Sosyal medya ibretlik bir yer... Birkaç yıl önce "düşünsene, Kaliforniya'da doğmuşsun, elinde surf tahtası ve sana Türkiye dediklerinde bilmiyorum diyorsun, Ortadoğu'da bir ülke galiba... Ne güzel bir hayat" diye tvitler atan 30'lu yaşlarına varan ergen ruh şimdi kalkmış "aynı gemide değiliz" diyor.
Rus uçağının düşürüldüğü dönemde hiç sıkılmadan "şu Rus uçaklarına bir koordinat versek mi acep?" diye tvit atan saçı sakalı ağarmış Esedci/ulusalcı/solcu şimdi "aynı gemide değiliz" diye yırtınıyor.
AK Parti yüzde 49'la kazandığında "tek isteğim bir cahil soykırımı" yazan pek burjuva ve pek militan ekolojist sabah akşam twitter'daki "aynı gemide değiliz" tag'ına yükleniyor. (Dikkatinizi çekerim; işaret ettiklerim gerçek kişiler, adları bende saklı.)
***
Bu tayfanın gemiyle (vatanla) zaten hiç arası olmamış.
Bindiklerine bineceklerine, burada doğup büyüdüklerine hep pişmanlar.
Ya sallantıdan deniz tutmuş hepsini ya da bir fırsatını bulup geminin gövdesinde delik açmaya çalışmışlar.
Şimdi akılları sıra elaleme "hava" yapıyorlar.
Hepsinin yüzüne haykırmak gerekiyor: Kimin gemisine binerseniz binin ama artık bizim gözümüze görünmeyin!
***
Bir de gönülsüzce "aynı gemideyiz" demeye başlayanlar var.
Egeli CHP'lilerin pek sevdikleri köşe yazarları falan...
Günlerce düşünüp taşındılar: ABD'nin ekonomik saldırısı karşısında aynı gemide olduğumuzu mu söylesek, yoksa yine kıyıdan mı baksak?
Şimdi uyanıklık yaparak krizi sadece Ankara'yla Washington arasında bir mesele olarak gösterip ellerini temizleyip üste çıkmayı planlıyorlar.
Fakat gerçek ortada...
Krizi silah gibi kullananların esas hedefi bu topraklar ve millettir.
Benim bu köşecilere söyleyeceğim de açık...
Sen her fırsatta millete "bidon kafa" demişsin, şimdi o millet" senin "millilik" numaralarını yutar mı?
Haşmet Babaoğlu - Sabah