Eğitim medyası ve medya eğitimi
Seksenli yıllarda, idarecilik yaptığımız özel okulda; bir İngilizce öğretmenimiz vardı. Dersine girdiği öğrenciler de velileri de kendisinden memnunlardı.
Bizim tespitlerimize göre; marifeti, akademik yahut pedagojik altyapısından çok rol kabiliyetinden geliyordu. Doğuştan aktördü ve meslek hayatında, doğal olarak "öğretmenlik rolü" oynuyordu.
Aslında, her bir öğretmenin; pedagojik formasyonun, alan bilgisinin ve becerisinin yanında iyi bir rol kabiliyetinin de olması gerekir. Usta bir sanatçı gibi; mesleğinin ve branşının gerektirdiği tüm rolleri oynayabilmelidir.
Şimdilerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın gündeminde; bu ihtiyacı öncelikli hale getiren bir çalışma var. Salgın sona erse bile, uzaktan eğitimin devam edeceği ön kabulünden yola çıkarak; "televizyoncu öğretmenler" arıyorlar.
EBA TV'nin, dijital eğitim ve öğretim içerikleri geliştirilecekmiş. Bunun için, aranan özelliklere sahip öğretmenler; ses yönetmeni, kameraman, kurgu operatörü, grafiker, animasyoncu, fotoğrafçı, içerik geliştirici, sunucu, spiker, seslendirici olarak görevlendirilecekmiş.
Bu teşebbüs; bir yönüyle, "iyi" bir çalışma gibi görünüyor. Ancak, başka bir yönüyle; bizi endişelendiriyor.
Sütten dilimiz yandığı için; artık yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Geçmiş tecrübelerimizin oluşturduğu hassasiyetle; "inşallah altından nahoş bir şey çıkmaz" diyoruz.
Konuyla ilgili bir "teklif" yapalım, bir de "uyarı" sinyali verelim. Süreci bu iki açıdan ele alıp değerlendirmemiz gerektiğini belirtelim.
ÖĞRETMENLİK SANATI
Geçmişten geleceğe, icra edilen ve edilmekte olan her meslek; bir "sanat" yahut "zenaat" durumundadır. Ancak, öğretmenlik; hayatın bütün alanlarına hizmet üreten insan yetiştirme sanatı olması bakımından, "mesleklerin anası" olarak tanımlanır.
Çünkü, devlet ve millet hayatının tüm safha ve süreçlerinde, çeşitli roller üstlenen herkes; öğretmenlerin ellerinden geçerler. Onlar çocukların ve gençlerin benliklerini, kimliklerini, kişiliklerini oluşturur; taş taş, tuğla tuğla, geleceğimizi inşa ederler.
Onun için, "uygunluk" kriterleri açık ve net bir biçimde belirlenip, zaman içinde güncellenerek; lise çağından itibaren seçilmelidir. Önce Öğretmen Meslek Liseleri'nde, sonra Eğitim Fakülteleri'nde; değişen ve gelişen şartlar da göz önünde bulundurularak, olabildiğince iyi yetiştirilmelidir.
Bu bağlamda; her Eğitim Fakültesi'nin bünyesinde, bütün branşları ihtiva eden bir "uygulama okulu" olmalı. Yeni nesillerin "ne" olacağı ve "kim" olacağı konusunda etkin görevler üstlenen kadrolar; teorik ve pratik eğitimi iç içe almalı.
Anlaşılan o ki; öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin yetiştirme programlarına, "eğitim medyası ve medya eğitimi" konularını da ilave etme ihtiyacı var. Çünkü, onlar; artık medya iletişim araçları üzerinden de öğretmenlik yapıyorlar.
EBA'NIN SABIKA DOSYASI
Malum olduğu üzere, EBA TV üzerinden verilen eğitim hizmetleri; Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak yürüyor. Gündemi takip edenler, yakın geçmişte olup bitenleri hatırlayanlar; söz konusu birimin ya da faaliyetlerinin, "sabıkalı" olduğunu biliyor.
Eylül 2018'de bu makama gelen, "eğitimci" değil "mühendis" kökenli olan Genel Müdür'ün görev dönemi içinde; üzücü ve şaşırtıcı şeyler oldu. Kamuoyu nezdinde, Bakanlık ve hizmetleri ile ilgili güven duygusu yara aldı.
Şubat 2019'da, eğitim sektörüyle doğrudan ya da dolaylı ilgisi ve ilişkisi olmayan bir hanımefendiye, adı geçen Genel Müdürlük tarafından; Hinduizm'in dini ritüellerinden olduğu bilinen "yoga"yı, bütün okullarda anlatma yetkisi verildi. Toplumdan gelen aşırı tepkiler üzerine; onay iptal edildi.
10 Kasım 2019'da, sosyal medya mecralarında; Mustafa Kemal'in büstü yahut fotoğrafı önünde, öğrencilere secde ettirilişinin görselleri paylaşıldı. Farklı şehirlerde, çok sayıda okulda, aynı şekilde uygulandığı tespit edilen bu "tapınma" görüntülerinin; EBA arşivinden alınarak, modellendiği anlaşıldı.
Mayıs 2020'de, yeni bir proje için teşebbüse geçildi. EBA TV'de çocuklara "Anadolu Masalları" anlatmak üzere; Anadolu irfanına yabancı, hatta düşman sanatçılar seçildi.
Yakın geçmişte, uzaktan eğitimin ilk gününde; yeni bir "garabet" örneğine şahit olduk. Çocuklara, Adnan Menderes'in idam edilişini detaylı bir şekilde anlatan animasyonu izleyip; hayretler içinde kaldık.
Bu günlerde, eğitim medyasını geliştirip daha aktif ve verimli hale getirmek için; "televizyoncu öğretmenler" aranıyor. İster istemez tedirgin oluyor ve kendi kendimize soruyoruz; EBA TV, acaba yeni bir çam devirmeye mi hazırlanıyor.
Umarız, biz yanılırız ve bu sefer iyi bir iş yapılır. Seçilecek öğretmenlerle teknik yönden sağlam, estetik yönden güzel, içerik açısından güvenli ürünler çıkarılır.
Zekeriya Erdim
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bizi bize kırdırıyorlar (08.10.2020)
- Devletin kapısı millete, milletin kapısı ümmete açık (04.10.2020)
- Devlet, millet, ümmet kardeşliği (01.10.2020)
- Yandaş gazete (28.09.2020)
- Toplumsal genlerimiz, geleneğimiz, geleceğimiz (24.09.2020)
- Sosyal ve siyasal hayatımızın rol modelleri (20.09.2020)
- Asalet, rezalet, cehalet (16.09.2020)
- Din düşmanlığının dışavurumu (13.09.2020)