Suriye'nin de aralarında olduğu Orta Doğu ülkelerinin İkinci Dünya Savaşı döneminde Avrupalı mültecileri ağırlaması, tarihin hatırlanmayan gerçekleri arasında bulunuyor.
Doğu Avrupa ve Balkanlar'da yaşayan siviller, savaşın en çetin döneminde, Nazi ve Sovyet işgalinden kaçmak için Akdeniz ve Türkiye üzerinden Orta Doğu ülkelerine göç etmişti.
İngiltere'nin 1942'de kurduğu Ortadoğu Yardım ve Mülteci İdaresi (MERRA), yaklaşık 40 bin Avrupalıyı Suriye, Mısır ve Filistin'de kurulan kamplara yerleştirmişti. Savaş bitine kadar buralarda ağırlanan Avrupalılar, memleketlerine ya da gitmeyi tercih ettikleri ülkelere dönmüştü. Washington Post gazetesinin de iki sene önceki bir haberinde değindiği bu konu, tarihin unutulan gerçekleri arasında yer alıyor.
Haberde, kamplardaki şartların oldukça iyi olduğu, sağlık kontrolünden geçirilen mültecilerin, kimlik kartı verilerek kamplara yerleştirildiğine dikkat çekiliyor.
Halep'te kurulan çadır kentte, Yunan adalarından 1944'te gelen siviller, güvenlikleri sağlanarak sosyalleşmek ve alışveriş için dışarı dahi çıkabildiği anlatılıyor.
Haberde, 114 ila 300 bin Polonyalının da Nazi katliamı ve Sovyet çalışma kamplarından kaçmak için 1939-1941'de İran'a sığındığı ancak Polonya hükümetinin mültecilerin ülkeye kabulüne şiddetle karşı çıktığı hatırlatılıyor.
11 Ocak 1942 tarihli "Burası Kudüs" (Hune el Kudüs) isimli Arapça gazetenin manşetinde, Suriyeli kadınların Yunan çocuklara giysi dağıttığı bir fotoğraf bulunuyor.
Gazetede, "Yunanistan'dan Suriye'ye mülteci olarak gelenlere yemek ve kıyafet dağıtıldı." ifadesi yer alıyor.
II. DÜNYA SAVAŞI'NDA NELER OLDU?
İnsanlık tarihindeki en kanlı savaş olarak bilinen İkinci Dünya Savaşı'nın bıraktığı derin izler bıraktı. 60 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
İkinci Dünya Savaşı'nın zihinlere kazınan yanlarından biri de toplama ve imha kamplarında işlenen katliamlardı. Naziler, toplu katliam işlemek için çeşitli ülkelerde imha kampları kurdu. Polonya'daki Auschwitz-Birkenau Kampı, bu kampların en büyüğüydü. Kampa gönderilen 1,3 milyon kişiden 1,1 milyonu katledildi. İnsanlık tarihinin en büyük dramlarından biri olarak kayıtlara geçen Nazi kamplarında insanlar üzerinde deneyler yapıldı. Ölenlerin cesetleri, krematoryumlarda yakıldı.
Savaşın ardından Sovyetler Birliği'nin Avrupa'da yayılmacı politikasını devam ettirmesi, ilerleyen yıllarda dünyayı iki kutuplu bir hale getirecek sürecin temellerini attı. Bu durum, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından süper güç haline gelen ABD'nin dünya lideri rolünü İngiltere'den devralması ve Sovyetler Birliği'nin karşısına Batı blokunu temsil eden tek süper güç olarak çıkması sonucunu getirdi.Böylece 1950'li yıllardan itibaren Sovyetler Birliği ile ABD'nin başını çektiği Batı bloku arasında uzun yıllar sürecek Soğuk Savaş dönemi başladı.