Hz. Yusuf’un hayatı
Yusuf, peygamber Hz. Yakub'un en sevgili oğluydu. Hz. Yusuf, güneş, ay ve on bir yıldızın kendisi önünde secde ettiğini görmüş; babası bu rüyayı kardeşlerine anlatmamasını isteyerek, onların tuzak kurabileceği konusunda kendisini uyarmıştı. Nitekim Hz. Yakub bu kaygısında haklı çıkmış; Yusuf önce kuyuya atılmış, sonra ise köle olarak satılmıştı. Yusuf, daha sonra tekrar satılmış, iftiraya uğramış, zindana atılmış ve Mısır'a hükümdar olmuştu… Kur'an-ı Kerim, Hz. Yusuf kıssasını, "kıssaların en güzeli" olarak nitelemiş; bu kıssa, pek çok ibretlik olayın bir arada bulunması nedeniyle önemli görülmüştü. Peki, Hz. Yusuf kimdir? Yusuf isminin anlamı nedir? İşte, Hz. Yusuf'un hayatı…
Hz. Yusuf, bir peygamber olan Hz. Yakub'un oğludur, aynı zamanda kendisi de İsrailoğullarına gönderilen bir peygamberdir.
Tevrat'a göre Yûsuf, İbrahim'in oğlu İshak'ın oğlu Yakub'un diğer hanımlarından olan 10 oğlundan sonra doğan 11'inci oğlu olup Rahel'den doğan ilk çocuğudur. Kur'an'a göre de Yakub'un 12 oğlu vardır ve Yusuf ile Bünyamin öz kardeştir.
Yusuf kelimesinin aslı İbranice Yosef'tir. Bu ismin, uzun süre çocuğu olmayan Rahel'in Yusuf'un doğumu ile anne olamamanın utancından kurtulduğuna işaret etmek üzere "ortadan kaldırmak" anlamındaki "asaf" kökünden geldiği tahmin edilir.
Başka bir görüşe göre ise Rahel'in, doğan çocuğuna daha sonra bir çocuğunun daha olması için "arttırmak, ilâve etmek" anlamındaki yasaf kökünden, "Tanrı arttıracak, bir tane daha verecek" anlamında Yosef adını verdiği, Yusuf'tan sonra da ikinci çocuğu Bünyamin'in doğduğu belirtilir.
İslami kaynaklarda ise bu adın Yûsuf, Yûsef, Yûsif şeklinde üç farklı okunuşu söz konusudur ve menşei tartışmalıdır.
Yusuf kıssası Tevrat'ta ve Kur'an'da ayrıntılı biçimde anlatılır. Bu iki anlatım arasında büyük ölçüde benzerlik bulunur.
Kur'an-ı Kerim'de diğer peygamberlere ait kıssalar farklı surelerde yer aldığı halde Yusuf kıssası "ahsenü'l-kasas/kıssaların en güzeli" nitelemesiyle tek bir surede nakledilir.
Tevrat'a göre Yusuf, Paddan-Aram'da (Mezopotamya) babası Yakub'un Kenan diyarına dönüşünden 6 yıl önce, Yakub 90 veya 91, dedesi İshak 151 yaşında iken doğmuştur.
Çocukluğu hakkında Tevrat'ta bilgi verilmemekte, 17 yaşında iken kardeşleriyle birlikte çobanlık yaptığı ve bütün kardeşlerin babalarının sürülerini Hebron ve Şekem dolaylarında otlattığı belirtilir.
Yakub, Yusuf'u diğer oğullarından daha çok seviyordu, çünkü o yaşlılığında doğmuştu. Ayrıca bu sevginin Rahel'in Yakub'un ilk evlendiği kadın olmasından kaynaklandığı, diğer taraftan asıl sebebin Yusuf'taki manevi ve zihnî üstünlük olduğu, Yakub'un, dayısı Laban'ın yanına gitmeden önce, Sam ve Eberin mektebinde 14 yıl boyunca öğrendiklerini Yusuf'a öğrettiği ifade edilir.
Rivayete göre Yusuf 17 yaşına kadar "bet ha-midraş"a devam etmiş ve dinî konularda kardeşlerine yardım edecek kadar bilgi edinmişti. Bundan dolayı babası Yusuf için liderliğe ya da asalete işaret eden bir giysi olan uzun ve renkli bir pelerin yapmıştı.