Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
🔸 Oğuz Atay'ın meşhur eseri Tutunamayanlar'a ait bu pasaj. Hayata tutunamayan, yenilmeye mahkûm, yalnız insanların romanına. Atay, bu ilk romanıyla kalıpları yıkar. Ancak her ilkin zorluğunu kendisi de tadacaktır.
🔳 Oğuz Atay, 1968'de yazmaya başlar Tutunamayanlar'ı. Yakın çevresi hariç kimseye de duyurmaz. 34 yaşına kadar edebi gücünü içinde saklayan Atay, coşkuyla zihnindeki tüm karakterleri açığa çıkarır.
🔳 Taslak oluştuğunda ilk okuyanlardan biri yakın arkadaşlarından Vüsat Bener olur. Üstelik Bener, Süleyman Kargı karakteriyle de boy gösterir romanda. Dostu, oldukça hacimli olan bu eserde yeniliğin cesareti açıkça gördüğünü ancak biraz daha kısaltılması gerektiğini söyler.
🔳 TRT Kültür, Sanat ve Bilim Ödülleri yarışmasına katılmayı düşünen Atay, arkadaşının önerisi üzerine kitabını kısaltır. 31 Ekim'de de yarışmaya gönderir. Ancak bir korkusu vardır. Tanınmamış bir yazarın, oldukça hacimli eserinin jüri üyeleri tarafından okunmaması. Yakın arkadaşı Cevat Çapan'a bu endişesini açar.
🔳 Edebiyatçı çevresi geniş olan Çapan, jüri üyelerinin dikkatini çekerek önyargısızca okunmasında yardımcı olur. Yarışmaya bu denli önem vermesinin nedeni, eserin basım sürecini kolaylaştıracağını düşünmesidir. Çünkü Tutunamayanlar alışılmışın dışında bir eser olduğundan yayınevlerini basmaya yanaşmayabilirdi.
🔳 Ancak yarışmasında birinci çıkmaz, sadece başarı ödülleri verilir. Oğuz Atay ile beraber aralarında Tarık Buğra, Fakir Baykurt gibi isimlerin de yer aldığı yedi eser sahibi daha bu ödüle layık görülür. Ne yazık ki yarışmadan sonra yayınevlerinden beklediği ilgiyi bulamaz.
🔳 Tam ümidini yitirmeye başladığında bir yayınevi sahibinden teklif gelir: Hayati Asılyazıcı'dır bu.Gazetede yarışmaya dair haberi okuduktan sonra Atay'ın eserini merak eder, kitabı bulduktan sonra da iki günde geceleri üçe dörde kadar okuyarak bitirir. Sonrasında ilk iş yazara ulaşır. Ancak Asılyazıcı'nın bir şartı vardır.
https://www.instagram.com/p/ChcNm6Vjma2/
🔳 Maddi yönden güçlü olmadığı ve eserin de oldukça hacimli olmasından dolayı ikiye bölerek yayınlanması teklif eder. Oğuz Atay'ın kabulü üzerine ilk bölüm 1971'in Aralık ayında basılır, ikinci cildi de ertesi yıl yayınlanır. Ne yazık ki beklenen etkiyi yaratmaz. Uzun vadede ilk cildin bir kısmı satılsa da ikinci cilt olduğu gibi durur.
◾ Oğuz Atay'ın ölümsüz eseri Tutunamayanlar'dan iç burkan 100 alıntı ◾
🔳Başta Atay'a kendini sorgulatacak kadar az ilgi gören ve olumsuz eleştirilere maruz kalan Tutunamayanlar, yazarın vefatından sonra epey ünlenir. İlk baskısından tam 12 yıl sonra tekrar basılır ve modern Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri haline gelir.
#OğuzAtay denince akla ilk gelen kitaplardan biri Tutunamayanlar'dır.
— Fikriyat (@fikriyatcom) August 19, 2022
TRT Roman Ödülü'nü de kazanan bu eser, başlangıçta Atay'a kendini sorgulatacak kadar az ilgi gördü.
Hadi, #Tutunamayanlar'dan en sevdiğiniz bir cümleyi bizimle paylaşın. pic.twitter.com/lFoFxSwLzU
Belki de bu anlaşılmazlıktan dolayıdır "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" Oğuz Atay'ın diye okurlarına seslenmesi. Ne dersiniz?
◾ Oğuz Atay'ın yalnızlık çığlığı: "Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız" ◾
Editör-Sunucu: Burcu Sandıkçı
Kamera: Ahmed Helal, Serkan Hervenik
Kurgu: Mert Akkuş
💠💠💠
FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!
Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;
👉 YOUTUBE 🔔
👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için bizlere ulaşabileceğiniz e-posta adresimiz: