Yıldırım’ın siyasi partileri ziyareti pozitif etki oluşturur
23 Haziran seçimleri yaklaşırken AK Parti ve MHP'nin belediye başkanı adayı Binali Yıldırım kamuoyunu kendi lehine şekillendirme konusunda bir adım öne geçmiş durumda.
Böyle olmasında iki etken rol oynadı. Birincisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimden sonraki açıklamalarında "hep birlikte kızgın demiri soğutalım" ve "Türkiye İttifakı" ifadelerini kullanarak ürettiği yeni siyasal zemindir.
Sonrasında yine Erdoğan'ın bir iftar programındaki konuşmasında "Hepimiz Türkiye gemisindeyiz. Seçimler gelir geçer. Kalıcı olan Türkiye'dir. Ona göre davranalım" açıklamasını yapması ve bu doğrultuda mesajlarını vermeye başlamasıdır.
Başkan Erdoğan'ın kapsayıcı ve kucaklayıcı konuşmalarıyla eş zamanlı olarak Samsun'dan kamuoyuna yansıyan liderlerin toplu fotoğrafı da sürece önemli bir katkı sundu.
Emperyalistlerin işgal girişimine karşı 1919'da Anadolu'da başlayan Milli Mücadele hareketinin yüzüncü yılı kutlamaları münasebetiyle Samsun'daki programa davet edilen siyasi parti liderleri ile Erdoğan'ın birlikte fotoğraf çektirmesi kamuoyunda oldukça pozitif karşılandı. Farklı siyasi parti mensupları tarafından "Özlenen Tablo ve Türkiye ittifakı" gibi yorumlarla paylaşılan fotoğrafın kuşkusuz hem içerdeki siyasal iklime etkisi oldu hem de dışarıdan Türkiye'yi takip edenlere önemli bir mesaj verdi. Türkiye'nin kuşatılma faaliyetlerinin ve kendi çıkarlarını koruyabilme amacından vazgeçirilme baskısının devam ettiği bir süreçte verilen bu kare tüm siyasi tartışmalar ve gerilimler bir yana Türkiye'ye iyi geldi. Muhtemel bir baskılama girişimine karşı küresel güçlere de Kurtuluş Savaşı ruhu hatırlatıldı.
RÜZGAR YILDIRIM LEHİNE ESİYOR
23 Haziran'a doğru kamuoyundaki algının Yıldırım lehine dönmesinde bizzat Binali Yıldırım'ın üslubu ve tarzı önemli bir etkendir. Mizahi yaklaşımları, kısa net cevapları ve mütevazı yaklaşımları ile seçmenle kucaklaşması onun lehine yeni bir iklim oluşmasında üçüncü etkeni oluşturuyor. Çünkü AK Parti'nin makro düzlemde ürettiği pozitif siyasal atmosfer bir taraftan Binali Yıldırım'a hareket alanı açarken diğer taraftan CHP adayının sinirlerini bozmuş durumda.
Bu bağlamda Yıldırım'ın yukarıda zikredilen fotoğraftan da ilham alarak önümüzdeki süreçte seçime katılacak veya katılmayacak siyasi partilere nezaket ziyaretinde bulunması kamuoyunda var olan olumlu havayı daha da pekiştirecektir. Vatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Büyük Birlik Partisi, HÜDA Par, Bağımsız Türkiye Partisi, Anavatan Partisi ve Saadet Partisi'ne yapılacak ziyaretlerde İstanbul'a hizmet vurgusunun ön plana çıkartılarak destek istenmesi ilgili parti seçmenlerinin nezdinde etki oluşturma kapasitesine sahiptir. Seçimin büyük ölçüde referanduma dönüşeceği bilindiğine göre böyle bir hamle her kesime verilen değerin bir göstergesi olur. 23 Haziran'da seçmen oy verse de vermese de bu ziyaretler AK Parti adayının özgüvenini, ayaklarını yere sağlam bastığını ve nihayetinde özne olduğunu gösterir. Kuşkusuz Kürt seçmenle kurulacak olan ilişkide HDP çatısı ile temas yanlış olur. AK Parti Türkiye'de Kürtlerin en fazla oy verdiği bir partidir. Bu yüzden Yıldırım ve AK Parti teşkilatları bu avantajlarını kullanarak Kürt seçmen ile kuracakları teması nevi şahsına münhasır bir şekilde planlamalıdır.
Sonuçta kamuoyunda Yıldırım lehine esmeye başlayan rüzgarın yelkenleri doldurmasıyla oluşmaya başlayan algı seçim sonucunu en fazla belirleyecek faktör olacak. Bu algı ağacını sürekli gerçeklerle sulamak gerekir. Algıların kalıcılığı hakikatle olan ilişkisine bağlıdır. Böylece günün sonunda camdan bir kavanoz gibi yere düştüğünde tuzla buz olmaz. Yıldırım'ın yapacağı bu ziyaretler hem siyasette yakalanan pozitif söylemin sürmesine ve doğal olarak toplumsal barışa katkı sunacak hem de gerçeklikle samimi ilişkisi olan algıları sağlamlaştıracak. Cumhur İttifakı'nın gündemi kendi lehine belirleyebilme konusunda atacağı bu türden gerçekçi adımlar sadece 23 Haziran'ı değil sonraki sürecin de sağlıklı şekilde inşa edilmesinde yol gösterici bir ışık olabilir.
Yusuf Özkır
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çamur at izi kalsın haberciliği (17.05.2019)
- Ayrımcılık ve ötekileştirme hastalığı (12.05.2019)
- Bu fotoğrafları iyi okuyun (10.05.2019)
- Seçmenini sandığa götüren kazanır (08.05.2019)
- Türkçe +90 ve Independent (03.05.2019)
- Küresel medyanın üç boyutu (01.05.2019)
- Küresel medyanın Türkiye ilgisi (26.04.2019)
- Kılıçdaroğlu yanıltılıyor mu? (24.04.2019)