Haşmet Babaoğlu

Zaman gelip geçerken: Kötülük nereye gitti?

Kötülük kol geziyor. Ama kimse adını koymaya yanaşmıyor.
Sorarsan, herkes hasta, hatalı, farklı, vd. Eh, o zaman da hasta anlayışla karşılıyoruz, hatalar deseniz, hemen geçiştiriliyor, hatta modaya uyarak seviliyor falan.
Farklılık ise yıkıcı davranışları şık gösterme çabasına dönüştü... Sert bir tablo mu çizdim? Belki ama gidiş o yöne doğru. Hayır/şer, iyilik/kötülük ayrımlarının silinmeye başlaması hepimize çok pahalıya patladığını bir gün anlayabilecek miyiz? Bilemiyorum.

***
Ünlü bir TV dizisinin kötülük timsali cani karakterinin yalnızlık(!) içinde dertlenip ağladığı sahneyi izlerken "ona da yazık yaa!" diyenleri gördüm. Belki de "kötülük nereye gitti?" sorusuna cevap ararken "bu filmler, bu diziler bize ne yapıyor?" diye de sormak gerek.
***
Ninemi özlüyorum. Evlat acıları çekerek geçen uzun bir ömür ona derin bir merhamet duygusu kazandırmıştı.
Ama kötüye kötü, çirkine çirkin, zulme zulüm, yalana yalan demek konusunda hiç geri adım atmaz; bu ayrım çizgisinden asla taviz vermezdi.
***
Bir de "ne varsa, kafanın içinde olup bitiyor; her şeyin sorumlusu senin beynin" diyenler çıktı. Tuzu kuruları dünyanın gerçeklerinden iyiden iyiye soyutlayarak "iyileştirme" çabaları...
Nörolojik kıyafetler giyinmiş berbat bir psikolojizm.
***
Haftanın okumaları...
Herman Hesse'nin harika metni Ağaçlar. Erol Göka'nın yıllar sonra yeni basımı yapılan değerli çalışması Türk'ün Göçebe Ruhu. Mathew Carr'ın İslami İspanya'nın çözülüşünü Hıristiyanlar açısından anlatan ve bunu gerçekten medeni bir Avrupa imkanının erkenden kaybedilişi olarak yorumlayan Kan ve İman adlı kitabı...
***
Geçen hafta koyduğum notu anlamayanlar olmuş. Belki anlamak istemeyenler demek daha doğru. Ekşi mayalı ekmek ile bir uyumsuzluğum yok.
Ama tek "iyi" ve leziz ekmek oymuş gibi bir hava oluşturup moda haline getirmeye karşıyım.
***

Merak ve heyacanla bekliyorum...
Yıllar önce seyredip çarpıldığım J.A. Lindqvist'in "Let The Right One In/ Bırak İçeri Gireyim"in DOT tarafından tiyatroya uyarlanmış halini önümüzdeki hafta izleyeceğim. (Film bizde "GirKanıma" adıyla gösterilmişti.)

Haşmet Babaoğlu - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.