1800'lü yılların hemen başlarında Britanya Adası'nda büyük bir kıtlık ortaya çıktı. Bu felaketten en çok etkilenen yerlerden biri ise, İrlanda'nın Drogheda şehriydi.
BÜYÜK KITLIK NEDİR?
19'uncu yüzyıl ortalarında İngiliz sömürgesi olan İrlanda'nın en önemli geçim kaynağı patatesti. Öyle ki, çiftçi halkın büyük çoğunluğu, karnını bu sebze ile doyuruyordu.
1845 itibariyle zehirli bir mantar olan Phytophtera Infestans'ın patatesleri çürütmesiyle başlayan altı yıllık bir kıtlık dönemi hüküm sürdü.
Bu afette bir milyona yakın İrlandalı hayatını kaybetti ve yaklaşık iki milyon insan göç etmek zorunda kaldı. Kıtlık sürecinden önce, nüfusu sekiz milyon olan İrlanda, 1851'de afet bittiğinde, nüfusunun dörtte birinden fazlasını kaybetmişti.
Bu facia Katolik İrlanda'nın, Protestan Kraliyet ailesinden bağımsızlığını kazanacağı sürecin mihenk taşını oluşturdu.
ABDÜLMECİD'DEN İRLANDA'YA YARDIM ELİ
Dünyada geniş yankı bulan ve toplamda bir milyon kişinin yaşamını yitirdiği bu kıtlığa, Osmanlı Devleti de kayıtsız kalamadı.
Sultan Abdülmecid, konuyu öğrenince İrlanda halkına beş bin poundluk yardımda bulunmak istedi. Ancak Kraliçe Victoria, İngiltere ablukasında olan tebaası İrlanda halkına, kendisi dahi iki bin poundluk göstermelik bir yardımda bulunduğundan, buna izin verilemeyeceği ve miktarın düşmesi gerektiğini bildirdi. Hayatta kalanlara yardım etmek bir yana, sömürge anlayışıyla bir deri bir kemik kalmış insanları, düşük ücretlerle kanal ve yol yapımı gibi işlerde çalıştırdı.
Bunun üzerine Abdülmecid, çareyi bin poundluk nakdi ve üç gemi dolusu gıda ve tohum yardımı yapmakta buldu.
GEMİLERİN OSMANLI'NIN OLDUĞU GİZLENECEKTİ
Krallık, bu yardımı engellemek için elinden geleni yaptı. Üç büyük erzak gemisi, aylar süren yolculuğun ardından Dublin'e ulaşsa da, limana yanaşmalarına izin verilmedi. Bunun üzerine Osmanlı gemileri, Dublin'e yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Drogheda Limanı'na yanaştılar.
İrlanda'da kıtlık ve hastalıklardan en çok etkilenen şehir, hiç şüphesiz Drogheda idi. Gemiler, İstanbul'dan aldıkları talimatla limana gece yanaşacak ve erzakları sabaha kadar boşaltıp geri döneceklerdi. Yardım edenin Osmanlı olduğunu adalıların bilmesi istenmiyordu.
Yüklerini boşaltan gemilerin, o zamanın teknik koşulları nedeniyle boş ilerleyemedikleri için, tanklarına kum ve çakıl doldurmaları gerekiyordu. Gece yarısı sadece iki gemi için bu uygulama gerçekleştirilebildi. Üçüncü gemi için ise, sabah olması beklendi.
İRLANDA'DAN TEŞEKKÜR MEKTUBU
Gün ağardığında Osmanlı bandıralı bir erzak gemisini limanda gören Droghedalılar, kendilerine yapılan bu yardımları unutmadılar.
Resmi kaynaklarda, yapılan bu maddi yardımın belgeleri de mevcut. İrlanda asilzâdelerinin, Osmanlı Padişahı Abdülmecid'e gönderdikleri ve Topkapı Sarayı Müzesi arşivinde muhafaza edilen bir teşekkür mektubu bulunuyor. Mektupta şu sözler yer alıyor:
"Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Mülkünün Sultanı Abdülmecid Han'a, aşağıda imzası bulunan biz İrlanda eşrafı, siz zat-ı devletlerinin mağdur ve perişan İrlandalılara karşı gösterdiğiniz alaka ve geniş kereminiz dolayısıyla minnet ve en derin şükranlarımızı arz için müsaade istirham ediyoruz. Yine ahalimiz adına ihtiyaçlarımızın görülmesi için siz zat-ı şahaneleri tarafından yapılan bin sterlinlik nakdî yardım sebebiyle teşekküre cesaret eyliyoruz. Hikmet-i ilahî memleketimizi başlıca gıda maddesinden mahrum etti; ahalimizi hiçbir medenî millete isabet etmeyen kıtlığa duçar eyledi. Bu çetin zamanda felaketzede İrlandalıların kendilerini ve ailelerini açlıktan kurtarmak için kendilerinden daha az belaya uğrayan diğer ülkelerin kerem ve ihsanına el açmaktan başka çaresi kalmadı. Siz zat-ı âlileri yapılan bu çağrıya cevap verdiniz. Onlarca ırkdaşımızı yok olmaktan kurtaran bu vakitlice ve cömert yardımınız için İrlanda ahalisi adına zat-ı şahanelerine minnet ve şükranlarımızı arza müsaade rica ediyoruz."
Gemi yardımına ait resmi bir belge ise, İrlanda kayıtlarında bulunamıyor. Bu durum, "İngilizler böyle bir yardımın Osmanlılar tarafından İrlandalılara ulaştırılmasını ispat edecek bir delilin olmasını istemezler" şeklinde açıklanıyor.
LOZAN'DA LEHİMİZE OY VEREN TEK ÜLKE
1923'te Lozan'da Türkiye ile alâkalı müzakereler yapılırken, Yahya Kemal de orada bulunuyordu. Avrupalı bütün delege ve temsilciler Türkiye aleyhine oy verirken, sadece İrlandalı temsilci her oylamada bizim lehimize parmak kaldırıyordu.
Bu durum şairimizin dikkatini çekti ve bir fırsatını bulup temsilciye "Herkes bizim aleyhimizdeyken, siz her seferinde lehimize oy kullanıyorsunuz; bunu niçin yapıyorsunuz?" diye sordu.
İrlandalı, Yahya Kemal'in yüzüne şöyle bir baktı ve "Böyle yapmaya mecburum. Benim gibi her İrlandalı da buna mecburdur. Biz açlık ve kıtlıktan kırılıp, ölümle boğuşurken (1845-1849) diğer Avrupalılardan hiçbir yardım ve destek görmedik. Ama sizin Osmanlı Atalarınız, yardım olarak bize hem para, hem de gemiler dolusu erzak gönderdiler. Bu ivedi zamanda gerçekleşen Osmanlı yardımı, çok sayıda İrlandalının hayatta kalmasına vesile olmuştur. O zor günlerde bize insanca, dostça uzanan eli asla unutamayız. Siz her zaman desteklenmeye lâyık bir milletsiniz; bunu çok iyi hak ediyorsunuz!" dedi.
YARDIMLARA DUYDUKLARI MİNNETİ UNUTMADILAR
Yapılan yardımlar, pek çok kişiyi ferahlatmış ve ölümden kurtarmıştı. Türklere karşı duydukları minnet borcunun ifadesi olarak, 1919 yılında kurdukları Drogheda United FC isimli futbol takımının armasında ay yıldız kullandılar. 2012 yılına gelindiğindeyse, renkleri bordo mavi olan takım, Trabzonspor'la kardeş takım oldu.
Türkiye ile İrlanda arasında tarihten gelen bu yakınlaşma, günümüzde de devam ediyor. İrlanda eski Cumhurbaşkanı Mary McAleese, 2010 yılında Türkiye'yi ziyaret etmiş, Osmanlı'nın yaptığı bu yardımı büyük bir minnetle anmıştı. McAleese'nin ziyareti sırasında, iki ülke arasındaki iyi ilişkileri şu sözlerle pekiştirmişti: "Eğer bir gün Drogheda'nın kendi evindeki maçına gidecek olursanız, sahada Türk Milli Takımı'nın futbol oynadığını düşünebilirsiniz."