Muhalefetin atanamamış lideri dün birden parladı ve Twitter'dan "Siz kime Amerika'yı anlatıyorsunuz, kime antiemperyalizmi anlatıyorsunuz?" diye seslendi.
Bilmiyorum ama insanın aklına türlü şeyler geliyor...
Acaba Amerikalılar tekrar İnce'yi aramış olabilirler mi?
Hani adını veremediği Washington'daki Amerikalı bu kez de arayıp İnce'ye "Ben gelsem doları indiririm, bırakın şu dış güçler palavrasını falan diyerek yanlış yapıyorsun. Halktan kopma!" demiş olabilir mi?
İnce'ye daha başlangıçta popülist bir siyaset yolunu teklif edip çizdiğini düşündüğüm bazı odaklar "Tam zamanı, ulusalcılığa geri dön!" demiş midir?
***
Fakat asıl dikkat edilecek nokta İnce'nin antiemperyalizm cakasından beş gün önce Twitter yoluyla yaptığı çağrılardır.
Yani kurun tutulamayacağını, Türkiye'ye saldırının bütün şiddetiyle süreceğini düşündüğü sıradaki tutumuna bakmak gerekir.
Mesela TÜSİAD'ı olan biteni hafife almakla suçlamış ve hareketlenmeye çağırmıştı.
Mesela Türk-İş ve diğer işçi sendikalarını ve hatta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu, gelen krizden etkilenmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz, diyerek hareketsizlikle suçlamıştı.
Ya şu laflara ne demeli: "Sivil toplum kuruluşu olduğunu iddia eden yapılanmalar, neredesiniz? Öncelikle her fırsatta bir araya gelip açıklamalar yapan 'çatı örgütlere" sesleniyorum."
***
Ben de şimdi okurlarıma soruyorum...
Acaba Muharrem İnce TÜSİAD'dan ne istiyordu? Patronların geçmişte Ecevit'e yaptığı gibi hem kapalı hem de açık yollarla müdahalede bulunmasını mı?
Peki sendikalardan ne bekliyordu? Güçlü eylemler, grevler, işbirliği platformları falan mı?
Ya o "çatı örgütler"e yaptığı çağrı? Derdi neydi acaba, fırsat bu fırsat yeni bir Gezi'ninhayali mi?
Aradığını bulamayınca da gelsin anti-emperyalizm cakası...
Ben hem İnce'ci, hem de genel merkezci CHP'lileri bir konuda uyarayım...
Batı şablonlarının meftunu akademisyenler halkın zarif ayıp örtücülüğünü muazzam bir yanılgıyla hafızasızlık diye yaftaladılar, Artık bu yanılgıya kapılıp "nasıl olsa halkın hafızası zayıftır" diye her gün ayrı havadan atıp tutmayın.
Daha o Amerikalı'nın kim olduğunu öğrenemedik!
***
AYNA
Savaşçılar düşmanın üzerine tepeden yuvarlanan taşlar gibi olmalıdır. Taş düzlükte hareket etmez, köşeli taşlar yuvarlanmaz. Taş yuvarlak olmalı. Ustalık budur. SUN Zİ