Arama

Cep telefonuyla gönderilen ilk fotoğrafın hikâyesi

Takvimler 1997 yılını gösterirken, Sharp tarafından geliştirilen ilk fotoğraf makineli telefon üzerinde çalışan Philippe Kahn, yeni doğan kızı Sophie’nin fotoğrafını 2 bin arkadaşına göndermeyi başardı. Bu fotoğraf, telefon ile çekilip gönderilen ilk fotoğraf olarak tarihe geçti.

Cep telefonuyla gönderilen ilk fotoğrafın hikâyesi
Yayınlanma Tarihi: 15.01.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 15.01.2018 18:07

1997 yılında, Philippe Kahn dünyada yeni bir sayfa açacak bir buluşa imza attı. Cep telefonuyla çekilen bir fotoğrafın sosyal çevrede nasıl paylaşılacağı ile ilgili bir çözüm yöntemi geliştirdi. Bu buluş sayesinde yeni doğan kızının fotoğrafını sevdikleriyle paylaştı. Kahn'ın çektiği bu fotoğraf 19 yıl sonra, 2016 yılında Time Magazin tarafından en etkileyici 100 fotoğraf arasında yerini aldı!


TARİHE GEÇEN FOTOĞRAF

Philippe Kahn kızının doğduğu gün, bir cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve dijital fotoğraf makinesi gibi farklı teknolojileri birbirlerine bağlayarak, dünyada ilk kez bir cep telefonu ile paylaşılan fotoğrafın; dolayısıyla fikrin de sahibi oldu.

Yıllar sonra Time Dergisi tarafından en etkileyici 100 fotoğraf arasında listelenen o efsane fotoğrafın hikâyesi, bir belgeselde canlandırıldı. Belgeselde, bir teknoloji girişimcisi olan Kahn'ın doğacak bebeğinin fotoğrafını çevresindeki kişilerle anında nasıl paylaşabileceğine dair çözüm arayışı ve başarıya ulaşması anlatılıyor.

HERHANGİ BİR GÜN GİBİYDİ!

Teknolojiyle oldukça ilgili olan Kahn, o dönemde e-posta ile paylaşım yapabilmek üzerine yeni yollar geliştirmeye çalışıyordu. Kahn, kendini konu alan belgeselde, "Satışa sunulan ilk başarılı dijital fotoğraf makinesi Casio'dan gelmişti. Dijital kameralar ve cep telefonlarının 21. yüzyılın baştacı olacaklarını daha o zamandan anlamıştım. Doğumun gerçekleştiği gün diğer herhangi bir gün gibiydi" diye anlatıyor.

Eşinin doğum sancılarının başlaması üzerine aceleyle hastaneye gitmek için hazırlanıyorlar. Fakat işkolik olan Philippe Kahn, cep telefonunu evde unuttuğunu fark edip arabadan eve dönüyor ve gelmişken dizüstü bilgisayarını da yanına alıyor.

Hastanede eşi doktorlar tarafından doğuma hazırlanırken, aynı odada Kahn, aklına gelen bir fikri nasıl hayata geçirebileceğini düşünüyor: Doğan bebeğin fotoğrafı nasıl o anda sevdikleriyle paylaşılabilir?


YENİ DOĞAN SOPHIE TARİHE GEÇİYOR!

Bütün bu fikirler günümüz koşullarıyla değerlendirildiğinde basit görülebilir ancak henüz Wi-fi'ın icat edilmediği bir dönem. Philippe Kahn o fikre dair şunları söylüyor: "1997'den bahsediyoruz. Henüz Wi-fi icat edilmemişti. Eğer cep telefonu ile bir şey paylaşmak istiyorsam, o zaman bu telefon ile fiziksel olarak iletişim kurmalıydım. Sonra o 'Eureka!' anını yaşadım. Koşturarak arabaya geri döndüm ve ses sisteminin kablolarını keserek çıkardım!"

Dijital kamera, dizüstü bilgisayar ve cep telefonunu kablolarla birbirine bağlayan Khan, eşinin doğumu gerçekleştikten sonra minik kızı Sophie'yi kundaklanmış halde kucağına alıyor ve dijital kamerayla fotoğrafını çekiyor.

"BEBEĞİN YENİ DOĞMADI MI?"

Bu fotoğraf, dizüstü bilgisayara aktarılıyor ve cep telefonu ile Kahn'ın kendi çalışmaları için kurduğu minik bir sunucuya gönderiliyor. Sunucu, Sophie'nin fotoğrafını Kahn'ın tanıdığı yaklaşık 2 bin kişiye e-posta ile gönderiyor. Tüm bu işlemler toplamda 15 dakika kadar sürüyor. Bu an, böyle bir teknikle bir fotoğrafın bu kadar kısa bir zamanda insanlarla paylaşıldığı ilk an. Kahn'ın arkadaşları aldıkları e-posta karşısında şoke oluyorlar ve geri dönüşlere başlıyorlar: "Bebeğin yeni doğmadı mı?"

Böylece Sophie'yle birlikte yeni bir teknoloji fikri de doğmuş oluyor…

Fikriyat

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN