Fransa'nın, Ruanda'da 6 Nisan 1994'te Tutsilere karşı başlatılan ve yaklaşık 800 bin kişinin öldüğü soykırımın asıl sorumlularını gizlediği öne sürüldü.
Fransız Mediapart internet sitesi, yayımladığı "Ruanda soykırımı: Fransa'nın yalanları ortaya çıktı" başlıklı, Fransız Dış İstihbarat Birimi DGSE'ye ait bir belgeye dayandırdığı haberinde, Fransa'nın, Hutu milislerin yaklaşık 800 bin Tutsi'yi öldürdüğü Ruanda soykırımının asıl sorumlularını gizlediğini yazdı.Haberde, Fransa, Ruanda soykırım öncesinde, sırasında ve sonrasında Hutularla uzlaşma ve işbirliği yapmakla suçlandı.
Ruanda'da 6 Nisan 1994'te Hutuların Tutsilere karşı soykırım başlatmasına rağmen Fransa'nın soykırımdan Hutuları değil, sürgündeki Tutsilerin 1987'de kurduğu Ruanda Yurtsever Cephesini (RPF) sorumlu tuttuğunun altı çizilirken, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın danışmanı Bruno Delaye'in Elysee Sarayı için yazdığı bir notta "Saldırıyı gerçekleştiren RPF." şeklindeki ifadesine de yer verildi. 26 Nisan'da dönemin Fransa Genel Kurmay Başkanı Christian Quesnot'nun da soykırımı başlatanların Hutular değil RPF'nin olduğunu yazdığı bir belgenin varlığına dikkat çekildi.
Dönemin Fransa'nın Kigali Büyükelçisi Jean-Michel Marlaud'ın da Quesnot'nun yazdığı notu doğrular ifadeler kullandığına vurgu yapılırken, DGSE'nin belgesinde de soykırımı başlatanların Hutular olduğunun açıkça yer almasına rağmen Fransa'nın soykırımın sorumlularıyla iş birliği ve uzlaşma yaptığının altı çizildi. Devletin de bu belgeden haberdar olduğu belirtildi.
Söz konusu belgede, Hutulardan olan Ruanda Savunma Bakanlığının eski özel kalem müdürü Theoneste Bagasora ve Ruanda eski GenelKurmay Başkanı Laurent Serubuga'nın soykırımı başlatan isimler olduğu bilgisinin yazdığı kaydedildi.
DGSE'nin, soykırımı Hutuların başlattığına dair birkaç kez devletin üst yöneticilerini uyardığı ancak dikkate alınmadığına dikkat çekildi.
DGSE'nin, Tutsilere karşı etnik temizliğin Ruanda devletine yakın kişiler tarafından yapıldığı konusunda Fransa'ya bilgi verdiği, Belçika istihbaratının, 12 Nisan 1994'te Hutu olan Bagosora'nın Ruanda Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'yı taşıyan uçağın düşürülmesinden sorumlu olduğu yönündeki açıklamasının da DGSE'nin bilgilerini doğruladığı kaydedildi.
Dönemin Ruanda Merkez Bankası Başkanı Jean Birara'nın da soykırımı başlatan ismin Bagasora olduğu yönündeki açıklamalarına yer verildi. Paris Savcılığının Eylül 2017'de BNP Paribas Bankası'nın Ruanda soykırımındaki rolünü araştırmak için soruşturma başlattığı hatırlatılırken, bankanın Ruanda'da soykırım işleyenlere yasa dışı silah temininin finansmanında rol almakla suçlandığı belirtildi. Bankanın Birleşmiş Milletler'in ambargosuna rağmen soykırımı yapanlara 80 ton silah temin edildiği ileri sürüldü.
Soykırımı başlatan isimlerden biri olduğu belirtilen Bagosora'nın 2005'te bir mahkemeye verdiği ifadede bu silahların banka tarafından temin edildiğini itiraf ettiği ve silahların temininde dönemin Güney Afrika Başbakan sekreteri Petrus Willem Ehlers'un rol oynadığı kaydedildi.
NE OLMUŞTU?
Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.
Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyordu.
Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil." demişti.
Ruanda soykırımı dönemine dair arşivler üzerindeki "devlet sırrı" yasağının kaldırılmasına rağmen, Mitterrand tarafından ikinci bir yasağın konulduğu ve bu nedenle arşivlere erişilemediği belirtiliyor.
Fransa Anayasa Mahkemesi, Eylül 2017'de Ruanda soykırımı hakkında çalışmalar yapan bir araştırmacının, soykırım dönemine ilişkin cumhurbaşkanlığı arşivlerine erişim talebini reddetmişti.