Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgedeki barınma sorununun ivedi bir şekilde çözülmesi gerektiğini belirterek, "Hükümetimiz tarafından bölgenin iş gücü ihtiyacının karşılanması için destek mekanizmaları devreye sokulmalı." dedi.
Ardıç, Odanın şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, bu zorlu süreçte depremzede vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Afet bölgesinde belirlenecek bir alanda tam donanımlı "ASO Yaşam Merkezi" kurulması için kampanya başlattıklarını dile getiren Ardıç, her türlü yardım malzemesinin üretimi, tedariki ve bölgeye nakiline yönelik çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
Ardıç, yaşanan depremlerin makro dengeleri önemli oranda etkileyeceğine işaret ederek, "Bu tür negatif arz yönlü şokların en önemli olası sonuçları, ilk etapta üretimde düşüş ve enflasyonla yaşanan durgunluktur. Geniş bir coğrafi alana yayılan depremin ortaya çıkardığı sosyolojik etkisi kadar ekonomik etkilerini de olumsuz şekilde yaşayacağız." diye konuştu.
Yapılan ilk projeksiyonların, depremin Türkiye'nin toplam GSYH'sinin yüzde 2'si kadar kayba yol açtığını ortaya koyduğunu söyleyen Ardıç, "Bir başka çalışma, oluşan maddi hasarın 84 milyar dolar düzeyinde olabileceğini belirtiyor. Tespit edilen hasarın büyüklüğüne paralel olarak, büyüme tahminleri de depremin ardından aşağıya çekilerek revize ediliyor." ifadesini kullandı.
Ardıç, yaşanacak doğal afetlere yönelik araştırmaların ve hazırlıkların hızla yapılması sayesinde deprem kuşağında yer alan Türkiye'de can kayıplarının ve hasarların önüne geçmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
- Ekonomik değerlendirmeler
Türkiye'nin geleceği ve toplumun refahı için acil ve öncelikli olan diğer hususun, depremin sosyal ve ekonomik tahribatını hızla giderecek politikaların hayata geçirilmesi olduğunu belirten Ardıç, şöyle devam etti:
"Ülkemizde son dönemlerde en önemli ekonomik sorun, yüksek enflasyondur. Dar tanımlı işsizlik yüzde 10'un, geniş tanımlı işsizlik yüzde 20'nin üzerinde olup, iş gücü verileri, büyük ölçüde kadınları ve genç nüfusu içeren geniş bir atıl ve kırılgan nüfusun varlığını gösteriyor. Bu sayılar, depremin ardından uygulanacak tedbirlerde, para ve maliye politikalarında, milletimizin mağduriyetini azaltacak mekanizmaların tasarlanması gerektiğini ifade ediyor."
Ardıç, maliyet artışı nedeniyle reel sektörün ciddi sıkıntılar yaşadığını, özellikle ihracatçı firmaların fiyatta rekabet etmekte zorlandığını söyledi.
Açıklanan son verilerin sanayi üretiminin ve imalat sanayi kapasite kullanım oranının azalmaya devam ettiğini gösterdiğini belirten Ardıç, PMI endeksinin Mart 2022'den bu yana eşik değere yakın seyrettiğini ifade etti.
Ardıç, reel sektör depremden önce var olan bu ekonomik kırılganlıklarla başa çıkmaya çalışırken afetin etkileriyle üretimde ve ihracatta aksaklıkların artması ihtimalinin güçlendiğine dikkati çekti.
Hem iç hem dış koşulların etkisiyle gelecek dönemde ihracatın büyümeye katkısının çok belirleyici olacağını dile getiren Ardıç, "İhracatın desteklenmesi, ekonomik büyümede beklenen revizyonun yönünü ve düzeyini belirlemede birincil derecede etkili olacaktır. Yaşanan deprem felaketi sonrasındaki toparlanma sürecinde, bölgesel kalkınmanın hızla sağlanması açısından depremden etkilenen illerde faaliyet gösteren reel sektör firmalarına yönelik özel ve kolaylaştırıcı, destekleyici uygulamalar devreye alınmalı." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sanayicilerimizin üretime devam edebilmesi ülkemiz açısından çok önemli"
Deprem felaketi sonrasında barınma sorunundan dolayı çalışanların önemli bir kısmının deprem bölgesinin dışına çıktığını dile getiren Ardıç, şunları kaydetti:
"Deprem bölgesindeki sanayicilerimizin üretime devam edebilmesi ülkemiz açısından çok önemli. Birçok firma iş gücü yetersizliğinden ya fabrikasını kapattı ya da çok düşük kapasiteyle üretim yapmaya devam ediyor. Bu itibarla bölgenin barınma sorunu ivedi bir şekilde çözülmeli. Hükümetimiz tarafından bölgenin iş gücü ihtiyacının karşılanması için destek mekanizmaları devreye sokulmalı. Bu minvalde Ankaralı sanayiciler olarak 'geçici tersine göç' adını verdiğimiz bir kampanya başlatıp, deprem bölgesindeki sanayicilerimizin eleman ihtiyacını geçici süreyle karşılamayı düşünüyoruz."
Ardıç, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, Antakya Organize Sanayi Bölgesi başkanları ve yönetim kurulu üyeleriyle istişarede bulunduklarını söyledi.
Deprem bölgesinden başka şehirlere yaşanan hızlı göçün, nüfus yapısında bozulmaya neden olabileceğine işaret eden Ardıç, "Özellikle Hatay'da bu risk daha da yüksek gözüküyor. Atamızın emaneti Hatay'a, 'milyonlarca Türk'ün şahsi meselesi' olarak bakıp bütünsel ve yapıcı politikalarla tersine göçün ivedi bir şekilde devreye alınması gerekiyor. Bu korkunç afetin yıkıcı etkilerini bertaraf edene, milletimizin yaralarına merhem olana kadar çalışmaya devam edeceğiz. Dayanışmayla yaralarımızı hep birlikte saracağız." dedi.