15 Temmuz darbe girişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milletimiz tarafından püskürtülmüştü. Üç yıl önce yaşanan destansı direnişin ardından FETÖ ile mücadelede önemli aşamalar kat edildi. Sürecin yönetiminde siyasi iradenin kesin desteği ve emniyet-yargı bağlamındaki hukuki kararlılık ile darbeciler hak ettiği cezayı aldı. Almaya da devam ediyor. FETÖ ülkemizde bitme noktasına getirildi.
15 Temmuz'un üçüncü yılında Türkiye tek yürek olmuşken CHP genel başkanı tarafından dile getirilen "siyasi kanat" söylemi ise ilk kez gündeme getirilmedi. Daha önce de söylenmişti. Bu iddia veya ithamın üzerinde durmak gerekir. Nitekim AK Parti sözcüsü Ömer Çelik partisi adına gereken açıklamaları yaptı. Bununla birlikte "siyasi kanat" sorusunun izini darbecilerin en temel metni olan darbe bildirisinden hareketle sürmek lazım. Bakalım darbe bildirisi bu konuda ne diyor, kimi işaret ediyor, ediyor mu?
DARBE BİLDİRİSİNDEKİ İŞARETLER
FETÖ tarafından 15 Temmuz gecesi TRT'de okutulan Darbe Bildirisi aslında darbecilerin neyi nasıl yapmak istedikleri konusunda en önemli işaretleri barındırıyor. Bu yüzden sürece dair soruların cevaplarını ararken Darbe Bildirisine daha fazla başvurmak gerek.
Çünkü Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu Örgütün davranış biçimini oluşturan zihinsel kodlar "takiyye" üzerine kurgulanmış. Her şeyi reddediyorlar. Yalan söylemek kişiliklerinin ve karakterlerinin bir parçası olmuş. Mesela darbe gecesi işledikleri cinayetlerin görüntüsü ve fotoğrafı olmasına rağmen bunları bile reddediyorlar. Kendi görüntülerini izleyip bunu reddeden FETÖ üyeleri bile var. Darbe Bildirisi ise tam aksine darbecilerin planlı bir şekilde hazırladıkları bir içeriği barındırıyor.
Öte yandan FETÖ soruşturmalarında "Siyasi Kanata" dair bir bilgi ortaya çıkmış değil. Kamuoyuna yansımış bir içerik yok yani. Bundan sonra da bu konuda yeni bir gelişme olacağını beklemek zayıf ihtimal. Olsa bile örgütün çıkarları doğrultusunda yalan söylemeyi tercih edeceklerdir.
BİLDİRİ KİM OLMADIĞINI SÖYLÜYOR
"Siyasi Ayak" konusunda toto-loto onamak yerine Darbe Bildirisine yeniden göz atalım. Çünkü bu konudaki bazı ipuçları orada. Bildiri incelendiğinde darbenin öncelikli hedefinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve mevcut AK Parti Hükümeti olduğu görülüyor. Bunu "Gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olan cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri" şeklinde açıkça yazmışlar bildiriye. Yani darbenin siyasi ayağının kim olmadığının cevabı bildiride net şekilde var.
Darbeden sonra ülkeyi kimin yöneteceği konusunda da boşluk yok aslında. Onu da "Devletin yönetimi teşkil edilen yurtta sulh konseyi tarafından deruhte edilecektir" ifadesiyle Bildiriye koymuş darbeciler. Darbecilerin anlaştığı belirli siyasetçiler var idiyse ve evlerinde bekliyorlardıysa bunların ortaya çıkartılması Milletimizin destansı direnişini pekiştirir. Milli irade açısından önemli kazanım olur. Fakat yukarıda belirttiğim üzere şu anda bu konuda somut bir gelişme bulunmuyor.
Bu noktada diğer önemli soruyu ise "peki darbe başarılı olsaydı sonrasında ne olacağı" konusu oluşturuyor. Çok şükür darbe milletimiz tarafından püskürtüldüğü için bu süreci yaşamadık. Tutuklanan darbeciler de gerçekleri söylemediği için doğru bilgiye ulaşmak en azından şu an için zor. Darbenin elebaşı Fetullah Gülen'in de henüz 17 Temmuz 2016'da Wall Street Journal'da yayınlanan açıklamalarında 15 Temmuz için "senaryo" ifadesini kullandığı bilindiğine ve sonrasında bu söylemi "kontrollü darbe" yalanıyla perçinlediğine göre "siyasi kanadın kim olacağı" konusu bir muamma durumunda.
Fakat siyasi kanat konusunda muamma olmayan gerçeğin altını yeniden çizelim. Darbe bildirisinde doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti Hükümeti hedef alındığı için "siyasi kanat" konusunda yapılacak tahmini yorumlarda başka seçenekler üzerinden hareket etmek birinci şart. Peki ne olabilirdi, siyasi kanat nasıl şekillenirdi? Bu sorulara cevap verebilmek için daha önce yapılan darbelerden sonra ortaya çıkan manzaraya ve ağırlıklı olarak da FETÖ üyelerinin hangi darbeyi örnek aldıklarına bakmak lazım.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 şüpheli hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde, darbe girişiminin planlama ve icra safhalarında 27 Mayıs darbesinden örnekler alındığı belirtiliyor. Bu yüzden 27 Mayıs'ı hatırlamakta fayda var. Muhtemelen FETÖ "siyasi ayak" konusunda da 27 Mayıs'ı örnek alarak hareket edecekti.
Darbe bildirisi siyasi ayağın kim olmadığını net şekilde söylediğine göre bu konuda geriye kalan şıklara bakmak gerekir. Bu bağlamda 27 Mayıs darbesinden sonra CHP ile darbeciler arasında yaşanan yakın ilişki ise önemli detayları barındırıyor.
Yusuf Özkır