Bu 3 reklamı yazmasam olmazdı
Son bir ay içinde sosyal medya mecralarında muhatabıyla buluşan üç reklama yoğun ilgi vardı.
Bunlardan biri İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından yayınlanan Kurban Bağış reklamıydı. Çocukların gözünden ve duygu dünyasından Kurban ve yardımlaşma konusu çok güzel özetleniyordu. Yüreğe dokunan bir reklamdı.
Diğer reklam Trabzonspor kulübü tarafından hazırlanan forma tanıtım reklamıydı. Geçen sezon genç futbolcuları ile süper ligde alkışı hak eden bir performans sergileyen Trabzonspor hem yeni kuşakları kazanabilmek hem de şehirde oluşan gençlik aşısını daha da köklü hale getirebilmek için önemli bir işe imza atmış
Yörenin kültürel özelliklerinin neredeyse tamamını yansıtan bu reklamda geleceğin gençleri olan çocuklar başroldeydi. Sağlam bir kurguyla birlikte hem amaca hizmet eden hem de Trabzon'daki futbol kültürü ile toplum dayanışmasını içselleştiren on numara iş çıkmış ortaya.
Üçüncü reklam ise İstanbul Medipol Üniversitesi tarafından tercih dönemi için hazırlanan bütün yollar Medipol'e çıkar reklamıydı.
Şehre uzakta yaşayan üç çocuğun "Büyük okul uzakta mıdır?" sorusuyla başlayan reklam çocukluk ve gençlik arasındaki hayallere odaklanmış.
Metafor olarak tren kullanılmış. Dinamik bir müzik ile tam da gençlerin hayallerine dokunabilecek bir ürün çıkmış ortaya.
Konseptleri çok farklı olmasına rağmen insana dokunabilen bu üç reklamı yazmasam olmazdı.
Mevlüt Hoca çok haklı
Ekonomimize yönelik küresel çaplı büyük saldırılar 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra iyice artmıştı. Buna kredi derecelendirme kuruluşlarının dışında açıktan yapılan hamleler de eklendi. ABD Başkanı Trump Türk ekonomisini hedef alan mesajlarını doğrudan sosyal medya hesabından paylaştı. Dolar ve Euro tırmandı. Borsa düştü. Enflasyon arttı.
Bu süreçte yeminli Erdoğan karşıtı ekonomistler bir taraftan sevinç çığlıkları atarken diğer taraftan ekonominin çok daha kötüye gideceğini yüksek sesle anlattılar. Kapkara bir tablo çizdiler.
Onlara göre dolar 10 TL falan olacaktı.
Fakat tam aksine Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye direndi. Dolar 10 TL falan olmadığı gibi 5.50 seviyelerine geriledi.
Bu süreçte ekonomide yaşanan dalgalanmanın gerçekçi olmadığını ve dışarıdan kaynaklı manipülasyonla ilgili olduğunu bilimsel verilere dayanarak anlatan ekonomistler haklı çıktı. Bu isimlerden biri de Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer idi. Bu konuda başta Kriter dergisi olmak üzere pek çok mecrada yazılar yazdı ve konuşmalar yaptı. Şartların kötüye işaret ettiği bir düzlemde gerçekçi analizleri yapabilmek önemliydi
Haliyle haklı çıktı.
Geçen baktım Mevlüt Hoca twitter hesabından vaktiyle felaket tellallığı yapanlara sesleniyordu. Sadece Mevlüt hocanın değil kamuoyunun bu isimlerden bırakalım özrü bir öz eleştiri duymaya hakkı var. Fakat daha öncekilerde olduğu gibi bunu yapmayacaklar.
Alev Alatlı'nın yeni kitabı
Yazar Alev Alatlı Nasihatname adıyla hazırlamaya başladığı serinin iki cildini yayınladı.
Kitapların okuyucu ile buluşmasından hemen sonra bazı kesimlerden abartılı eleştiriler gelmeye başladı.
Henüz kitapların tek satırını bile okumadan yapılan bu eleştirilerin tümüyle ön yargıların sonucu olduğu çok açık. Artık eleştiri yapabilmek için okumaya bile tenezzül etmiyorlar.
Kaba bir saplantı var. Onun esiri olmuş durumdalar.
Biraz okusalar belki zihinsel bir genişleme yaşayabilirler. Belki...
Yusuf Özkır
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- TÜRGEV yurtlarına mutlaka uğrayın (07.08.2019)
- Gerçekten denetlensin (03.08.2019)
- Doğrudan ve dolaylı propaganda (01.08.2019)
- Önce iletişim ve algı sonra icraat (27.07.2019)
- Pozitif gündem (25.07.2019)
- Tanklar Kılıçdaroğlu’nun yolundan niye çekildi? (19.07.2019)
- Darbe bildirisine göre “Siyasi Ayak” (17.07.2019)
- Türkiye’nin meydan okuması (13.07.2019)