Filistinli araştırmacı-yazar Semih Hammude, her ne kadar aksi gösterilmek istense de Osmanlı döneminde Filistin'in sürekli kalkınma yaşadığını, kendi ihtiyacından fazlasını üretme gücüne sahip olduğunu belirtti.
Ramallah'taki Birzeit Üniversitesi Siyasal Bilgiler Uzmanı Hammude, kaleme aldığı "Osmanlı Ramallah'ı" aldı kitapta, Osmanlı dönemi boyunca Filistin'in "sosyal ve kültürel gelişimi ve birçok önemli konuya" değindiğini belirtti.
Osmanlı döneminde Filistin'de yaşayan toplulukların etnik çeşitliliği ve bunlar arasındaki toplumsal uyumun yanı sıra Osmanlı hükümdarlığı boyunca Filistin'in ekonomik açıdan geliştiğini hatırlatan Hammude, "Ramallah'ın yaklaşık 400 yıl süren Osmanlı tarihi, sürekli kalkınma ve gelişimin yanı sıra tarımın genişlemesine ve nüfus çeşitliliğine işaret ediyor." dedi.
Filistinli yazar yıllardır aksi iddia edilse de, Osmanlı döneminde ekonomik kalkınmanın revaçta olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Günümüzde Filistin'deki Osmanlı tarihi, 'cehalet, geri kalmışlık ve hastalıkların yayılması' gibi bazı olumsuz yargılardan ibaretmiş gibi gösterilmek isteniyor. Osmanlı dönemi Filistin toplumunda, kendi ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan büyüme ve hareketlilik söz konusuydu. Bu şekilde kendi ihtiyacını hatta daha fazlasını üretebiliyordu."
Filistin toplumunun, aileler, aşiretler hatta Müslümanlar ve Hristiyanlar arasındaki birlik ve birbirine bağlılığıyla öne çıktığını, ayrıca güçlü bir sosyal dokuya sahip olduğunu dile getiren Hammude, "Bu gibi tarihsel çalışmalar kendimizi ve kimliğimizi tanımada, zayıf ve güçlü olduğumuz noktaları anlamada, tecrübeleri ve gerçekleri ortaya çıkarmada yardımcı olarak, gidişatı ve hatalarımızı düzeltme konusunda bize fırsat tanır. Bu şekilde tarihten kazandığımız tecrübelerimizi kullanabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Filistinli yazar Hammude, "Osmanlı Ramallah'ı"na ışık tuttuğu aynı adlı kitabında Kudüs'teki mahkemeler ve Ramallah yerel yönetimin kayıtlarının yanı sıra bazı Batılı misyonerlerin Ramallah hakkındaki kitaplarını kaynak olarak kullandığını dile getirdi.
Kitap, bir taraftan Ramallah ve Bire bölgesinde yaşayan çiftçiler ile vergi toplama memurlarını ele alırken, diğer taraftan da Filistin'deki askeri istihdam yöntemine ve bölgede yaşayan Müslüman ve Hristiyan topluluklar arasındaki toplumsal ilişkilere değiniyor.