Filistin Davamız
"Anadolu'nun savunması Gazze'den başlar" diye yazdığımız vakit, bu fikrimizi abartılı bulanlar, hamaset yaptığımızı söyleyenler oluyordu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir numaralı ismi, bu hakikati yüksek sesle dile getiriyor.
Hikâyenin sonunda kim kime saldırır bilemeyiz. Fakat Siyonistlerin bölücü terör örgüt üzerinden ülkemize defalarca saldırdığını biliyoruz.
İşte onlardan biri: Siyonistler Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine operasyon düzenleyip on vatandaşımızı şehit etmeden birkaç saat evvel, bölücü terör örgütü tarihinde ilk kez bir deniz üssümüze saldırı düzenledi. İskenderun ilçesindeki Deniz İkmal Destek Komutanlığına önce roketatar sonra uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda altı askerimiz şehit oldu. O gece terör devleti ile terör örgütü eşgüdümlü hareket etti. (31 Mayıs 2010) Burada verilmek istenen mesaj çok açıktı: Siz denizden gelirseniz biz de deniz kuvvetlerinize saldırırız. Suriye topraklarının üçte birini işgal altında tutan bölücü oluşumun ülkemiz için neye karşılık geldiğine tam da bu geceden bakmalıyız.
Biz Filistin davasını dış politika olarak görmüyoruz. Meseleye hem İslamlık ve insanlık penceresinden hem memleketimizin gözünden bakıyoruz. Siyonist teröristler, Filistin coğrafyasında yüz yıldır bir milletin hayatına kastediyor. Her türlü canilik ve sapkınlığı bu katillerde görüyoruz. Filistinliler kısıtlı imkânlar dâhilinde ellerinde kalan son toprak parçasını savunmaya çalışıyor. Yurtlarıyla beraber izzet ve iffetlerini koruyorlar.
İsrail'deki mevcut hükümet giderse bu işlerin düzeleceğini yahut zulmün hafifleyeceğini söyleyenler var. Bunun mümkün olmadığını biliyoruz. Çünkü bunların hepsi aynı kaynaktan besleniyor. Karşımızda öyle bir topluluk var ki kendilerine merhamet eden insanları bile hiç düşünmeden öldürebiliyorlar.
İsrail halkının çoğunluğu, Filistinli mahkûmlara yapılan her türlü fenalık ve ahlaksızlığı desteklemiyor mu? Kendimizi kandırmayalım.
Siyonist İsrail, İslam coğrafyasına dışarıdan bırakılmış kanserli hücredir. Kanser hem vücuda yayılmakta hem ciddi tahribata yol açmaktadır. Tek çaresi, vücuttan tamamen kesilip atılmasıdır.
Sorunun çözümü için Batı dünyasından umulan her medet, Siyonistlere daha fazla cesaret vermektedir. İslam âlemi, bu hastalıklı yapıdan kendi çabasıyla kurtulmak zorundadır. Zaten Yahudi sorununu kendi içlerinden, yani Avrupa'dan İslam coğrafyasına ihraç eden bu ülkeler değil midir?
Batı dünyası, elbette planlı bir şekilde, emperyalist işgale karşı vatan savunması yapan her Müslüman'ı "terörist" olarak tanımlıyor. Böylece kendilerini uluslararası hukuktan, insan haklarından ve savaş suçlarından muaf tutmuş oluyorlar. Buna karşılık, yazımızın girişinde de belirttiğimiz gibi, gerçek teröristlerle işbirliği yapmaktan da geri durmuyorlar.
Batı destekli Siyonist katillerin saldırgan ve yayılmacı tavrı nedeniyle Müslümanların huzur bulma imkânı yoktur. Bir asırdır bu böyledir. Sadece son yıllara tanıklık ediyoruz. Oysa bu canilerin hem Filistin yurdunda hem birçok İslam ülkesindeki yüz yıllık kanlı ve kirli sabıkaları malumdur. Şu günlerde şahit olduğumuz siyasi cinayet ve askeri suikastlar ilk defa yaşanmıyor.
Siyonist tehlike karşısında tetikte olmak, önlem almak, duruş sergilemek ve mücadele etmek her mümin kulun vazifesidir. Filistinli mazlum kardeşlerimizi desteklemek, evvela kendi insanlığımızı pekiştirmektir.
Siyonist azgınlık elbet bir gün sükût edecektir. Hiçbir zulüm ilelebet sürmez. Şartlar değişir. Bunun böyle olacağına inancımız tamdır. Fakat bu inancı cesaret ve çalışkanlıkla tahkim etmeliyiz.
Filistin direnişi büyük bedeller eşliğinde büyüyor. Şehitlerle beraber diriliş de artıyor. Şeyh Ahmet Yasin, İsmail Heniyye ve daha binlercesi. Son olarak, ümmetin yiğit evladı Yahya Sinvar'ın ilham veren şehadetine şahitlik ettik. Bebek, çocuk, kadın ayrımı yapmaksızın toplu cinayetler işleyen katillere karşı en ön safta cihat etmenin şerefiyle şehit oldu. Allah şehadetini kabul etsin.
İbrahim Tenekeci
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.