Zekeriya Erdim

Bilim ve teknoloji eğitimi

Büyüyen ve gelişen Türkiye'nin, yükselme ve ileri gitme hamlelerinden biri; bilim ve teknoloji alanında yoğunlaşıyor. Hem kamu kurumları, hem de özel sektör kuruluşları; bilimin ve teknolojinin pasif tüketicisi olmaktan kurtulup, aktif üreticisi olmaya çalışıyor.

Eskiden, sadece "yükte ağır, pahada hafif" şeyler üretirken; şimdilerde, "yükte hafif, pahada ağır" şeyler üretme yolunda ilerliyoruz. Bilimi ve teknolojiyi, yüksek bedeller ödeyerek ithal etmenin zayıflığından kurtulup; hem kendi ihtiyacımızı karşılayacak kadar üretmenin, hem de dış ülkelere ihraç edecek seviyeye gelmenin mücadelesini veriyoruz.

Şüphesiz, bu gidişin; uzun soluklu yürümeyi yahut koşmayı gerektiren safha ve süreçleri var. Dün bilgiyi bilime, bilimi teknolojiye, teknolojiyi sanayiye, sanayiyi ticarete dönüştürmenin adımlarını atan, yatırımlarını yapan ülkeler ve toplumlar; bugün meyvelerini devşirerek siyasi ve ekonomik, askeri ve diplomatik avantajlar elde etmenin sefasını sürüyorlar.

Bizim, yılların ve hatta asırların açığını kapatarak, bilimde ve teknolojide ileri seviyelere ulaşabilmemiz için; bir güne birkaç mesaiyi sığdırmamız ve kişisel, kurumsal, toplumsal enerjilerimizi sinerjiye dönüştürecek zıplama tahtalarını bulmamız gerekiyor. Bunun da yolu; iyi eğitim altyapısından ve yüksek ideal aşısından geçiyor.

İLERİ TEKNOLOJİ OKULLARI

Türkiye'nin bilim ve teknoloji üretimi konusunda stratejik kurumu olan ve giderek daha büyük imkânlarla iş yapma fırsatı sunulan TÜBİTAK; içindeki aykırı unsurları temizleyerek, artık asli görevine ağırlık verme kıvamına geldi. Devlet-millet işbirliği içinde; acil ihtiyaç olarak görülen ileri hedeflere yöneldi.

Bu cümleden olmak üzere; TÜBİTAK'a bağlı Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE), yeni bir adım attı. Bir pilot uygulama olarak; "ileri teknoloji okulları" projesini başlattı.

Temel öngörüye göre; Türkiye'nin ileri teknoloji üretimini sağlamak için gereken insan kaynağı, ilkokuldan başlanarak yetiştirilecek. Dünyadaki örnekleri incelenerek oluşturulan okulların her kademesinde; çocuklara ve gençlere, üst düzeyde teknoloji dersleri verilecek.

Ayrıca, lise düzeyinden itibaren; üniversitelerin ilgili bölümleri ile işbirliği sağlanacak. Projenin reel sektörle, yani hayatla bağlantısı kurularak; bazı büyük firmalar da sürece katılacak ve katkıda bulunacak.

Uygulama, önümüzdeki öğretim yılından itibaren; İlim Yayma Vakfı'nın İrfan Okulları bünyesinde başlayacak. Daha sonraki yıllarda ise; diğer okullara da yayılmış olacak.

BİLİM VE TEKNOLOJİ MERKEZLERİ

Son yıllarda, bu alanda atılan önemli adımlardan biri de; TÜBİTAK'ın desteği ile yerel yönetimler tarafından yapılan Bilim ve Teknoloji Merkezleri. Seçme obje ve düzeneklerden oluşan; bilim ve teknoloji müzeleri yahut atölyeleri.

İlköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki okulların öğretmenleri, öğrencileri; bu merkezleri ziyaret edip, incelemelerde bulunuyorlar. Yazılı açıklamaları okuyor; ayrıca ilgili ya da yetkili kişilerden bilgiler alıyorlar.

Okullarda bulunmayan objeler ve düzenekler, bu merkezlerde bulunduğu için; bilim ve teknoloji eğitimi açısından, önemli bir rol oynuyor. Bir yandan, geçmişin bilim ve teknoloji tarihini özetlemiş; öte yandan, geleceğe dair öykünme, özenme sağlamış ve çağrışımlar yaptırmış oluyor.

Ancak; bu bilim ve teknoloji merkezlerinin önemli bir zaafı var. Objelerin ve düzeneklerin temini, genellikle yabancı kişiler ve kurumlar üzerinden organize edildiği için; onlar, kendi kültür ve medeniyet dünyalarının icatlarını ve mucitlerini öne çıkarıyorlar.

Buradan açık ve net bir şekilde anladığımız o ki; bilimin ve teknolojinin de bir kimliği olmalı. Hayatın bütün alanlarında ve konularında olduğu gibi, bilim ve teknoloji alanındaki yatırımlar da; kendi kültür ve medeniyet değerlerimiz üzerine kurulmalı.

Bir başka ifadeyle; "kökü mazide olan ati" olabilmeliyiz. Ürettiğimiz her değerde; bizi biz yapan temel değerlerin izlerini bulabilmeliyiz.

Çünkü biz; sahip olduğumuz gücü ve imkânı, insanları imha etmek için değil, ihya etmek için kullanmayı tercih ediyoruz. Güçlünün haklı olduğu bir dünya için değil; haklının güçlü olduğu bir dünya için üretiyoruz.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.