Haşmet Babaoğlu

Altını çizdiğim satırlar-42

Rüyamda sağ kalmış bir geyiği hayal kırıklığına uğramış avcıdan af dilerken gördüm. (J.L.BORGES / Rüyalar Kitabı )

***
Önemli olan sadece bu değil, sadece konuşmak değil, ben senin yanında suskun kalmak da istiyordum.
(INGEBORG BACHMANN / Kalp Zamanı)
***
Surat asmak çocukluğumuzun ilk evrelerine kadar uzanan pek güzel ve tehlikeli bir ideale saygı duruşunda bulunur: konuşmadan anlaşılma vaadine... (ALAIN DE BOTTON / Aşk Dersleri)
***
Gecenin yarısı oldu ve ben bu mektuba, seni tanımadan hemen öncesini hatırlayarak başladım. Seni ilk kez görmenin gizemli şokunu bir daha yaşıyorum şimdi. Bitirince mektubu göndereceğim. Bugünlerde insanın mektup alması hiç beklenmedik bir şey. (MATTHEWZAPRUDER / Üç Harfli Kelime: Aşk )
***
Şimdi şu anda bile onun duygusuz biri veya budalanın teki olduğunu söyleyemem. Kendi içinde geçen şeyleri (yüreğinin karanlık odasını) tanıyamıyordu. Çevresini saran uçurumun tek bir niteliği vardı: Değer eksikliği ve olup bitenlere anlam vermede beceriksizlik. ( LAWRENCE DURRELL / Balthazar)
***
Kafanda başkalarına yüklediğin bütün o kötü şeyler- nereden buldun onları? (ELIAS CANETTI / Sinek Azabı)
***
Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile çekmek için yalniz onun dümenini ele almak kafidir. Anliyorum ki değilmiş? Yollar görünmez kayalarla doluymuş? Daha fenası gizli akintilar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını farkedemezmiş. Ta kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar? (REŞAT NURİ GÜNTEKİN / Acımak)
***
Vaktiyle çarkı çeviren çevirmişti. Hala dönmekte devam ediyorsa, o hızın bereketiyle dönmekteydi. (SAMİHA AYVERDİ / İbrahim Efendi Konağı)
***
Ben dışarı çıkıyorum dedi ve kapıyı çekti. Sonra geriye dönüp baktı. Bir kapıdan çok, başka bir şeye bakıyordu sanki. Eski bir giysiye belki. Susuz kalmış saksıdaki toprağa. Kalkamadığı bir sabah çoktan uzaklaşan otobüse. Bir fincan kahveye, sevdiğinin dudaklarına değip çekildiği ana. ( BÜLENT ATA / Köpekler Akşamı)
***

Söylediklerimizi duyana kadar ne düşündüğümüzü tam olarak bilemeyiz. (JULIAN BARNES / On Buçuk Bölümde Dünya Tarihi)

Haşmet Babaoğlu- Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.