Birleşmiş Milletler 72'nci Genel Kurul Toplantısına katılarak burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Referandumdan Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne, BM'nin yapısındaki yanlışlıkların düzeltilmesinden Myanmar'daki katliamlara kadar birçok konuda önemli mesajlar veren Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
TERÖRE KARŞI GERÇEK İŞBİRLİĞİ
Teröristler faaliyetlerini sürdürüyor. Endişe ile takip ediyoruz. En etkili yol bu çatı altında samimi işbirliği önemlidir. Daha güvenli ve müreffeh bir dünya için elimizi taşın altına koyalım.
Terör, sınırları aşarak bir kanser gibi yayılıyor. Suriye halkını maalesef uluslararası toplum yalnız bıraktı. Bu insanların yaşadıklarına kayıtsız kalamazdık. Şu anda ülkemizde 3 milyonun üzerinde Suriyeli ile 200 binin üstünde Iraklı'ya ev sahipliği yapıyoruz. Astana toplantılarını başlattık. Yeni bir planı hayata geçiriyoruz. İstikrarlı ve müreffeh bir Suriye için her adımı destekliyoruz. Mülteci akınını önlemek için her türlü adımı atıyoruz.
VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTUN
Çalışmalarımıza uluslararası toplumdan yeterli desteği alamıyoruz. Kamunun, sivil toplum kuruluşlarının harcamaları 30 milyar dolar harcadık. Avrupa söz verdiği yardımı yapmadı. Buradan tüm dünyanın huzurunda, topraklarında barındırdığı 3,2 milyon sığınmacının tüm yükünü Türkiye'nin omuzlarına bırakan ülkeleri ve uluslararası kuruluşları verdikleri sözleri tutmaya davet ediyorum. Türkiye sadece ülkemize gelen sığınmacılara kucak açmakla kalmıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun mağdurların yardımına koşuyor. Somali konusundaki çalışmalarımız örnek olacak düzeydedir.
FIRAT KALKANI DEAŞ'A KARŞI VERİLEN EN BÜYÜK MÜCADELEDİR
Türkiye Suriye ve Irak'ta istikrarsızlıktan beslenen terör örgütleri ile mücadele etmektedir. 3 bine yakın DEAŞ militanını etkisiz hale getirdik. Fırat Kalkanı operasyonu DEAŞ'a karşı verilen en önemli mücadeledir.
Bölgede DEAŞ'a karşı mücadele verdiğini söyleyen grupların ve güçlerin büyük bir bölümünün kesinlikle böyle bir amacı yoktur. Bu gruplar ve güçler DEAŞ'ı kendi gündemlerini hayata geçirmek için bir araç olarak kullanıyor. PYD/ YPG'nin Suriye'de ele geçirdiği bölgelerde demografik yapıyı değiştirme, halkın mallarına el koyma, kendisine karşı çıkanları öldürme veya sürgün etme yönündeki çabaları insanlık suçudur.
IKBY YÖNETİMİ ALDIĞI KARARDAN DÖNMELİ
Irak'ın da toprak bütünlüğü temelinde varılacak uzlaşmalara ve ortak gelecek inşa etme ideallerini hayata geçirmeye ihtiyacı vardır. Bağımsızlık talepleri gibi bölgede yeni krizler, çatışmalar ortaya çıkartabilecek adımlardan uzak durulması gerekiyor.
Buradan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni bu doğrultuda başlattığı girişimden vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye'nin bu konudaki çok açık ve kararlı tavrını görmezden gelmek, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni elindeki imkanlardan da edecek bir sürecin önünü açabilir. Erbil'i girişimden vazgeçmeye davet ediyoruz. Karar bölgede yeni çatışmalara neden olabilir. Yeni çatışmaların fitilini ateşlemek yerine hep birlikte bölgede huzuru, barışı, güvenliği, istikrarı tesis için çalışmalıyız.
KRİZLER, KÜRESEL ÇATIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLER
Kuveyt Emiri Şeyh Sabah'ın arabuluculuk çalışmalarını destekliyoruz. Suudi Arabistan'ın sorunun çözümü yönünde çaba göstermesini öneriyoruz. Bugün görmezden geldiğimiz her krizin küresel bir çatışmanın fitilini ateşleyeceğini unutmamalıyız.
Nükleer silahların her çeşidine karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Uluslararası toplum tıpkı Suriye'de olduğu gibi Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı insani dram konusunda da iyi bir sınav verememiştir. Şayet Myanmar'da yaşanan bu trajedinin önüne geçilmezse insanlık tarihi yeni bir kara lekenin utancıyla baş başa kalacaktır.
Asıl olan Arakan halkının kendi topraklarını içinde huzurla yaşamalarını temin etmektir. Türkiye olarak bu konuda ülkelerle görüştük. Eşim, oğlum, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı kamplara gönderdik. Desteklerimiz sürüyor.
Ülkemizin resmi kalkınma kuruluşu TİKA bölgede faaliyet gösteren tek yardım kuruluşudur. İlgili ülkelerin yardım etmesi ile yardımlarımızı sürdürmek istiyoruz.
'DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR'
"Tüm bu gelişmeler ve yaşanan insani trajediler, Türkiye olarak 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek sembolleştirdiğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılması çağrımızın haklılığını teyit ediyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesinde ne kadar geç kaldığımızın da bu ifadesidir.
Tüm dünyanın temsilcileri sıfatıyla bu çatı altında bir araya gelen bizler, terör örgütlerinin cinayetlerine, insani krizlere ve mağduriyetlere engel olacak bir irade ortaya koyamazsak o zaman herkes başının çaresine bakmanın yollarını arar. Bu anlayışın yaygınlaşması durumunda dünyamız yeni bir kaos ve zulüm fırtınasının içine sürüklenir.