Üniversitelerde yaz okulu uygulaması
Kanaatimce üniversitelerimizin tartışılması gereken konulardan biri de yaz okuludur. Maalesef üniversitelerimizde birtakım olumsuz uygulamaların neticesinde yaz okuluna karşı bir tepki oluştu. Bundan dolayı yaz okulu birçok bakımdan faydalı olduğu olmasına rağmen birçok üniversitemizde uygulanmıyor ve uygulanması konusunda mütereddit davranılıyor? Bir başka üniversiteden alınan derslerin kabul edilmesi için kazanılan seneki giriş puanlarına bakılması şartı bile getirildi. Acaba yaz okulu uygulamasına karşı bu tepki ve şüphe neden oldu?
Bu soruların cevabı var. Yıllar içinde yapılan istismarlar yaz okuluna olan güveni azalttı. Önemsizmiş ve gereksizmiş gibi değerlendirilmesine yol açtı. Biraz ciddiyet ve kontrol ile ortadan kaldırılacak bu istismarları burada sıralamayacağım. Onun yerine yaz okulunun neden önemli olduğunu ayrıntıya girmeden dilim döndüğünce aktarmaya çalışacağım.
Zaman ve mekân değerlendirme
Üniversitelerde güz ve yaz dönemi olmak üzere iki dönem eğitim-öğretim verilmekte. Bir eğitim dönemi 14 haftası ders, 2 haftası da final sınavları olmak üzere 16 haftadan ulaşıyor. Yaklaşık 3.5 aylık bir süre ve senenin yedi ayı eğitim-öğretim ile geçerken beş aylık bir süre eğitim-öğretim yapılmıyor. Öğrencilerin bu beş ayı değerlendirmesine neden imkân vermiyoruz? Yaz okulunda alınan ders sayısı normal dönemlerin yarısı kadar, yoğunlaştırılmış bir eğitim verilir. Dolayısıyla yedi hafta ders yapılır, bir hafta da sınav yapılır ve dönem sekiz haftada tamamlanır. Bu da iki aydan kısa bir süre yapar.
İdareciler akademik takvimin sıkışıklığını bahane edebilirler. Beş ayın iki ayı yaz okulu olduğunda bile arada üç aylık bir süre hâlâ var. İyi bir otomasyon sistemi ile bu süre eğitim-öğretim hazırlıkları için rahat rahat yeter.
Bir de meselenin amfi, sınıf ve laboratuvarların beş ay boyunca boş kalması tarafı var tabi. Oysa bizim ülke olarak kaybedecek beş dakikamız bile yok.
Çalışkan öğrencinin önünü açmak
Yaz okulunun bir diğer faydası çalışkan öğrencilere imkân sağlamak. Okulu erken bitirmek, yan dal veya çift ana dal yapmak isteyen öğrencilerin güz ve yaz dönemlerindeki yoğunluğunu hafifletebileceği gibi koskocaman yaz dönemini de değerlendirmelerine fırsat verecektir.
Başarısız öğrenciye imkân ve şans vermek
Öğrenciler her zaman tembellikten dolayı başarısız olmazlar. Bazen ellerinde olmayan nedenlerden dolayı da derslerde başarısız olabilirler. Bazen birkaç ders yüzünden seneyi uzatabiliyorlar. Dolayısıyla farklı nedenlerle başarısız olan öğrencilerin sene kaybetmemeleri ve arkadaşlarından geri kalmamaları için yaz okulu çok önemli bir fırsat sunar. Not ortalaması düşük olduğu için mezun olamayan veya lisansüstü eğitimine devam etmek için notunu yükseltmek isteyenler için de bir fırsat.
Yaz okulunun bir faydası da eğitim-öğretimin niteliğinin düşmesine izin vermemesi. Özellikle öğrencilerin başarısız oldukları derslerdeki sınıfların kalabalıklığı ve bu kalabalıklığın verilen eğitimin seviyesini etkilemesini düşündüğümüzde bu kalabaklığı azaltmak için yaz okulu çok önemli bir imkân.
Yaz okulunu zorlaştırmak
Yaz okuluna karşı çıkan ve verimli bulmayan üniversiteler öğrencileri mağdur etmeye devam ediyorlar. Alınan giriş puanından yüksek olan bir üniversiteden ders alınması kararıyla öğrencilerin farklı üniversitelerden yaz okulunda ders alması engellendi. Muhtemelen bu kararı alanların kendilerine göre bir sebebi vardır. Kararda yatay geçiş kuralı uygulanmış.
Meselenin hukuki tarafına hiç girmeyeceğim. Önceki Öğrenmenin Tanınması ve Esnek Öğrenme, kurumlar arası ilişkiler gibi sistemde olan ve uygulanması teşvik edilen uygulamalara da değinmeyeceğim. Sadece kendi içindeki tutarlılık bakımından üzerinde duracağım.
Puanı düşük üniversiteden ders alınamaması kararı üniversiteler ve öğretim üyeleri arasında ayrım yaptığı gibi kendi içinde tutarsızlıklar da barındırıyor. Yaz okulunda alınan dersin kabul edilmediği üniversitenin öğrencisini özel öğrenci olarak kabul eden, mezun olduğunda diplomasıyla yüksek lisans ve doktora sınavına girmesine izin verilip kazandığında kaydını yaptırırken sorun olmayan derslerin yaz okulunda sorun olmasının bir açıklaması olabilir mi?
Bir diğer sorunlu alan öğretim üyesinin görevlendirilmesi. Öğretim üyesi görevlendirilmesi yapılırken puanı daha düşük bölümlerden öğretim üyesi görevlendirilmesinde aranmayan şartın öğrenciler için aranması da meselenin ilginç olan bir diğer tarafı. Daha düşük puanlı bölümlerden öğretim üyesi transfer edilirken olmayan sorun öğrenci ders alırken neden öne sürülür?
Bir diğer sıkıntılı durum, bölümler arasındaki puan farkı. Bu fark uçurum değil her zaman. Üstelik bazı seneler üniversitelerin sıralaması değişebiliyor. Aynı bölümün öğrencisi olmasına rağmen ikinci sınıfları kabul edip üçüncü sınıfları kabul etmemenin mantıklı bir izahı olabilir mi?
Ülkemizde öğrenciler üniversiteleri tercih ederken bulunduğu şehre göre karar veriyorlar. Siz ne kadar iyi eğitim verirseniz verin bulunduğunuz şehir kadar puan alırsınız. Mesela iki üniversitenin kadrolarını değiştirin, bölümlerin giriş puanlarının değişmediğini görürsünüz. Kendi dışındaki bir nedenden dolayı üniversiteyi ve öğrencileri cezalandırmak doğru mu?
Muhtemelen bu kararda vakıf üniversitelerinde açılan yaz okulları ve öğrencilerin parasını vererek geçtikleri düşüncesi de var. Oysa dünya sıralamasında ilk bine giren üniversitelerin yarısı vakıf üniversitesi. Vakıf üniversitelerinin önemli bir kısmı çoğu devlet üniversitesinden daha iyi durumda. Çünkü onların öğrenci almak gibi bir kaygıları var ve tüm imkanlarını en verimli, en akılcı şekilde kullanmak zorundalar.
Yaz okulunda illa bir karar alınması gerekiyorsa bu akredite olmuş bölümlerin, akredite olmamış bölümlerden alınan dersleri kabul etmemesi şeklinde olmalıydı. Böylece standartlarını belirlemiş üniversiteler öne çıkardı. Bunun rekabete ve üniversitelerimizin gelişimine faydası olacağı çok açık.
Konuyu çok dağıttığımın farkındayım. Şu ana kadar söylediklerimi özetleyeyim.
- Yaz okulu öğrenciler ve üniversiteler için çok önemli bir fırsattır ve bu fırsat heba edilmemelidir.
- Yaz okulunda farklı üniversiteden ders alma durumlarında üniversitenin giriş puanı değil, akredite olup olmaması şart olarak aranmalıdır.
Mevcut uygulama üniversiteler arasında ayrım yaptığı gibi öğrencileri de mağdur ediyor. Bu fırsatı heba etmeyelim.
İsmail Güleç
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yeni bir Osmanlı Türkçesi sözlüğü: Alıntılar Sözlüğü (08.07.2023)
- İlim tahsili servet tahsilinden iyidir (04.07.2023)
- Bayramdan bayrama (28.06.2023)
- Akademisyen olmak (25.06.2023)
- Bir tez savunmasının hikayesi (22.06.2023)
- Türkiye yüzyılını sanatımızla kuşatmak (18.06.2023)
- Yeni bir sanat inşa etmek mümkün müdür? (15.06.2023)
- Problem yönetmeliklerde mi? (11.06.2023)