Türk dünyasının renkleri Saraybosna'da buluştu
NERVRUZ BAYRAMI'NIN KÖKENİ
Yazılı olarak ilk defa 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre senenin ilk gününü simgeler. Günümüz İran'ında da Nevruz bir şenlik olarak kutlanır. Aynı zamanda, Zerdüştlük, hem de Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt ve İran mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.
Nevruz teriminin tarihte ilk yer aldığı kayıtlar, M.S. 2. yüzyıldaki Pers İmparatorluğu kayıtlarıdır, ancak bundan çok daha öncesindeki (yaklaşık MÖ 648 ve 330 yılları arasında) Pers İmparatorluğu altında yaşayan değişik milletlerin Pers Şahına Nevruz gününde hediyeler getirdiğine dair bilgiler mevcut.
NEVRUZ'UN TARİHİ VE GELENEKLERİ
Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine dayanır. Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini simgeler. O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem taşıyordu ve yaşamla alakalı her şey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kıştan sonra gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenen bitkiler uykusundan uyanması ve ineklerin yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir.