Ayna ayna söyle bana, var mı benden güzeli dünyada?
Bu cümlenin geçtiği masalı bilmeyenimiz yoktur. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalında kraliçenin her sabah sihirli aynasının karşısına geçip sorduğu sorudur bu. Masalda, dünyanın en güzel kadını olmak isteyen kraliçe, aynanın Pamuk Prenses'in kendisinden daha güzel olduğunu söylemesi üzerine aynı zamanda üvey kızı olan Pamuk Prenses'i öldürmek için çevirdiği dolaplar anlatılır.
Size şöyle bir soru sorsam ne cevap verirsiniz.
Bizim masallarda aynanın karşısına geçip dünyada kendisinden daha güzel biri olup olmadığını soran padişah hanımı var mıdır? Hiç duydunuz mu?
Ben bu soruyu kendime de sordum ve merak edip Anadolu Türk masallarını kabaca taradım. Bizim masallardaki kadın kahramanların da hepsi çok güzel. Kahramanın bir şekilde uzakta olduğu durumlarda masalın kadın kahramanı bu güzelliğinden dolayı birtakım sıkıntılara da düşer. Masalın erkek kahramanı da güzeli içine düştüğü sıkıntıdan kurtarması masalların değişmeyen motifidir.
Masalların kadın kahramanı kendi güzelliğini övmez, hep başkaları tarafından övülür. Ancak başkalarının kendini övmesini de beklemez, istemez. Güzelliği doğaldır, yaratılıştandır. Güzel olmak için çabalamamıştır. Onun güzelliğini görenlerin ağızlarından gayriihtiyari dökülen övgü sözlerini işitmek zorunda kalır ve bu sözleri işittikten sonra güzelliğini başkalarıyla mukayese etmediği gibi mahcup da olur.
Bizim masallarda bir kadın için dünya güzeli deniliyorsa bu onun çok güzel olduğunu belirtmek içindir. Güzel, bu iddianın peşine düşmez. Onun güzelliği en güzel olmak için değildir, padişahın veya kahramanın sahip olmak istediği bir güzelliktir. Güzel biri ile evlenmenin de bir bedeli vardır ve masal boyunca erkek kahramanın bu bedeli nasıl ödediği, ne şekilde mücadele ettiği anlatılır. Bununla da dinleyenlere bir güzele sahip olmanın bedeli olduğu ve bedeli ödemeden, mücadele etmeden güzele sahip olunamayacağı, yani mutlu olunamayacağı düşüncesi aktarılmış olur.
Mutluluk güzellikte değil o güzelliği sahip olmak için verilen mücadelededir. Kıymetli olan verilen mücadele, ödenen bedeldir. Kadın kahramanının mücadelesi iffetini korumak, erkek kahramanın mücadelesi ise önüne konulan engelleri aşmak şeklinde tahakkuk eder.
Sihirli Ayna
Bizim masallar arasında da sihirli ayna geçer. İgnas Kunos'ın derlediği masallardan Sihirli Ayna'da; padişahın her sabah uyandığında baktığı sihirli aynası devler tarafından çalınır. Şehzadeler aynayı bulmak için yola çıkar, küçük şehzade devlerin istediği Arap Üzengi'nin kılıcını bulup getirdiğinde aynayı devlerden alır.
Bu masalda sihirli ayna ile ilgili bir özellik verilmez, ne işe yaradığından bahsedilmez, sadece zikredir. Aynanın sihrinin ne olduğu dinleyenlerin hayal dünyalarında tamamlanır. Dinleyenler o zamanlar İskender'in dünyanın her tarafı gösteren aynasını düşünüyorlardı. Bugünün gençlerine ve çocuklarına sorulsa muhtemelen kraliçenin aynasını söyleyeceklerdir. Bunu bir ortamda bizzat denediğim için gönül rahatlığı ile söylüyorum. İmkânınız varsa lütfen siz de deneyin.
Kunos'un kitabında içinde ayna geçen ikinci masal Yılan Peri masalı. Bu masalda, çocuk yardım ettiği yılanın evindeki aynayı alır. Aynanın içinden çıkan Arap/cin çocuğun isteklerini yerine getirir. Çocuk için bir saray yapar ve içine padişahın kızını getirir. Sultan sihirli aynayı çalar, çocuk cadıdan yardım alıp sihirli aynayı ve kadını geri getirir.
Naki Tezel'in derlediği masallar arasındaki Ağlayan Nar ile Gülen Ayva masalında da bir aynadan bahsedilir. Sultan, kızıyla evlenmek isteyen oğlana ancak devlerin koruduğu sihirli aynayı getirdiği takdirde evlenmelerine izin vereceğini söyler. Oğlan da aynayı devlerden almayı başarır. Ama biz aynanın özelliğini öğrenemeyiz çünkü masalda aynanın neden önemli olduğuna dair bir bilgi verilmez.
Bizim masallardaki sihirli ayna konuşturulmaz, sadece sihirli ve değerli olduğu söylemekle yetinilir, sihirin ne olduğuna dair bir şey anlatılmaz. Grimm Kardeşler masallarından Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'deki ne üvey anne ne de onun konuşan sihirli aynası Türk masallarında görülür.
Müsaade buyurursanız bir soru daha soracağım.
Üvey anne ve onun konuşan sihirli aynası bizim masallarda neden geçmez?
Ben bu sorunun cevabını Hz. Ali'den rivayet edilen şu hadis-i şerifte bulduğumu zannediyorum:
Hz. Peygamber aynaya bakarken, "Allah'a hamdolsun! Allah'ım, yaratılışımı güzel kıldığın gibi ahlâkımı da güzelleştir!" veya "Yaratılışımı düzgün kılan, yüzümün biçimini güzelleştirip şereflendiren ve beni Müslüman olarak yaratan Allah'a hamdolsun!" diye dua ederdi.
Bu hadisi dinleyerek büyüyen bir milletin masalında ayna karşısına geçen güzelin güzelliğinin sebebini kendinde görmesi ve bununla övünmesi mümkün müdür? Aynanın karşısına geçtiğinde güzelliğini gören güzel bunu Allah'ın bir lütfu olduğunu düşünür. Onu görenler de onun güzelliğinde Allah'ın yaratmasındaki güzelliği de müşahede ederler.
Burada söylemeye çalıştığım iki şey var: İlki bizim masallarımıza Hz. Peygamber'in güzel ahlakının kokusunun sinmiş olduğudur. İkincisi de masallarımızın bu milletin Hz. Peygamber'in güzel ahlakını çocuklarına öğretme ve anlatma yollarından biri olmasıdır. O yüzden masallarımız Anadolu irfanının en önemli taşıyıcılarından biridir.
Madem yazıya soru ile başladım, o zaman bir soru ile bitireyim.
Grimm Kardeşler Masalları veya Andersen'den Masalları dinleyerek büyüyen çocuklar bu irfandan nasibini alabilir mi?
İsmail Güleç
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bilinmeyen hazinelerimizden: Beçin Kalesi ve Şehri (30.07.2023)
- Kurretü'l ayn-i "Habîb-i Kibriyâ"sın yâ Huseyn (27.07.2023)
- Bir okulun başarısı neyle ölçülür? (23.07.2023)
- Bir yeni yıl tebrik mesajı (19.07.2023)
- Türkçenin ilk sözlüğü: Divanû Lügâti’t-Türk (16.07.2023)
- Üniversitelerde yaz okulu uygulaması (12.07.2023)
- Yeni bir Osmanlı Türkçesi sözlüğü: Alıntılar Sözlüğü (08.07.2023)
- İlim tahsili servet tahsilinden iyidir (04.07.2023)