İlk rüya tabircilerinden İbni Sirin
"İmam, hafız" gibi unvanlarla anılan İbni Sirin, hadis, fıkıh, şiir ve hesap bilgisiyle tanınsa da sonraki yüzyıllarda asıl şöhretini rüya tabirleri alanında yakaladı. İbn Haldun'a göre İbni Sirin, bu alandaki en meşhur alimlerden biriydi ve onun görüşleri nesilden nesile aktarıldı. İbni Sirin, edebiyatımızda da önemli bir yere sahipti. Nitekim edebiyatımızda İbni Sirin'in eserinden yapılmış birçok tabirname tercümesi bulunmaktadır. İşte ilk rüya tabircilerinden İbni Sirin hakkında detaylar…
📌İbni Sirin, hadis ve fıkıh alanında söz sahibiydi. Sirin hadislerin güvenilirliği üzerinde çok durmuş hadisleri güvenilir ravilerden alınması hususunda titiz davranmıştı.
📌Bu dikkatli tutumu sayesinde İbni Sirin'in güvenilir bir muhaddis olduğu üzerinde de ortak bir kanaate varılmıştır.
İbni Sirin, Hazreti Âişe, Enes bin Mâlik, Zeyd bin Sabit, Hasan bin Ali, Ebû Hureyre, Abdullah bin Abbâs, Cündeb bin Abdullah, Semura bin Cündeb, İmrân bin Husayn, Huzeyfe bin el-Yeman, Ebû Sa'îd-i Hudrî, Ebü'd-Derdâ'dan (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etti.
📌Alimin rivayetleri Kütüb-i Sitte'de yer almıştır.
📌İbni Sirin hadis ilminde isnada çok önem verdi. İsnad, terim olarak, "rivayet için kullanılan lafızlarla râvi veya râvileri anarak hadis metnini ilk söyleyenine ulaştırmak, hadis metnini nakleden râvileri rivayet sırasına göre zikretmek" anlamına gelir.
📌Rivayette son derece titiz davranan İbni Sirin, hassasiyetini "Bu ilim, yani hadîs ilmi, dindir. Öyle ise dininizi kimden aldığınıza dikkat ediniz" şeklinde ifade etmiştir.
📌İbni Sirin hadis alanında gösterdiği aynı başarıyı fıkıh alanında da gösterdi. Devrinin önemli bir müçtehidi olan İbni Sirin'in fetvaları, halk tarafından ilgiyle karşılanıyordu.
📌Fakat İbni Sirin yine de sahabenin fıkhi bilgisinin kendi bilgisinden kat kat üstün olduğunu her fırsatta dile getirdi.
📌İlmi hayatının ilk dönemlerinde muhaddis ve fakih olarak tanınan İbni Sirin, sonraki yüzyıllarda ilk rüya tabircilerinden biri olması yönüyle anıldı.
📌Bilhassa Buhari, Müslim, Cahiz ve Ebu Nuaym İbni Sirin'in rüya hususunda geniş bilgisi ve kabiliyeti olduğunu nakletti.
📌İbni Sirin'in rüya tabirciliğiyle ilgili en kapsamlı bilgiyi İbni Haldun vermektedir. İbni Haldun Mukaddime'sinde bu alanda en meşhur alimlerden biri olduğunu, tabircilikle ilgili kurallarının nesilden nesile nakledildiğini anlatır.
Kur'an-ı Kerim'de rüya
📌Rüya tabiri İslam'da önem verilen bir alandır. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde bu alandan sıklıkla söz edilir. Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. Yûsuf'a rüya yorumunun öğretildiği,
"Onu satın alan Mısırlı adam karısına, "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur veya onu evlât ediniriz" dedi. İşte böylece Yûsuf'a orada bir yer sağladık ve bunu olayların yorumunu ona öğretelim diye de yaptık. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."
(Yûsuf 12/6, 21)
📌Hz. İbrâhim ile Ya'kūb ve Yûsuf'un gördükleri rüyaları tabir edip ona göre hareket ettikleri belirtilir.
" Bir gün Yûsuf, babasına demişti ki: "Babacığım! Ben rüyamda on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederken gördüm."
Babası, "Yavrucuğum" dedi, "Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma, sonra sana tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır."
Anlaşılan böylece rabbin seni seçecek, sana rüyada görülenlerin yorumunu öğretecek ve daha önce ataların İbrâhim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya'kūb soyuna da nimetini tamamlayacaktır. Kuşkusuz rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir."
(Yûsuf 12/4-6)
Hadislerde rüya
📌Hadislerde rüyanın insan hayatındaki yerine ve önemine defalarca değinilmiştir. Resûl-i Ekrem'e ilk vahyin salih rüya şeklinde gelmesi hadis kitaplarında da rüya ve tabirin yer almasına vesile olmuştur.
Bir hadiste yirmi üç yıllık vahiy müddeti içerisindeki bu altı aylık zaman dilimi kastedilerek, "Müminin sâdık rüyası nübüvvetin kırk altıda biridir" buyurulmuş (Buhârî, "Taʿbîr", 5; İbn Mâce, "Taʿbîr", 1; Tirmizî, "Rüʾyâ", 2-3),