Zekeriya Erdim

Değersizlik duygusunun düşürdüğü haller

Geçenlerde, aile alanında eğitim ve danışmanlık hizmeti veren Uzman Psikolog yakınımız; danışanlarından biriyle, telefon görüşmesi yapıyordu. Yaratılmışların en mükemmeli olan insanın, her türlü sevgiyi ve saygıyı hak ettiğini hatırlatarak; "Estağfurullah, ben size özel bir şey yapmadım; herkese nasıl hitap ediyorsam, size de öyle hitap ettim" diyordu.

Sonradan anladık ki, kim olduğunu sormadığımız ve bilmediğimiz o kişiye; saygın bir dil ve üslup kullanarak, "siz" diye hitap etmiş ve "hanımefendi" muamelesi yapmış. O da, hiç alışık olmadığı bir durumla karşılaşınca; sevincinden ağlayarak, "ömründe ilk defa, kendisini bu kadar değerli hissettiğini" anlatmış.

Bu taze, sıcak deney ve gözlem; bize, yıllar boyu aile ve eğitim alanında karşılaştığımız bazı kişileri, olayları, durumları hatırlattı. Gölgeli ve güvenli bir bölgede, uykuya yatırdığımız acı gerçeklerin perdesini aralayıp; zihnimizin dehlizlerini, yeniden aydınlattı.

Seçici algımız; toplumsal hafızanın derin ve geniş arşivinden, bazı örnekler ve öyküler seçti. Hayat filminin kimi "kurtarıcı", kimi "kahredici" kareleri; teker teker, gözümüzün önünden geçti.

İstedik ki; her yaştaki ve seviyedeki insan için, "değersizlik duygusu" dediğimiz ruh halinin, düşürdüğü ya da düşüreceği halleri bir nebze izah edelim. Uyarıcı, ikaz edici algımızı harekete geçirip; benzer hatalara düşmemenin yahut düşmüşsek de bir daha tekrar etmemenin gereğini, önemini belirtelim.

DERİN BİR KUYU

İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, var olan ve varlık âleminin içinde bulunan şeyler; kendilerine değer verildiğini görmek, bilmek, hissetmek isterler. Onlara, gerçekten değer verenler ise; bunu duygularına, düşüncelerine, davranışlarına yansıtarak bir şekilde ortaya koyarlar ve belli ederler.

Âlemlerin Rabbi olan Allah; başta insanlar olmak üzere, yarattığı her canlıya, nice nimetler verir. Bunun farkında olmayan, kadrini ve kıymetini bilmeyen, şükrünü eda etme görevini yerine getirmeyen kullarından; verdiği nimetleri geri alır.

Gözler ve gönüller; değer gördükleri yerlere yahut kendilerine değer veren kimselere yönelirler, bağlanırlar. Birilerine yahut bir şeylere "değer vermek", aynı zamanda "güven vermek" anlamına geldiği için; insanlar verimli ovaların kenarlarına, kuşlar sevdikleri ağaçların dallarına, böcekler güvenli otların ya da çalıların aralarına yuvalanırlar.

Değersizlik duygusu; güvensizlik duygusunu da beraberinde getirir. Bu ruh haline düşen insan; kademeli olarak, hayatla ve toplumla bağlarını koparıp, derin bir kuyunun dibine çekilir.

Tutunduğu yahut tutunacağı dallar, teker teker kırılır; ürkütücü, korkutucu bir boşluğa düşer. İbresi bozulur, istikameti kaybolur; farkında olmadan, hatta "güvenli bölge" zannederek, uçuruma doğru koşar.

Duruma göre, ya tecrit olup içine kapanır; ya hırçın ve hareketli bir şekilde dışa vurur. Direksiyon hâkimiyetini kaybetmiş araç gibi; kendisi ve çevresi için, nice trafik kazalarına sebep olur.

İnsanı bu hale düşüren; çocuklar ve gençler için evde anneler ve babalar, okulda öğretmenler ve idareciler, bir de hor ve hakir görüp dışlayan arkadaşlardır. Yetişkinler için ise; genellikle, yanlış ilişki ve iletişim içine giren eşler ile diğer akrabalardır.

DIŞA VURUMLAR

Annelerinden ve babalarından, öğretmenlerinden ve idarecilerinden değer görmeyen, "sen bizim için değerlisin" mesajını almayan çocuklar ve gençler; gündem olmak, muhatap alınmak için "yaramaz" olmayı tercih ediyorlar. Kendilerini adam yerine koymuş gibi yapıp, sosyal statü kazandırarak bir bakıma rütbe veren örgütlere, çetelere girip; kolayca suç işleyebiliyorlar.

Bir yerlerde, birileri tarafından değer görme ihtiyacı; insanları içkiye, kumara, fuhşa, zinaya, hırsızlığa, yolsuzluğa sevk edebiliyor. Bunun için; gerekirse, kendisine ve çevresine zarar verme yoluna bile gidebiliyor.

Benlik değeri zayıf olanlar; bulundukları çevre ve ortamlarda, kolayca itilip kakılıyorlar. Kendilerini aciz, güçsüz, beceriksiz gördükleri için; kullanılmaya, sömürülmeye, istismar edilmeye müsait hale geliyorlar.

Cinsel kimlik sapmaları, ahlaki zemin kaymaları; değersizlik duygusunun tetiklediği psiko sosyal arızalar. İnsan bir düşmeyegörsün; bu kuyunun içinde, her türlü yılan ve çıyan var.

Caniler, seri katiller, teröristler, intihar eylemcileri; daha çok, değersizlik duygusundan kurtulup, kendilerini değerli hissetmeye çalışanlar arasından çıkıyor. Bir ateş ki bu; içindekini de, dışındakini de yakıyor.

Eşinden umduğu değeri göremeyen, bulamayan hanımefendiler ve beyefendiler; kendilerine değer verecek başka muhataplar arıyorlar. Kültür ve yaşayış durumlarına göre, ya eşlerini aldatıyor; yahut, erkekler, ikinci eş formülüne razı olabilecek kadınlar buluyorlar.

Baba şefkatinden ve merhametinden mahrum büyüyen genç kızlar; evlenirken, o ihtiyacı karşılayabilecek yaşlı erkeklere, daha kolay evet diyebiliyor. Anne şefkatinden ve merhametinden mahrum büyüyen delikanlılar ise; kendilerine anne gibi davranabilecek bir eş isteyebiliyor.

Köklü ve kesin çözüm; sevmek, saymak değer vermek. Allah'ın bize lütfu, ikramı, emaneti olan eşlerimizi, çocuklarımızı, öğrencilerimizi; saygıdeğer hanımefendiler ve beyefendiler olarak görmek.

Gönülden gelen bir dil ve üslupla; "iyi ki varsın, şükür ki benim eşim, çocuğum, öğrencimsin" diyebilmek. Bitkiye ya da ağaca su döker, gübre eker gibi sevgi ve saygı göstererek; zayıf yönlerini değil, kuvvetli yönlerini sayabilmek.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.