Oğuz Atay kimdir? Oğuz Atay eserleri...
Edebiyatımıza 'Tutunamayanlar'ın yanı sıra çok sayıda önemli eser kazandıran Oğuz Atay, yaşamdan geri kalmış yoksun kahramanların yazarıydı. Her eserinde bir oyun kuran Oğuz Atay, önce kendisini sonra da bizleri bu oyuna dahil etti. Hepimiz birer Tutunamayanlar olsak da nasıl ayakta kalabileceğimizi öğretmeye çalıştı. Ölüm yıl dönümünde çağını aşan yazar Oğuz Atay'ın hayatı hakkındaki merak edilenleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Çocukluğun biteceğini bilseydim, her ne pahasına olursa olsun oynardım; ben de hiç olmazsa ihanet ederdim […] haini oynardım, korkağı oynardım, fakat oynardım; kimse beni sahneden çıkaramazdı. Büyüyünce bu rolleri oynamak pek hoş olmuyordu."
Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanlar'ın bittiği yerde başlar. Tehlikeli Oyunlar romanında da yine bireyin iç dünyasındaki problemleri, çevresiyle uyumsuzluğunu, bunalımlarını okuruz
"Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım."
Tutunamayanların kahramanı Turgut Özben yaşadığı hayatın içinden çıkıp gider, Tehlikeli Oyunlar'da Hikmet Benol ise yaşadığı düzeni terk ederek, bir gecekondu mahallesine yerleşir.
Oğuz Atay'ın biyografik romanı olan Bir Bilim Adamının Romanı'nın kahramanı Mustafa İnan, yazarın diğer eserlerinde üzerinde durduğu aydın anlayışına yakın olmasına rağmen, diğer kahramanlardan çok daha ayrıcalıklıdır. Oğuz Atay'ın İstanbul Teknik Üniversitesi'nden hocası olan Mustafa İnan, Oğuz Atay'ın romanlarındaki tek olumlu kahramandır.
BİR BİLİM ADAMININ ROMANI'NDAN 20 ALINTIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Sonuç olarak Atay, özellikle ilk iki romanında insan bilincini ve bilinçaltını çarpıcı bir biçimde sergiler. Birey içine düştüğü sosyal çıkmazdan kurtulmaya çalışmadan önce kendi benliğini sorgular; kimliğini tespite çalışır. Çünkü yazar, kendisini bulamamış bireyin toplum problemlerine çözüm bulamayacağını düşünür.
Bu kitap, Oğuz Atay'ın yazdığı tek tiyatro oyunu. Devlet ve Şehir Tiyatroları'nda sahnelenir. Atay'ın Oyunlarla Yaşayanlar'ının, ilk iki romanı olan Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlar'la bir üçleme niteliği taşıdığı söylenir. Atay'ın romanları gibi yazdığı bu oyun, tiyatro tarihimiz için yeni bir nefes olarak karşılanır.
"Coşkun: Ben de büyük meseleler yüzünden harcamış olmak isterdim hayatımı. Küçük dertler yüzünden harcamış olmak istemezdim hayatımı. Küçük dertler yüzünden yıpranıp gitmek istemezdim. Üstelik bazı şeylerin, mesela zavallı milletimin farkına varmaya başlıyordum. Ben de bir eski zaman piyesi olsaydım. Modern oyunların modern kahramanları gibi silik bir hayat yaşamasaydım. Belki de işi başından yanlış tuttum. Bence keman dersleri almaya devam etmeliydim. Başımdan büyük işlere giriştim. Gülünç olma pahasına, kendime göre çok ciddi işlere giriştim.(…) "
Oğuz Atay'ın tek öykü kitabı. Atay tüm kitaplarında olduğu gibi öykü kitabında da ironiyi oldukça fazla kullanır. Hatta edebi bir tarz olarak benimser. Oğuz Atay'ın Türk öykücülüğüne kazandırdığı en önemli yenilik ironidir. Kitap 8 öyküden oluşur. Oğuz Atay, Kafka'yı çokça okumuş ve ondan etkilenmiş bir yazardır. Bu etkiyi en iyi yansıtan eserlerinden biri de Korkuyu Beklerken adlı hikâyesidir.
"Aile içinde yapılan nişan törenindeki kalabalıktan anladığıma göre, bir sürü akrabam olacaktı. Sonra ikimiz baş başa yemekler filan yedik. Bu arada başka çiftlerin de baş başa yemek yediklerini fark ettim ilk defa. Ben de artık, yemekten sonra kızı evinin kapısına kadar götürüp öpenlerden biri olmuştum…"