlayıp okulda ve toplumda devam eden bir süreç haline getirilmelidir.
Zekeriya Erdim
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Reklam ahlakı ve anlayışı (26.12.2018)
- Piyango gerçekten “milli” mi? (22.12.2018)
- Bir “Yunus Emre” yakıştırması (19.12.2018)
- En büyük okullar zincirinin öğretmenleri, idarecileri kimler? (16.12.2018)
- Dijital terör büyüyor (12.12.2018)
- Eğitimin Çanakkale’si yahut 15 Temmuz’u (09.12.2018)
- Dede Korkut’un mirası (05.12.2018)
- Okulun dışında okul, öğretmenin dışında öğretmen (03.12.2018)