Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Handan İnci, Türk edebiyat tarihi açısından büyük öneme sahip olan ve ailesi tarafından vefatından sonra İstanbul Üniversitesi (İÜ) Türkiyat Enstitüsü'ne bağışlanan Tanpınar arşivini dijital ortama aktararak korumak için kolları sıvadı.
İnci, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Tuba Karatepe ve ekibiyle Türkiyat Enstitüsü'nün desteği ve izniyle geçen yılın sonunda çalışmalara başladı. Bu kapsamda 6 bine yakın sayfa taranarak bilgisayara yüklenerek, eserlerin yıpranmasının, kaybolmasının önüne geçildi.
Dijital arşivdeki belgelerin tasnifi bittikten sonra ortaya çıkan belgelerin kitaplaşmaya uygun olanları bir kitapta toplanarak okuyucuya sunulacak. Diğer belgelerin ise "www.tanpinarmerkezi.com" adlı internet sitesinde yayımlanması planlanıyor.
Bunun için MSGSÜ bünyesinde yazar adına Tanpınar Edebiyat Araştırmaları ve Uygulama Merkezi de açıldı. Ayrıca, sadece yazarın arşivini değil, Tanpınar ile ilgili bütün bilgilerin yer alacağı bir internet sitesi de devreye sokuldu. Burada yazarla ilgili bilgiler, belgeler, makaleler, fotoğraflar yayımlanmaya başladı.
Atılan adımların altında imzası bulunan Prof. Dr. Handan İnci, çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
"BİNLERCE BELGE TARANARAK DİJİTAL ORTAMA AKTARILDI"
İnci, Tanpınar'ın arşivinin vefatından sonra ailesi tarafından İ.Ü. Türkiyat Enstitüsü'ne bağışlandığını ve bunların uzun yıllar olumsuz şartlarda dosyalar içinde tasnif edilmeden beklediğini söyledi.
Arşivi tasnif ederken en büyük hayalinin elde ettikleri bilgi ve belgeleri düzenleyip bunları okura daha pratik şekilde sunma ve korunmaya alınması olduğunu dile getiren İnci, "Geçen yılın sonunda Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Tuba Karatepe ve ekibiyle fikrimizi gerçekleştirmek için harekete geçtik. Türkiyat Enstitüsü'nün desteği ve izniyle buradaki arşiv belgelerinin hepsini dijitalleştirdik. Tamamını taradık ve elektronik ortamda kullanacak hale getirdik." dedi.
Prof. Dr. İnci, birinci aşamanın, koruma amaçlı arşivin dijital ortama aktarılması olduğunu belirterek, ikinci aşama olan tasnif işleminin daha önemli ve zor olduğu için uzun bir süreç alacağını kaydetti.
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ'NÜN PİYES HALİ BULUNDU
Dijitalleştirme işleminin bittiğini ancak tasnifin sürdüğünü dile getiren İnci, "Tasnif uzun sürecek çünkü belgeler son derece karışık. Tanpınar'ın eski yazıyla çok zor okunabilen notları elden geçiriliyor. Bunları Latin alfabesine aktaran bir ekibimiz var. Yavaş yavaş sonuçlar alıyoruz. Parçalar çıktıkça da Tanpınar için açtığımız sitede yayımlıyorduk. Ancak devreye telif hakları girdi. Önce bunların kitap haline getirilmesi sonrasında sitede yayımlanması kararı alındı." diye konuştu.
Ellerinde Tanpınar'ın roman taslakları, hikayeleri, şiirleri, mektupları ve fotoğrafları kısacası çok sayıda belge, bilgi olduğunu vurgulayan İnci, "En güzeli de romanlarının el yazısı hallerini, üzerindeki düzeltileriyle görmek oldu. Arşivde Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün piyes haline getirdiğini de gördük. Bu daha önce bilmediğimiz bir şeydi." dedi.
"TANPINAR ARŞİVİ KORUMA ALTINDADIR"
Okurların yakında Tanpınar hakkındaki her şeye internetten ulaşabileceğini belirten İnci, şu bilgileri verdi:
"Şu anda bu bilgilerin bir kısmını açtığımız internet sitesine yüklüyoruz. Ama daha da önemlisi çalışması devam eden bir kitap var. Arşivden çıkan bilgilerin yer alacağı kitap yakında okuyucuyla buluşacak. Kitaplaşamayacak diğer belgeler ise internet sitesinde yayımlanacak. Tanpınar arşivi kesinlikle koruma altındadır. İlgili belgelerin tamamı artık güvence altında. Araştırmacıların kullanımları sırasında zarar göremezler. Çünkü artık belgelerin orijinali değil, taranmış halleri ekranda kendilerine gösterilecektir.
"TANPINAR EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI UYGULAMA MERKEZİ" KURULDU
Tanpınar ile ilgili araştırma merkezi kurulduğuna da dikkati çeken İnci, sanal ortamın dışında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olarak "Tanpınar Edebiyat Araştırmaları Uygulama Merkezi"ni de kurduklarını belirtti.
YÖK tarafından onaylanan merkezin yönetmeliğinin Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlatan İnci, şunları kaydetti:
"Şimdi mekanı oluşturmamız, etkinlik programını yayınlamamız ve açılışımızı yaparak faaliyetlere geçmemiz gerekiyor. Burası, Tanpınar hakkındaki tezlerin, kitap ve makalelerin bilgi merkezi haline gelecek. Onun için etkinlikler yapacak. Bunun yanı sıra 19. yüzyıldan günümüze kadar edebiyatımızda Tanpınar'ın da işaret ettiği önemli konular çeşitli sempozyumlarla, panellerle, konferanslarla gündeme getirilecek. Merkezin neden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde açıldığı konusuna gelince, Tanpınar, üniversite hocalığına burada eski adıyla Güzel Sanatlar Akademisi'nde başladı. Ahmet Haşim'in vefatından sonra onun verdiği dersleri Tanpınar üstlendi. Bu nedenle onun adına açılacak bir merkezin de bu üniversitenin bünyesinde olması çok anlamlı."
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bir dönem hayatını geçirdiği İstiklal Caddesi'ndeki Narmanlı Han'ın restorasyonuna ilişkin eleştirilerde bulunan Prof. Dr. Handan İnci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yazarların eserleri kadar yaşadıkları yerler de önemlidir. Dünyanın farklı yerlerinde yazarların yaşadıkları yerler hemen bir tabela ile belirtilir. Biz maalesef bu konuda duyarlı değiliz. Önemli bazı yazarlarımızın yaşadıkları evler ve mezarları belli değil. Bazı yerler çok değerlidir. Narmanlı Han böyle bir yerdi. Huzur burada yazıldı. Evet, restorasyon şarttı. Ancak yapılan restorasyon bizi yaraladı. O şahane mor salkım ve ağaçlar kesilmiş. Tanpınar, 'Avludaki ağaçları özledim' diye yazılarında onlardan ayrıca söz eder. Ama onlar kesilmiş. Narmanlı Han için neyse ki elimizde çekilmiş bir belgesel var. Biz de restorasyondan önce epeyce fotoğrafladık. Tanpınar'ın odasını tespit ettik. Şimdi bu belgeseli çeken Umut Mete Soydan ile bir Narmanlı Kitabı yapma projemiz var. En azından hikayeleri ve fotoğraflarıyla yaşasın istiyoruz."