Oğuz Atay kimdir? Oğuz Atay eserleri...
Edebiyatımıza 'Tutunamayanlar'ın yanı sıra çok sayıda önemli eser kazandıran Oğuz Atay, yaşamdan geri kalmış yoksun kahramanların yazarıydı. Her eserinde bir oyun kuran Oğuz Atay, önce kendisini sonra da bizleri bu oyuna dahil etti. Hepimiz birer Tutunamayanlar olsak da nasıl ayakta kalabileceğimizi öğretmeye çalıştı. Ölüm yıl dönümünde çağını aşan yazar Oğuz Atay'ın hayatı hakkındaki merak edilenleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Çok yönlü bir aydın ve modernist bir yazar olarak Doğu ve Batı uygarlıkları arasında sıkışıp kalmış, bir kültürel bunalım ve kimlik arayışı içindeki Cumhuriyet dönemi aydınının ruhsal ve düşünsel sorunlarıyla ilgilenen Atay, bireyi ve bireyin iç dünyasını, iç konuşma, diyalog, psikanaliz, hiciv, taklit, parodi, pastiş, yabancılaştırma tekniği olarak alay gibi çeşitli post-modern teknikleri kullanmak suretiyle romanın merkezine koydu.
Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar veya gerçek hayattan seçilmiş bir insanın anlatıldığı Bir Bilim Adamının Romanı'nda, kendilerine has bir üslupla yaşayan, algılayan, yorumlayan kahramanlar bulunur. Onun roman ve hikâyeleri insanın kendisiyle ve alışıla gelen hayat düzeniyle olan ilişkisini söz konusu eder. Bilhassa yirminci yüzyılın Batı edebiyatında önde gelen isimleri, bireyin toplum içindeki durumunu yoğun bir biçimde ele alır.
"İki yaşında geçirdiği sıtmanın etkisiyle hızlı koşamadığı için saklambaç oyunlarında sık sık ebe olmaktan kurtulamadı. Bu ebeyle, onu dünyaya getiren ebe arasındaki ilişkiyi bir türlü bulamadı."
Tutunamayanlar'ın başlıca kahramanları Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı, Metin Kutbay, Nermin Özben, Günseli Ediz'dir. Romana bir insan kitlesinin hakim olduğunu buradan görebiliriz. Bu kahramanlardan Selim, Turgut ve Süleyman romanın kurgusu içinde tutunamayanları diğerleri ise ağırlıklı olarak tutunanları veya toplum ve kendileriyle bir uyumu ifade ederler.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Tutunamayanlar romanında sözü en çok edilen kahraman Selim Işık'tır. Ancak Selim, romanda daha ziyade duygu ve düşünceleriyle yer alan soyut bir varlık, kendi içindeki dünyada yaşayan bir Don Kişot'tur...
"Bana kitap kurdu, boş hayaller kumkuması, hayatın cılız gölgesi gibi sıfatlar yakıştırılabilir, şövalye romanları okuya okuya kendini şövalye sanan Don Kişot'a benzetebilirsiniz beni. Yalnız onunla bir fark var aramızda: Ben kendimi Don Kişot sanıyorum."
Çocukluğun biteceğini bilseydim, her ne pahasına olursa olsun oynardım; ben de hiç olmazsa ihanet ederdim […] haini oynardım, korkağı oynardım, fakat oynardım; kimse beni sahneden çıkaramazdı. Büyüyünce bu rolleri oynamak pek hoş olmuyordu."
Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanlar'ın bittiği yerde başlar. Tehlikeli Oyunlar romanında da yine bireyin iç dünyasındaki problemleri, çevresiyle uyumsuzluğunu, bunalımlarını okuruz