15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı FETÖ hangi siyasi yapıyla işbirliğine girecekti? Bu sorunun cevabını herkes merak ediyor. Kamuoyunda buna farklı cevaplar verildi. Fakat doğal olarak bu sorunun doğru cevabını bulabilmek şu koşullarda mümkün değil. İhtimaller ve ithamlar üzerine bir süreç devam edecek gibi görünüyor.
"Darbe bildirisine göre "siyasi ayak" başlıklı son yazımda FETÖ üyelerinin hangi siyasilerle işbirliği yapacaklarını değil ama kimi hedef aldıklarını, kime düşman olduklarını darbe bildirisine net şekilde yazdıklarını irdelemiştim. (https://www.fikriyat.com/yazarlar/yusuf-ozkir/2019/07/17/darbe-bildirisine-gore-siyasi-ayak). Çünkü meseleye somut veriler üzerinden bakanların öncelikle başvurması gereken esas kaynağı kendilerine Yurt Sulh Konseyi diyen darbecilerin bu bildirisi oluşturuyor.
Darbeciler 15 Temmuz gecesi okuttukları bildiride Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümetini hedef aldıklarını net şekilde vurguluyorlar. Dolayısıyla genel başkanından başlayarak CHP sıralarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti'ye yöneltilen "siyasi ayak" ithamı tümüyle gerçeği ter yüz etmeye yönelik bir kurgunun parçasıdır.
Bu biraz da PKK'nın işlediği cinayetleri itiraf etmesine rağmen PKK'nın bu cinayetleri işlediğine HDP'lilerin ve sosyalistlerin inanmayarak durumu savunmasına benziyor. Cinayeti işleyen itiraf ediyor. Fakat uzantıları inanmıyor. Gözleri kör eden hayranlık tam olarak böyle bir şeydir.
FETÖ kimi hedef aldığını ve kiminle hesaplaşmak istediğini darbe bildirisine yazmış olmasına rağmen CHP sıralarından bu türden ithamların yükselmesine FETÖ mutluluktan yüksek sesle gülüyordur herhalde.
FETÖ kendisi adına gönüllü olarak propaganda cephesini tutan güçlü bir aygıtın Türkiye'de bulunmasından ne kadar mutlu olsa yine de hakkını ödeyemez CHP'nin. Sadece bu konuda değil FETÖ tarafından batı medyası aracılığıyla dolaşıma sokulan "darbe tiyatro" ve "kontrollü darbe" söylemlerinin taşeronluğunu da CHP gönüllü olarak üstlendi ve Türkiye'nin gündemine soktu.
CHP Cevaplaması Gereken Sorular
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi saat 23.17 sıralarında darbeciler tarafından işgal edilen Atatürk Havalimanına indi. Aracının geçeceği yolu tanklar kapattığı için yöneldiği çıkış kapısından geri döndü ve bir süre içeride bekledi. Görüntülere göre yaklaşık 10-15 dakikalık bir görüşme trafiğinin ardından tankların yolu açmasıyla Kılıçdaroğlu oradan ayrıldı. 2010 yılında darbe olursa tankın üstüne önce ben çıkacağım diyen CHP liderinin tanklara yönelik herhangi bir girişimde bulunmayarak bu sözünden geri adım atmış olması önemli ama burada daha önemli olan noktayı nasıl oldu da darbeciler tanklarla kapattıkları yolu Kılıçdaroğlu için açtılar sorusu oluşturuyor. Bu 10-15 dakikalık sürede kim kiminle nasıl bir görüşme yaptı, neler konuşuldu? Ne söylendi de darbeciler yolu açmaya ikna edildi? Darbeciler bunun karşılığında bir şey istedi mi? Yoksa yanlışlık olmuş falan mı dediler…
Darbe girişiminin üstünden üç yıl geçmiş olmasına rağmen bu sorulara tatmin edici cevaplar verilebilmiş değil. Darbecilerin tankları tam o anda tesadüfen geri çekmediğini söylemeye gerek bile yok sanırım. CHP liderinin veya koruma müdürünün bu konuda kamuoyunu aydınlatması gerekiyor. Aslında bu sorulara verilecek sağlıklı cevapları herkesten önce CHP'nin merak etmesi lazım. FETÖ'nün takiyyeci karakteri, herkesin meşrebine göre hareket ederek farklı yapılara sızabilme ve o grupları kendi kavgasının bir silahşörü haline getirebilme yeteneği biliniyor.
Kendi suçlarını devleti kullanarak perdelediklerini gösteren pek çok konu kamuoyunun bilgisi dahlinde. Bunlardan birini de MİT tırları davası oluşturuyor. Dolayısıyla FETÖ'nün CHP'li Kasım Gülek'ten Süleyman Demirel'e, Tansu Çiller'den Bülent Ecevit'e uzanan ilişkiler sürecinde gösterdiği her kaba uyabilme veya ideolojinin içeriğine göre dönüşebilme yöntemi değişmiş değil. Hala uygulanıyor. CHP'liler kamuoyunun bilmediği yukarıdaki soruların cevabını biliyorsa paylaşması, bilmiyorsalar da bu ilişkinin niteliği ve gerekçeleri üzerinde kafa yormaları gerek. Zira yakın tarih FETÖ'nün hesaplamadan herhangi bir adım atmadığını net şekilde gösteriyor. Belki tankların Kılıçdaroğlu'nun yolunu niye açtığı sorusuna da cevap verecekler. Ama FETÖ böyle bir şey yaparsa mutlaka kendi çıkarlarının söz konusu olacağı bir zaman diliminde bunu yapacaktır. Bu yüzden FETÖ (kendi planları çerçevesinde) CHP'ye gelmeden önce CHP'nin bu sorulara açıklık getirmesi gerekiyor.
Yusuf Özkır
