Prof. Dr. Sefa Saygılı

Çocuklarda kıskançlık ve kardeş rekabetinin yararları

Çocuklar, ana-babasının sadece kendisinin olmasını, ilgi ve sevgilerinin sadece kendisine yönelmesini isterler. Çocuğun kendisi için beklediği sevginin bir başkasına yönelmesi karşısında duyduğu üzüntü, kıskançlıktan ileri gelir. Çocuklarda kıskançlık duygusu ana-baba ve kardeşlere yöneliktir.

Kıskançlık sevilen kişinin başkasıyla paylaşılmasına katlanmamak olduğuna göre, sevginin var olduğu her yerde görülür. Bu yüzden de insan için tabii bir duygu kabul edilir. Kıskançlığın kökeninde birtakım karmaşık duygular rol oynar.

Kıskançlığın beklenen ilgi, sevgi ve şefkati bulamamak olduğu göz önüne alınırsa kızma duygusu, gücenme olarak da tarif edilebilir.

Kıskançlığın temelinde, çocuğun annesi ve babasının yalnızca kendisini sevmesi arzusu yatar. Kendisine yönelmesini beklediği sevgi ve ilginin bir başkasına yönelmesi karşısında çocuk üzüntü ve öfke duyar. Bunlar arasında çoğu zaman anne-babayı belki de en çok zorlayan duygu, kardeşe ve ebeveynlere yönelen kızgınlık ve kıskançlık duygularıdır. Yeni doğan kardeşini kıskanan bir çocuk, anne-babanın bilinçli ve olumlu tutumu ile kısa bir süre içinde yeni duruma uyum sağlayacaktır.

Dediğimiz gibi kardeş kıskançlığının temelinde, çocuğun anne-babasının yalnızca kendisini sevmesi ve bu sevgiyi başkasıyla paylaşmak istememesi arzusu yatar. Çünkü anne-babadan çocuğun yaşaması ve iyi olması için gereken her şey gelir: Yemek, yuva, sıcaklık, okşamalar, benlik şuuru, değerli olma, özel olma hissi. Çocuğun yeterli ölçüde büyümesini ve yavaş yavaş çevresine hâkim olmasını sağlayan, ebeveynin sevgi ve desteğidir.

İşte bu sebeplerden dolayı kardeşler arasında az veya çok kıskançlık ve rekabetin olması kaçınılmazdır. Ancak bu rekabeti hepten zararlı ve istenmeyen bir durum olarak kabul etmek de doğru değildir, aksine birçok da yararı vardır.

Rekabetin yararları

  • Kardeş rekabeti, hayatın bir gerçeğidir. Rekabetten doğan kardeş kavgaları ise aslında çocukların büyümelerine ve ailenin koruyucu çevresi içinde problemleri çözebilmelerine; birlikte tartışma, paylaşma ve rekabetle ilgilenmeye yönelik fırsatların sağlanması ile gelişmelerine yardımcı olacaktır.
  • Çocuklar arasındaki rekabetin hiçbir yararı yok gibi görünse de gerçek böyle değildir. Erkek ve kız kardeşler, birbirlerinin hayatın gerçeklerinden biriyle yüzleşmesine yardım eder. Bu da onun ilginin tümüne ve bütün avantajlara sahip olmayacağıdır. Bu inanç zor ve acı verici de olsa bir derstir, özellikle küçük çocuk için. Evlada duyulan sevginin paylaşmakla azalmayacağını öğrenmek zorundadır.
  • Paylaşma ve uzlaşma konusunda çocuğa çok değerli tecrübeler sağlar. Eğer rekabet yapıcı şekilde çözümlenirse, çocuklar başkalarının güçlü yanlarının kişi olarak kendi değerlerini azaltmadığını öğrenecektir. Rahatsızlık verici olsa da çocuk bu şekilde bencillikten sıyrılır, başkalarıyla geçinmek için deneyim kazanır.
  • Çocuklar yaradılışları icabı çok erken yaşta kendilerini başkaları (özellikle kardeşleri) ile kıyaslamaya başlarlar. Rekabet dürtüsünün getirdiği enerji, doğal olarak çocukların başarı kazanmasına yardımcı olur. Anne-babalar bu tür sağlıklı rekabeti destekleyebilir, fakat aşırıya kaçmamak gerekir. En uygun yöntem, her çocuğu kendi özel yeteneklerini geliştirmeye teşvik etmektir. Çocuklar, bu şekilde tartışmalar yoluyla günlük anlaşmazlıkları nasıl çözeceklerini de öğrenirler.
  • Aslında kardeşler arasında biraz çatışma olmasının yararları da vardır. Birbirlerine üstünlük sağlama mücadeleleri kardeşleri daha güçlü ve dayanıklı yapar. Bitmek bilmeyen boğuşmalarla hız ve çeviklik kazanırlar, sözlü dalaşmalarından, zeki olmakla kırıcı olmak arasındaki farkı öğrenirler. Bazen de birbirlerinin özel yeteneklerine imrenmeleri, onları daha çok çalışma ve gayrete, azme başarılı olmaya teşvik eder.
  • Sonra hayatta da ayakta kalabilmek için hep rekabet, yarış ve çekişme vardır. İşte kardeş rekabeti bu konuda çocuğa bir bakıma deneyim sağlar ve ön hazırlık yapmasına imkân verir.

Bu yüzden anne-babalar tarafından kardeşler arasındaki rekabetin normal ve kabul edilebilir sınırlarda olup olmadığı gözlenmeli, bu sınırlar aşılmadıkça onlara müdahale edilmemelidir. Ancak anne-babanın çocukları için yapacağı bir başka şey de adil olmalarıdır. Bu çok zordur ancak elinden geldiği kadar buna gayret etmelidir.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.