Filistin’in işgaline sebep olan işgal politikası: Siyonizm
Üç semavi din için de mukaddes sayılan Kudüs'ü çevreleyen Filistin topraklarında, tarih boyunca kan ve gözyaşı hiç durmadı. Filistin toprakları, 1896 yılında Theodor Herzl öncülüğünde Siyonizm'in hedefi oldu. O tarihten itibaren planlı ve aşamalı bir biçimde işgale uğradı. Peki, Siyonizm nasıl ortaya çıktı? Yahudiler, siyasi bilinçle kalıcı olarak yerleşmek için Filistin'e kaç farklı göç dalgası ile akın ettiler?
◾1917 yılında, İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla "Yahudilerin Filistin'de yurt kurmalarını desteklediğini" bildirmiştir.
◾ Bu durum, İsrail'in kurulmasına giden süreçte, en önemli kilometre taşı olmuş; Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'de güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemesi için fırsat doğurmuştur.
📌 "Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından, tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatılmıştır.
◾ Yahudiler, Filistin'e 1880'lerden İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar beş ayrı göç dalgası ile akın etmişlerdir:
➡ 1882-1903 / Ağırlıklı olarak Rusya, Romanya ve Galiçya'dan 20 bin ila 30 bin kişi,
➡ 1904-1914 / Çoğunlukla Rusya'dan 35 bin ila 40 bin kişi,
➡ 1919-1923 / Rusya, Polonya ve Romanya'dan aralarında İsrail'in gelecekteki siyasi önderlerinin de bulunduğu 35 bin kişi,
➡ 1924-1931 / özellikle Polonya'dan 88 bin kişi,
➡ 1932-1938 / Nazizm'in yükselişiyle bilhassa Orta Avrupa'dan 215 bin kişi.
◾ Silahlı Siyonist çeteler, 1948'de Filistin'deki tarihi köylerden ve şehirlerden yaklaşık 957 bin Filistinliyi zorla göç ettirmişler; işgal süreci daha da yoğunlaşmıştır.
◾ İsrail'in kuruluşu ile birlikte Arap-İsrail Savaşları başlamıştır. Savaş sonunda Batı Şeria Ürdün, Gazze Şeridi Mısır, kalan topraklar da İsrail tarafından işgal edilmiştir. Hâliyle olan Filistin halkına olmuş; komşu Arap ülkeleri ve İsrail bu durumdan kazançlı çıkmıştır.
◾ Bu anlayışta, İsrail Devleti'nin resmi Siyonist mitolojisinin reddi belirginleşir. Bununla beraber bu akımın temsilcileri arasında çok azınlıkta kalan ve bizzat Siyonizm'in öncüllerini reddeden bir kanat ortaya çıkmış ve kendileri için "a-siyonizm"den söz etmeyi tercih etmişlerdir.
📌 Post-Siyonizm'e göre İsrail "Yahudiler için devlet" olmaktan çıkmalı ve bütün vatandaşları için bir devlet olmalı ya da Arap ve Yahudilerin eşit güce sahip olduğu, çift-milliyetçi bir yapıya bürünmelidir.