Prof. Dr. Sefa Saygılı

Bertrand RUSSELL (1872-1970)

Aristokrat bir aileden gelen Russell, yine büyücüleri yakan, cadı avına çıkan ve bilimin bulgularına zıt hükümler ihtiva eden İncil'i hatasız kabul eden Hıristiyanlığa karşı olduğu için dine düşman olmuştu. Russell'in yanlışı, İslam'ı bilmemesiydi.

İngiliz filozofudur. Pek eski ve ünlü Russell ailesindendir. Büyükbabası Lord John Russell, liberal bir milletvekili ve başbakandı (1848); ve hoşgörü sahibi bir insandı. Russell, babasını ve annesini pek erken kaybettiği için, dedesinin yanında büyüdü. Amcası ise aklını yitirmişti.

Russell'in dedesi İngiliz geleneklerine bağlı dindar bir adamdı. Ateist felsefenin düşmanıydı. Torunu Bertrand'a iyi bir tahsil yaptırmak istiyordu. Felsefeden hoşlanmazdı. Sık sık ona "Felsefe ile uğraşma; zira o içinden çıkılması zor bir bataklıktır. Girmesi kolay, çıkması çok zordur" diyordu.

Ünlü Cambridge Üniversitesi'ne girdiği zaman henüz 18 yaşında idi. Fransız ihtilali ile Batı dünyasını "hür düşünce akımları" adıyla saran "İnkârcı Felsefeler" İngiltere'yi de etkisi altına almıştı. Bu felsefelere karşı çıkanlar "gerici" damgası yiyordu. Genç Bertrand da "gerici ve tutucu" damgası yememek için, okul çevrelerinde, hür fikirli olduğunu göstermek istiyordu.

Bertrand'ın felsefe merakı sadece bu sebepten ileri gelmiyordu. Kendi yazdığı "Fikri Gelişmem" adlı makaleden takip edelim:

"İki yaşında iken annemin, üç yaşında iken de babamın ölmesi üzerine dedem Kont Russell'in evinde büyüdüm. Dedem, annem ve babam hakkında hiç bilgi vermiyor, onlarla ilgili sorularımı kızdığını belli etmeyerek geçiştiriyordu. Bu beni üzüyordu. Yirmi yaşına kadar onlar hakkında hiçbir bilgi edinemeyişim beni içten içe büyüyen bir ruhsal bunalıma itiyordu. Dedem niçin onlardan nefret ediyordu? Annem ve babam onu utandıracak ne yapmışlardı? Dedemin ısrarla felsefeden uzak durmamı istemesinin onlarla bir ilgisi var mıydı? İçimi kemiren sorular bir kördüğüm halini almıştı; annemi-babamı unutturmak isteyen bu yaşlı Lord'dan nefret ediyordum.

Yirmi bir yaşına girdiğim zaman, temas kurduğum aile dostlarımızdan gerçekleri öğrenmeye başladım. Babam, Hıristiyanlığı benimseyememiş, yirmi bir yaşına gelince dini kabul etmediği için kiliseye gitmeyi reddetmiş biriymiş. Aile dostlarından öğrendiğime göre, babama şüphecilik fikirlerini, ona hocalık yapan, John Stuart Mill adlı filozof aşılamış."

Bertrand, çocukluğunda çekingen ve utangaç kişiliğe sahipti. Öyle çok okuyordu ki daha on altı yaşında az daha görme melekesini kaybedecekti.

Evlilikleri

Russell, 22 yaşında evlenmiş ve bu ilk eşiyle on yedi yıl birlikte okumak, yazmak ve matematiğe çalışmakla vakit geçirmiştir. Onun inkârcı fikirlerini paylaşmayan karısı ile ayrılarak ikinci evliliğini öğrenci yurdu işleten bir kadınla yapmıştır. Bu kadın, tam Russell'in istediği gibi biridir. Bekâretle alay etmekte, evlilik dışı cinsel ilişkiyi savunmakta, idare ettiği öğrenci yurdundaki bekâr kızlarla erkeklerin birlikte banyo yapmasını teşvik etmektedir.

Russell, fikirlerinde olduğu kadar özel hayatında da sebatsız, değişken biriydi. İkinci karısından iki çocuğu olduğu halde onun çekiciliğini kaybettiğini ileri sürerek boşandı. Çok geçmeden üçüncü evliliğini yaptı. On üç yıl süren bu evliliği de bitirerek kendisi seksen yaşında iken kırk yaşındaki biriyle dördüncü defa evlendi. "Aralarında sevgi kalmamışsa eşlerin yuva yıkmak endişesiyle aile hayatını sürdürmeleri aptallıktır" diyordu.

İnkârcılığı

Russell, Allah'ın varlığını ne inkâr ne de kabul ediyor, ruhun ölümden sonra devam ettiğini reddediyordu. Fakat Allah'ın varlığını gösteren delillerin niçin değersiz olduğunu gösteremiyordu.

Bilimin henüz ulaşamadığı bazı meçhuller sebebiyle, insan organizmasının ölümle dağılıp çürüdüğüne bakarak, ruhun olmadığını zannetmek ise zihin miyopluğundan başka bir şey değildir.

Russell'a göre "bilim ilerledikçe, din gerileyecektir." Oysa bu iddianın tutarsızlığı da meydandadır. Çünkü bilim gerçi devamlı olarak ilerlemektedir, fakat ilerledikçe de, yeni yeni meçhuller ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, son çağın bilginlerinin genellikle Allah'a inanan kişiler olması Russell'ı yalanlamaktadır.

B. Russell, "Bilim ve Din" adlı kitabında: "Renk körlüğüne tutulmuş birine, çimenin kırmızı değil, yeşil olduğunu ispatlamak mümkün değildir." diyordu. Demek ki, bakış açısı peşin hükümlü olan kendisinin ateist ve dinsiz olması bu yüzdendir. Bir felsefeci, yaradılışı bakımından dindar olmayabilir. Fakat aklın ve deneylerin ötesinde başka bir varlığın bulunmadığını kimse (ispatlı olarak) iddia edemez. Zaten inanmak dediğimiz zaman, ispat edilemeyen ve duyularla idrak edilmeyen varlık sahasına inanmak anlaşılır. Çünkü bir şey idrak ve ispat edildikten sonra, inanç meselesi olmaktan zaten çıkmış demektir.

B. Russell'in yazdığı "Bilim ve Din: Yüzyıllardır Süren Savaş" adlı kitabı inceleyenler bu eserde Hıristiyanlığa karşı tavır aldığını görürler. Russell, İslamiyet'in bilime karşı oluşuyla ilgili tek bir belge veya olay nakletmiş değildir. Onun mücadelesi tahrif edilmiş Hıristiyanlıkladır. Russell'in kaydettiğine göre 18. yüzyılda bile cadılara inanılır, hastalıklara sebep olarak gösterilirdi. Büyücü veya cadı denerek sayısız insana işkence edilmiş, öldürülmüştü. İşte Russell'a kitabı yazdıran faktörlerden biri de buydu. Yine Russell, Hıristiyanlığın boşanmayı reddedişine de akıl erdiremiyordu. "Diyelim ki acemi bir kız frengili bir adamla evlendi. Bunu anladığında niçin boşanamasın? Yoksa çocukları hep frengili doğmayacak mıdır?"

Görüşleri

Russell'in savunduğu tezler, Felsefe Sorunları adlı eserinde bulunabilir, Fakat sonradan birçok konuda düşünceleri değişecektir. Bu yüzden onu herhangi özel bir felsefe okuluna yerleştirmek çok zordur. Her görüş değiştirdiğinde durumunu açıklayacak çok ince sebepleri de hazır bulundururdu, yaşlandıkça bu tutumu daha çok açığa çıktı. İcabında yeni oluşmuş görüşlerini hemen bırakabiliyordu. Bu yüzden tutarsızlıkla, dönmelikle, giderek karakter zayıflığıyla suçlandı.

Russell hep mücadele için geçirdiği uzun hayatının sonuna kadar insan onuruna önem verdi, insanlığı savundu. 80'inde bile gerçek gördüğü düşüncelerini açıklayarak hapse girmekten çekinmedi.

KAYNAKLAR

(1) Filozofların Özellikleri, Prof. Dr. Nihat Keklik, Doğuş Yay.

(2) Filozoflar Ansiklopedisi. Cilt 4, Cemil Sena, Remzi Kit.

(3) Batıda İlmi Skandallar, Ali Çankırılı, Adım Yay.

(4) Büyük Larousse Ansiklopedisi, Cilt 6, Milliyet Yay.

(5) Neden Hıristiyan Değilim? B. Russell. Toplumsal Dönüşüm Y.

(6) Bertrand Russell Yaşamı. Herbert Gottschalk. Alaz Y.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.