Mersin'in Tarsus ilçesinde nesilden nesle aktarılan bahçelerde ilçeye özgü "sarıulak" zeytinini yetiştiren çiftçiler, coğrafi işaret olarak tescillenen ürünün daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyor.
Neolitik dönemden bu yana kültürlerin buluşma noktası olup, birçok medeniyete ev sahipliği yapması dolayısıyla çeşitli mutfak kültürlerinin bir araya geldiği ilçede, bir süre önce coğrafi işaret tescil belgesi alınan "Tarsus humusu"nun yanına yeni bir ürün eklendi.
Tarsus Ticaret Borsasının yürüttüğü çalışmalar sonucunda yöreye özgü "sarıulak" zeytinine, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından ilçenin adıyla coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
Yüz yıllardır ilçedeki verimli topraklarda binbir emekle zeytinlerini yetiştiren üreticiler, tescillenen ürünün daha çok kişiye ulaşmasını amaçlıyor.
"SARIULAK ZEYTİNİNİN YAĞI DA ÇOK LEZİZ"
Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Murat Kaya, coğrafi işaret tescil belgesi almak için uzun yıllardır kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini ve sonunda başarıya ulaştıklarını söyledi.
Kaya, alınan tescilin sarıulak cinsi zeytinin değerini artıracağına işaret ederek, "Kentin marka değeri ortaya çıkıyor. Kentin değerlerinin tanıtımı açısından tescil bize çok ciddi bir katkı sağlıyor. Sağlıklı ve eşsiz bir tada sahip olan bu zeytinimizi hem Türkiye'ye hem de dünyaya tanıtmak için ciddi bir mesafe katetmiş olduk." dedi.
Sarıulak zeytininin kendine has bazı özelliklere sahip olduğuna dikkati çeken Kaya, "Dedelerimizden ve ninelerimizden gelen bir kültür bu. Çok eşsiz bir tadı var. Sarıulak zeytininin yağı da çok leziz. Çok kıymetli bir zeytinyağı. Özel olarak çeşitli salatalarda kullanılıyor. Belli oranlarda da direkt olarak içilebiliyor." diye konuştu.
Kaya, bölgedeki birçok zeytin üreticisinin tescil haberiyle büyük bir mutluluk yaşadığını ifade ederek, bundan sonra ise sarıulak cinsi zeytin ağaçlarının sayısını artırmaya çalışacaklarını bildirdi.
Bu konuda bir proje geliştireceklerini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
"Uzmanlarla birlikte zeytin fidanlarını sağlıklı şekilde çoğaltacak bir proje uygulayacağız. Bunun da adımını attık. Bu fidanları çoğaltarak üreticimize dağıtacağız. Yoğun üretim olmalı ki hem Türkiye'deki iç piyasaya hem de ihracat noktasında hizmetimiz olsun. Türkiye'nin birçok yerinden zeytin ve yağı için talepler oluyor. İnşallah fidanlarımızı çoğaltarak toptan ve yüklü satışlara da geçeceğiz. Tarsus gelecekte Ege Bölgesi'ndeki birçok kentte olduğu gibi kendi zeytiniyle anılacaktır."
"DEDELERİMİZDEN KALAN BAHÇELERDE YETİŞTİRİYORUZ"
Üretici Osman Yücel de sarıulak zeytininin üretimini sürdürebilmek adına uzun yıllardır emek verdiklerini ifade etti.
Yöredeki zeytin bahçelerinin genelde dede mirası olduğunu aktaran Yücel, "Yıllardır babalarımızdan ve dedelerimizden kalan bahçelerdeki zeytinleri hasat edip perakende olarak değerlendiriyoruz. Sarıulak zeytini, damak lezzetine hitap eden bir türdür. Genellikle yeşil zeytin olarak tüketilir. Fabrika yöntemiyle değilde evde kurulabilecek en iyi zeytin cinslerinden birisidir." diye konuştu.
Yücel, sarıulak cinsi zeytini farklı bölgelerde aşılayarak yetiştirmeye çalışanların başarılı olamadığını aktararak, Tarsus ikliminin de ürünün kalitesi üzerinde etkili olduğunu dile getirdi.
Alınan tescille daha geniş kitlelere ulaşma imkanı bulacaklarının altını çizen Yücel, "Dedelerimiz de bu zeytini yetiştirirdi. Şimdiye kadar bir tescilimiz yoktu. Bundan sonra tanıtım açısından tescilin bize çok faydası olacak." dedi.
Hasan Yılmaz ise sarıulak cinsi zeytinin gelecek kuşaklara da aktarılması ve daha çok kişiye ulaşması için alınan tescilin önemli olduğunu söyledi.