Hükümet karşıtı gösterilere her geçen gün yenisinin eklendiği Arnavutluk'ta siyasi krizin ilk sinyalleri 2017'de verildi. O yılın şubat ayında başlayıp cumhurbaşkanı seçiminin yapıldığı nisan ayına kadar meclis çalışmalarını boykot eden muhalif milletvekillerinin çadırlı eylemi bugüne kadar süren olayların da adeta habercisi oldu.
İlk turu 19 Nisan'da adaysız yapılan cumhurbaşkanı seçimi, uzun süren müzakerelerin ardından dördüncü turun yapıldığı 27 Nisan'da dönemin meclis başkanı İlir Meta'nın seçilmesiyle sona erdi.
Aynı yıl 25 Haziran'da yapılan erken genel seçimde ise Başbakan Edi Rama liderliğindeki Sosyalist Parti (PS) ipi göğüsleyen taraf oldu ve Rama ikinci kez başbakanlık görevini üstlendi.
Hükümet 13 Eylül 2017'de güvenoyu aldı. "Rama 2" olarak nitelendirilen kabineyi zorlu bir dönemeç bekliyordu.
"İLK FİRE" İÇİŞLERİ BAKANI FATMİR XHAFAJ OLDU
Başbakan Rama'nın kalfalık döneminin ilk kurbanlarından biri İçişleri Bakanı Fatmir Xhafaj oldu.
Muhalefetteki Demokrat Parti (PD), geçen mayıs ayında Fatmir Xhafaj'ın kardeşi Agron'un ülkenin güneyindeki Avlonya'da uyuşturucu kaçakçılığını organize ettiğine dair iddiaların yer aldığı ses kayıtlarını kamuoyuyla paylaştı. Muhalefet kanadı, Xhafaj'ın istifasını isteyerek günlerce protesto düzenlese de Xhafaj iddiaları reddederek görevini sürdürdü.
Xhafaj, nihayetinde 27 Ekim 2018'de istifa kararı aldı. Başbakan Rama, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Xhafaj'ın istifasını kabul ettiğini ve yerine ise Başbakanlık Güvenlik Danışmanı Sander Lleshaj'ı önerdiğini açıkladı. Ljeshaj, 16 Kasım'da görevine başladı.
GEÇEN YILIN SON AYLARI PROTESTOLARA SAHNE OLDU
Hükümet ile muhalefetin birçok kez çekişmesine neden olan başkent Tiran'da inşa edilen Büyük Çevre Yolu Projesi'ne karşı kasım ayında bir protesto düzenlendi. PD'li milletvekillerince de desteklenen bu protesto, belli aralıklarla yıl sonuna kadar devam etti.
Öte yandan, devlet üniversitelerinde eğitim gören öğrenciler de harçların yarıya indirilmesi başta olmak üzere taleplerinin yerine getirilmesi için günlerce protesto düzenledi. Hükümet, 19 Aralık'ta bazı taleplerin yerine getirilmesini öngören Üniversitelerle Anlaşma'yı yayınladı ve 26 Aralık'ta bazı talepleri yerine getiren kararları onayladı.
Protestolara katılan öğrencilerin sayısı azalsa da eylemler devam etti.
KABİNEDE DEĞİŞİK
Arnavutluk kamuoyu 2018'in böyle sona ereceğini düşünse de Başbakan Rama 28 Aralık'ta kabinede değişikliğe gitti.
Rama, genel başkanı olduğu Sosyalist Parti'nin genel kurulunda yaptığı konuşmada, aralarında dışişleri ile maliye ve ekonomi bakanlarının da bulunduğu sekiz bakanın yerine yeni isimler önderdi.
Cumhurbaşkanı Meta, bazı bakanları onayladı, ancak 10 Ocak'ta yaptığı açıklamada Avrupa ve Dışişleri Bakanı Ditmir Bushati'nin yerine önerilen Gent Cakaj'ı onaylamadığını belirtti. Meta, Cakaj'ın siyasi, diplomatik, idari ve devlet tecrübesinin eksik olduğunu savundu.
Rama ise önerisinin Meta tarafından reddedilmesinin ardından bu bakanlık görevini de kendi üstlendi. Ertesi gün ise aslen Kosovalı olan Cakaj'ı vekaleten Avrupa ve Dışişleri Bakanlığına getirdi.
MUHALEFET PROTESTOLARI VE MİLLETVEKİLLERİNİN İSTİFASI
Arnavutluk'taki muhalefet kanadı, hükümet karşıtı protestolarına 16 Şubat'ta yeniden başladı.
Vatandaşların ekonomik şartlarının iyileştirilmesi ve haklarına saygı duyulması, özgür seçim sürecinin sağlanması, geçici hükümet kurulması gibi taleplerle düzenlenen protestoda meydana gelen olaylarda 9'u güvenlik güçlerinden ve 2'si gazeteci 19 kişi yaralandı, 15 kişi gözaltına alındı.
İki gün sonra ise PD Genel Başkanı Lulzim Başa, partisinin tüm milletvekillerinin topluca istifa etmesini öngören öneriyi duyurdu. Benzer karar, muhalefetteki bir diğer parti Sosyalist Bütünleşme Hareketinden (LSI) de geldi.
21 Şubat'ta büyük bir protestoya hazırlanan muhalefet kanadı, bir gün öncesinde topluca istifa kararının parti içinde onaylandığını bildirdi.
Meclis Başkanı Gramoz Ruçi, protestonun düzenleneceği tarihte gerçekleşmesi planlanan meclis oturumunu olası olayların tansiyonunu artırabileceği gerekçesiyle iptal etti.
AVRUPA İSTİFALARA TEPKİLİ
Muhalefetin kararına Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Arnavutluk'taki misyonu tepki gösterdi. Kararın demokratik yasama sürecini baltaladığı kaydedilen açıklamada, bu istifanın kendilerine oy veren vatandaşları temsil etme sorumluluklarından feragat etme anlamına geldiği ifade edildi.
PD ile LSI'nin gerçekleştirdiği protesto sırasında, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile AB Komisyonunun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ortak açıklama yayınlayarak, meclisin boykot değil, reformların gerçekleştirildiği yer olduğunu vurguladı.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland da muhalefete mecliste kalması çağrısında bulunarak, tüm tarafların şiddetli söylem ve sokakta şiddetten uzak durmaları gerektiğini kaydetti.
Rama da protestonun düzenlendiği 21 Şubat'ta yaptığı açıklamada, bugünü "Arnavutluk demokrasisi için kötü bir gün" olarak nitelendirerek, muhalefetin seçtiği yolun yıkıcı olduğunu söyledi.
AP HEYETİ ARNAVUTLUK'U ZİYARET ETTİ
Muhalefet kanadı, 26 Şubat'ta yeniden protesto düzenledi. Bu protestoya, muhalefet partilerinden Adalet, Entegrasyon ve Birlik Partisi (PDİU) ile Cumhuriyetçi Partisi (PR) temsilcileri de katıldı.
İki gün sonra ise Avrupa Parlamentosu (AP) heyeti Arnavutluk'u ziyaret etti. Heyet Başkanı Tunne Kelam, meclisin boykot edilmesinin kötüye sinyal verdiğini ve devletin güvenirliliğini zayıflattığını vurguladı.
Öte yandan, Arnavutluk Anayasası'na göre bir milletvekilinin görevi, istifa eder ya da sebepsiz yere meclis çalışmalarına 6 ay boyunca katılmazsa sona eriyor. İstifa eden muhalefet milletvekillerinin istifaları kabul edildiği takdirde, ülkenin seçim kanununa göre bahsi geçen milletvekillerinin görevi aynı partiden listede bulunan sıradaki isme geçiyor.
Toplu istifa ile dünya siyasi literatürüne "Ala-Arnavut" terimini kazandıran muhalefetin bu kararı, haziranda yapılacak yerel seçim ve olası erken seçim ya da iktidar-muhalefet anlaşması nedeniyle ülkeyi yakın gelecekte sıcak gelişmeler bekliyor.