Yağcılar Mahallesi'nde 17 dönüm alanda 2020 yılında kurulan çiftlikte, hem kapalı hem de açık alanda kara salyangozu üretiliyor. Sonbaharda kapalı alandaki özel masalara alınan hayvanların burada çiftleştirilerek yumurtlaması sağlanıyor. Daha sonra yumurtadan çıkan yavru salyangozlar, ilkbaharda açık seraya bırakılıyor. Yaklaşık 5 ay süren bakım sürecinin ardından satışa hazır hale gelen salyangozlar, canlı olarak İspanya'ya gönderiliyor.
"1000 metrekare seradan 4-5 ton ürün alınabiliyor"
Girişimci Burçhan Öndoğan, daha önce büyük ve küçükbaş hayvancılık işiyle uğraştığını belirterek, İspanya'da yaşayan kardeşinin televizyonda görmesi üzerine kara salyangozu üretmek için araştırma yapmaya başladıklarını söyledi. Türkiye'de salyangoz üreten birkaç çiftlikten bilgi aldıklarını anlatan Öndoğan, İspanya'daki ortaklarının yönlendirmesiyle Kandıra'nın Yağcılar Mahallesi'nde çiftlik kurduklarını kaydetti.
Öndoğan, daha önce tavuk çiftliği olarak kullanılan 17 dönümlük alanı salyangoz çiftliğine çevirdiklerini dile getirerek, "Salyangoz iki farklı şekilde üretiliyor. Hem yumurtadan başlayıp üretime geçebiliyoruz hem de hazır alıp besliyoruz. Yumurtadan başlayarak üretim yapıyoruz. Dolayısıyla kapalı alan ve soğuk hava deposuna ihtiyacınız var. Diğerinde ise sera yapıp içerisinde yumurtadan çıkan salyangozları bırakıyorsunuz. 5 ay sonra da satışa sunuluyor." diye konuştu.
Helix aspersa Müller (bahçe salyangozu) türünü ürettikleri aktaran Öndoğan, üretim sürecine ilişkin bilgi verdi. Öndoğan, 1000 metrekare seradan iyi bir bakımla 4-5 ton ürün alınabildiğini vurgulayarak, "Bunun için çiftlik hayvanı olması gerekiyor. Çiftlik hayvanı değil de toplama hayvanla başlanırsa onların çiftliğe alışması en az 1,5 sene sürüyor." dedi.
"İyi bir işletme kilogramda 1-1,5 avro kar elde edebilir"
Öndoğan, "Ürettiğimiz ürünleri İspanya'ya satıyoruz. Geçen sene 10 ton civarında yolladık. Bunun tamamı kendi üretimimiz değil. Bir kısmı doğadan toplanan üründü. Canlı salyangozları toptancılara gönderiyoruz. O toptancılar da restoranlar ve marketlere dağıtıyorlar. Orada tüketicilere canlı olarak satılıyorlar veya restoranlar pişirerek müşterilerine sunuyor." ifadelerini kullandı.
Bu sene konserve de yapmayı düşündüklerine belirten Öndoğan, "Bu yıl hem canlı hem de konserve olarak yollayacağız, 20-25 ton civarında yollamayı planlıyoruz." dedi.
Öndoğan, Avrupa'daki en büyük çiftliklerin Polonya ve Ukrayna'da bulunduğuna işaret ederek, "Şu an Ukrayna savaşta olduğu için oradaki çiftlikler üretim yapamıyor. O yüzden büyük bir açık var Avrupa'da. Fiyatlar da yükseldi dolayısıyla. Ama savaş da olmasa zaten Avrupa'nın ihtiyacını karşılayamıyor piyasa. Dolayısıyla devamlı bir açık var. Şu anda mal istiyorlar ama mal yok." şeklinde konuştu.
Geçmişte hayvancılık sektörleriyle uğraştığı için daha rahat kıyaslama yapabildiğini dile getiren Öndoğan, "Bakımları çok daha kolay ve masrafları daha az. Kar marjı da daha yüksek çünkü avro bazında satabiliyorsunuz. İyi bir işletme kilogramda 1-1,5 avro kar elde edebilir." değerlendirmesinde bulundu.
"İleride salya ve salyangoz olarak 50 ton ihracata çıkmayı hedefliyoruz"
Öndoğan, salyangozun konserve yapıldıktan sonra üç sene saklanabildiğini aktararak, şunları kaydetti: "Ayrıca salyasını da pazarlamayı düşünüyorum. İleride salya ve salyangoz olarak 50 ton ihracata çıkmayı hedefliyoruz. Salyası Avrupa'da ve Uzak Doğu'da cilt çatlakların giderilmesinde ve yanık kremlerinde kullanılıyor. Salyasında bakteri üremiyor. Salya üretimi meşakkatli bir iş. Canlıya zarar vermeden salyasının alınması gerekiyor. Getirisi canlı satışa göre çok daha yüksek. Avrupa'da litresi aşağı yukarı 35 ile 120 avro arasında değişiyor."
Yaptığı işle ilgili kendisine ulaşan kişilere elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığına değinen Öndoğan, "Rekabet yok, ne kadar mal olsa hepsini alıp gönderebiliriz. Sadece ihracat için gerekli izinleri alma süreci biraz yorucu olabiliyor. Hem ihracat yaparak ülkeye döviz kazandırıyoruz hem de boş arazilerin değerlendirilmesini sağlıyoruz. Yatırım için çok cazip." ifadelerini kullandı.