8 ünlü yazarın babalarına yazdığı 8 şiir
"Anne gezindiğin bağ, baba yaslandığın dağdır. Ömrümün en güzel çağı annen ve babanla olandır." der Ataol Behramoğlu... Karşılıksız sevginin ve fedakarlığın temsili olan baba kimi yazarımıza göre umut, kimine göre özlem kimine göre ise güven demekti. Sizler için, Cemal Süreya, Özdemir Asaf ve Necip Fazıl Kısakürek başta olmak üzere edebiyatımıza damgasını vuran şairlerimizin babalarına yazdıkları şiirleri derledik. Kimsenin buruk hissetmesini istemediğimiz bir gün geçirmeniz dileğiyle...
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
I Cemal Süreya
Gerçek adı Cemalettin Seber olan ve 1931'de Erzincan'da dünyaya gelen Süreya, babasının 1938'de sürgün edilmesi nedeniyle ailesiyle birlikte Pülümür'den Bilecik'e gitmek zorunda kaldı.
Yazdığı şiirlerle modern Türk şiirinin ustalarından biri olan, yaklaşık 40 kitabı Fransızca'dan Türkçe'ye çeviren ve dört kez evlenen Süreya, girdiği şeker koması sonucu 9 Ocak 1990'da hayatını kaybetti.
Eve dönmez bir akşam;
Ve gün yüzlü çocuğu,
Sorar: Nerede babam?
Bakarlar, oldu, bitti;
Gelir, derler çocuğa,
Baban attaya gitti.
Uzar gider bu atta;
Ve neler neler olmaz
Ve kimbilir ve hatta;
Bir mahşer gerisinde;
Babası döner bir gün,
Oğlunun derisinde...
I Necip Fazıl Kısakürek
Şair, yazar ve mütefekkir Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, savcılık ve hakimlik görevlerinde bulunan hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey ile Girit muhaciri bir ailenin kızı olan Mediha Hanım'ın çocuğu olarak 26 Mayıs 1904'te dünyaya geldi.
Çocukluğunu, dönemin ünlü hakimlerinden büyükbabası Mehmet Hilmi Bey'in Çemberlitaş'taki konağında geçiren Kısakürek, 5-6 yaşlarında dedesinden okumayı öğrendi. Büyükannesi Zafer Hanım'ın da etkisiyle okuma tutkusuyla tanıştı.
"Her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
Babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur
Saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
Çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
Gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
Babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur…"
I Turgut Uyar