Sezai Karakoç kimdir? Sezai Karakoç’un hayatı…
Sezai Karakoç, şair, yazar ve mütefekkir olarak edebiyat tarihimize adını altın harflerle yazdıran bir isim. Onun ismi "Diriliş" kavramı ile özdeşleşmiş, dünya savaşlarından yenik çıkan İslam dünyasının "yeniden dirilişini" amaç edinmişti. Bu uğurda, yazı ve düşünce hayatı boyunca diriliş kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalıştı; başta şiir, siyaset ve düşünce olmak üzere, dünya Müslümanlarının uyanışına eserleriyle emek verdi. Fikir ve şiirleriyle çağımıza damga vuran, yaşamı boyunca ümmetin meselelerine odaklanan Türk edebiyatının dönüm noktalarından Üstad Sezai Karakoç Rahmet-i Rahman'a kavuştu. Mekânı cennet, makam-ı âlî olsun. Milletimizin ve ümmetin başı sağ olsun. Sezai Karakoç kimdir? Sezai Karakoç'un hayatı…
Giriş Tarihi: 22.01.2020
10:17
Güncelleme Tarihi: 20.05.2022
13:07
SEZAİ KARAKOÇ’UN EĞİTİM HAYATI
Sezai Karakoç'un çocukluğu Ergani, Maden ve Piran'da geçti. İlkokula Ergani'de başladı ve buradaki eğitimini 1944 yılında bitirdi. Maraş Ortaokuluna parasız yatılı olarak kaydoldu. 1950 yılında Gaziantep Lisesi'nden mezun oldu.
Aynı yıl, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdi. Bu okulun Maliye Bölümünden 1955 yılında, bir yıl gecikmeyle mezun oldu.
DOĞU VE BATI KLASİKLERİNİN ÇOĞUNU OKUDU
İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında okulun en dikkat çekici öğrencisi oldu. İlkokul öğrenciliği yıllarında Battal Gazi kitaplarını, Ahmediye ve Muhammediyeleri okuyarak, dinleyerek büyüdü. Ortaokuldayken Namık Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, okuduğu, bildiği yazarlar arasındaydı. Lisede okuma listesine Batı klâsiklerini de ekledi.
Üniversite öğrenimine başladığında Doğu ve Batı klâsiklerinin çoğunu okumuştu. Üniversite öğrenimi sırasında, daha birinci sınıftayken asistanlık teklifi aldıysa da bu teklifin üzerinde durmadı. Liseyi bitirince felsefe öğrenimi görmek istemişti, sonra ilâhiyat okumak istedi. Ancak bu iki okulda öğrenim görmesi mümkün olmadı.
NECİP FAZIL’LA NASIL TANIŞTI?
Sezai Karakoç Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavlarına girdi, sonuçları beklemek için İstanbul'a, Necip Fazıl'la tanışmaya gitti. Büyük Doğu'yla ise ortaokul yıllarında tanışmıştı. Ortaokul ve lise yıllarında tutkulu bir Büyük Doğu okuyucusu oldu.
1950'li yıllarda bizzat tanıştığı Necip Fazıl'dan bir daha ömrü boyunca ayrılmadı. 1950'li yıllarda bir yandan Büyük Doğu'nun sanat edebiyat sayfalarını yönetti, bir yandan da Büyük Doğu'nun her işine koşturdu. Necip Fazıl'la, senetlerine kefil olacak kadar yakınlık kurdu.
MALİYE BAKANLIĞI’NDA ÇALIŞMAYA BAŞLADI
SBF'den sonra, 30 Kasım 1955 tarihinde Maliye Bakanlığı'nda, Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi bölümünde çalışmaya başladı.
Burada çalışırken girdiği maliye müfettiş yardımcılığı sınavını kazanarak 11 Ocak 1956'da maliye müfettiş yardımcısı oldu. 3 Şubat 1959'da İstanbul'a gelirler kontrolörü olarak atandı. Görevi gereği yurdun birçok yerini görme imkânı buldu.
EDEBİYATA ZAMAN AYIRMAK İÇİN GÖREVİNDEN AYRILDI
1 Temmuz 1960-30 Aralık 1961 tarihleri arasında askerlik görevini Ankara ve Ağrı'da tamamladı. Askerlik dönüşü memuriyete devam etti. Edebiyat çalışmalarına daha çok vakit ayırabilmek için 21 Haziran 1965 tarihinde resmî görevinden istifa etti; fakat altı yıl sonra, 1971 yılında tekrar bakanlıktaki görevine döndü ve gelirler kontrolörü oldu.
Daha sonra Gelirler Genel Müdürlüğü İdari Davalar Müşavirliği görevini yürüttü. Ne ki aynı gerekçeyle 1973 yılında resmî görevinden tekrar istifa etti. Bu tarihten itibaren herhangi bir resmî görev almadı.