Libya’nın ilk ve tek kralı: İdris es Senusi
İdris Es Senusi, 1951 yılında Libya'nın bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkenin ilk kralı olarak göreve başladı. Aynı zamanda ülkenin tek kralı da kendisi olacak; 1969'da Kaddafi'nin gerçekleştirdiği darbe ile iktidardan uzaklaştırılacaktı. Kral İdris, Libya'nın Suudi Arabistan ve Irak gibi olmasını istememiş; bu nedenle petrol havzasını küçük ABD şirketlerine vererek gerekli gördüğü durumlarda lisansı iptal edebilme gücünü elinde tutmuştu. Peki, İdris es Senusi kimdir?
Giriş Tarihi: 31.12.2019
11:10
Güncelleme Tarihi: 31.12.2020
08:47
İdris Es Senusi, 12 Mart 1890'da Libya'da; dedesi Şeyh Muhammed bin Ali es-Senûsî'nin merkez zaviyesini kurduğu Cağbûb'da doğdu.
Babası Mehdî es-Senûsî 1902'de vefat ettiğinde henüz 12 yaşında olduğu için tarikatın şeyhlik makamına amcasının oğlu Ahmed Şerîf es-Senûsî geçti. Ahmed es-Senûsî'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında 1917 yılında İstanbul'a getirilmesinin ardından Osmanlı Devleti İdris'i onun halefi olarak kabul etti.
TRABLUSGARP SAVAŞI İDRİS’İ OLUMSUZ ETKİLEDİ
İdris'in çocukluğu ve gençliği Libya tarihinin ve Senûsîlerin en buhranlı döneminde geçti. Eğitimini Cağbûb'daki zaviyede Senûsî şeyhlerinin yanında tamamladı. Dedesi ve babasının 40 yıl kadar süren İç Afrika'ya yönelik tebliğ faaliyetlerinin ardından Ahmed Şerîf es-Senûsî de Fizan, Çad, Nijer ve Tevârik bölgelerinde Fransızlara karşı mücadele verdi.
1911'de başlayan Trablusgarp (Osmanlı-İtalyan) Savaşı İdris'i olumsuz yönde etkiledi. Bu savaş sırasında Enver, Fethi ve Mustafa Kemal paşalarla Derne ve Tobruk cephesinde iş birliği yaptı , fakat savaşa katılabilecek tabiata sahip olmadığından bizzat cephede bulunmadı.
Libya'nın tarihine dair önemli kırılma noktaları
SENUSİLERLE İŞ BİRLİĞİ OSMANLI İÇİN ÖNEMLİYDİ
Senûsîlerle iş birliğine büyük önem veren Osmanlı Devleti, 1912'de İdris'e Harp Dairesi'nin gizli tahsisatından 2 bin Osmanlı altını ve bir adet kürkü hediye olarak gönderdi. 1914'te hac yapmak üzere Mekke'ye gittiğinde beraberindeki heyetin hac masrafları karşılandı.
Ocak 1915'te birinci rütbeden Mecîdî nişanı, aynı yıl mart ayında birinci rütbeden Osmanlı nişanı, "rütbe-i bâlâ" ve Rumeli beylerbeyi pâyesiyle taltif edildi.
OSMANLI SUBAYLARINI TESLİM ETMEK İSTEMEDİ
İdris, 1917 yılında Ahmed Şerîf es-Senûsî'nin Anadolu'ya gelmesinin ardından tarikatın başına geçince İtalyanlara karşı mücadelede zaafa düşerek kısa yoldan düşmanlarıyla ve Mısır'ı elinde bulunduran İngilizlerle birtakım garantiler karşılığında anlaşma yolu aradı.
Buna göre, bölgede kalan son Osmanlı subaylarının kendilerine teslim edilmesi karşılığında İtalyan ve İngilizler Cağbûb'u İdris'e bırakacaklar ve onu yerli ahalinin meşru temsilcisi kabul edeceklerdi. Ancak İdris Osmanlı subaylarını teslim etmeye yanaşmadı.
İDRİS’TEN SENUSİLERE SİLAH BIRAKTIRMASI İSTENDİ
Buna gerek de kalmadan 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'yle bütün Osmanlı subayları Afrika kıtasını terk etmek zorunda kaldılar.
İtalyanlarla 25 Ekim 1920'de er-Recîme, 11 Kasım 1921'de Ebû Meryem anlaşmalarını imzalayan Şeyh İdris'e bu antlaşmalar çerçevesinde 64 bin İtalyan lireti maaş bağlandı. Senûsî ailesinin ileri gelenleri de İtalyanlardan maaş almaya başladılar. Buna karşılık İdris sömürge kanunlarının uygulanmasına yardım edecek, ülke genelinde silahlı mücadeleye devam eden bütün Senûsîlere silâhlarını bıraktıracaktı.