Abuja Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Abdulkadir Süleyman Muhammed, Türkiye-Nijerya ilişkilerini değerlendirdi.
Dr. Muhammed, "Türkiye ile Nijerya arasındaki ilişkiler Osmanlı Devleti dönemine kadar gitmektedir. O dönemde Afrika'ya gelen Osmanlı Devleti'nin temsilcileri Nijerya'ya da geçmiş ve buraya geldiklerinde İslam'ın yanı sıra kültürlerini de getirmişti." dedi.
Osmanlı Devleti'nin Afrika'ya İslami bilinçle geldiğinin altınızı çizen Dr. Muhammed, "Bence Afrika'ya gerçek anlamda İslam'ı getiren Osmanlı Devleti'dir, çünkü o dönemde Araplar kendi sorumluluklarından kaçmışlardı. Bu sorumluluğu Osmanlı Devleti üstlenmiş ve Kuzey Afrika'dan başlayarak İslam'ı dünyaya yaymaya başlamıştı." ifadelerini kullandı.
"Türkiye, Nijerya'yı resmi olarak tanıyan ilk ülkelerden biridir." diyen Dr. Muhammed, Türkiye ile Nijerya ilişkilerinin resmi olarak Nijerya'nın bağımsızlığını kazanmasından iki yıl sonra Türkiye'nin bu ülkede büyükelçilik açmasıyla başladığını belirtti.
İki ülke arasında ekonomi, eğitim, siyaset, güvenlik ve diğer alanlarda farklı anlaşmaların olduğunu aktaran Nijeryalı akademisyen, Türkiye'nin birçok Nijeryalı öğrenciye burs verdiğinin ve 2001'den bu yana yaklaşık 50 Türk firmasının Nijerya genelinde faaliyet gösterdiğinin altını çizdi.
Dr. Muhammed, Afrika'ya bakış açısı olarak Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı olduğunu vurgulayarak, ikili ilişkilerle ilgili şunları kaydetti:
"Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkiler Batılı ülkelerden çok farklıdır. Bir tarafta Afrika'ya geldiklerinde kazan-kazan politikası uygulayan ülkeler, diğer tarafta ise Afrika'yı sömürmek için gelen ülkeler vardır. Türkiye, Nijerya ile kurduğu ilişkileri sadece kendi çıkarları üzerinde değil kazan-kazan politikası üzerinden yürütmektedir. Bunun dışında Türkiye ile Nijerya'nın ortak bir noktası var, o da İslam dinidir. İslam, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmiştir."
"AFRİKA'DA ERDOĞAN GİBİ LİDERLER LAZIM"
Türkiye'nin her zaman mazlumun yanında olduğunu dile getiren Dr. Muhammed, "Cumhurbaşkanı Erdoğan harika iş yapıyor. Erdoğan, dünyada nerede mazlum varsa hep onların yanında durdu. Örneğin, Myanmar'da bulunan insanlara yapılan katliamlara karşı, dünya sessiz kalırken Türkiye hep onların yanında oldu." dedi.
Dr. Muhammed ayrıca, "ABD hükümeti kendi büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacağını açıkladığında Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı'nı olağanüstü toplantıya çağırarak liderleri bir araya getirdi. Bence Afrika'da Erdoğan gibi liderler lazım. Eğer Erdoğan gibi bir ya da iki liderimiz olursa şu anki durumumuzdan daha da iyi olurduk" açıklamasını yaptı.
"VATAN SEVGİSİ GERÇEK ANLAMDA TÜRKİYE'DE VARDI"
Türkiye'de Kudüs için düzenlenen konferansa katılan Dr. Muhammed, "Türkiye benim için özel bir ülkedir ve Nijerya'nın da bu ülkeden öğreneceği çok şey var. Türkiye'de hükümetler halkı için çalışırken maalesef Nijerya'daki hükümetler sadece kendileri için çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Abuja Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Muhammed ülkesindeki en büyük sorununun yolsuzluk olduğunun altını çizerek "Türkiye'nin Nijerya gibi zengin yer altı kaynakları yok ama ekonomisini geliştirebildi ve diğer gelişmiş ülkelerle ekonomi yarışına girebildi. Bunu yapabilmelerinin en önemli nedeni yolsuzluklardan uzak durmalarıdır. Nijerya ise bunun tam tersidir. (Nijerya Devlet Başkanı) Muhammadu Buhari yolsuzlukla mücadele ediyor ama maalesef yetersiz." dedi.
TÜRKİYE'Yİ HEM MÜSLÜMAN, HEM HRİSTİYANLAR ÖNEMSİYOR
Nijerya tarihi üzerine araştırmalar yapan Dr. Musa Umar da Türkiye ile Nijerya halkları arasındaki ilişkilerin Osmanlı padişahlarından III. Murat dönemine dayandığını söyledi.
Son yıllara kadar iki ülke arasındaki ilişkilerin sınırlı olduğunun altını çizen Dr. Umar, "Tarihi ve dini ilişkileri olan iki ülke arasındaki ilişkiler Soğuk Savaş döneminde göze dokunur bir ilerleme kaydedememiştir. Soğuk Savaş sonrası Türk dış politikasındaki çeşitlilik arayışı, 2000'li yıllarda daha görünür olmuş ve bu çerçevede 2005 yılında Türkiye'de "Afrika yılı" ilan edilmiştir." açıklamasında bulundu.
Musa Umar şunları kaydetti:
"Nijerya, Afrika pazarına açılan kapı olarak Türk dış politikasında önemsenmiştir. İkili, gerek İslam İşbirliği Teşkilatı gerekse D-8 oluşumları üzerinden daha yakın çalışma ortamları elde etmiştir. Ayrıca İstanbul'da Daimi Temsilcilik açan ilk D-8 ülkesi Nijerya'dır. Türkiye'nin Müslüman karakteri Müslüman Nijeryalılar tarafından, seküler sistemi ise Hıristiyan Nijerya halkı tarafından önemsenmektedir."