Ahmet Hamdi Tanpınar'dan 1 kitap 1 cümle
Ahmet Hamdi Tanpınar için "geçmiş" hep çocuk yaşta kaybettiği annesinin resmidir. Peki, Tanpınar'ın bu yüzden her zaman rüyalara sığındığını, hayal ve hülya kavramının eserlerinin bütününde yer edindiğini biliyor muydunuz? Sizler için, "Zaman şairi'' dediğimiz Tanpınar'dan ''1 kitap 1 cümle''yi derledik.
Giriş Tarihi: 10.05.2019
09:09
Güncelleme Tarihi: 10.05.2019
09:22
Edebiyat Üzerine Makaleler
Edebiyat Üzerine Makaleler kitap özeti:
Bir Türk felsefesi yoktur, fakat bir Türk edebiyatı vardır ve bu edebiyat, duygular, hayaller ve semboller vasıtasıyla Türk milletinin hayat karşısında aldığı tavrı, yani Türk'ün insan, kainat, toplum, din hakkındaki görüşlerini canlı bir şekilde ifade eder. Felsefe, doğuda ve batıda efsanelerin, dinlerin ve edebi eserlerin yorumundan doğmuştur. Eğer, bir Türk felsefesi yaratılacaksa, bunun kaynağı, hiç şüphesiz Türk edebiyatı olacaktır.
Türkler, edebi eserler vücuda getirmişler ve severek okumuşlardır ama onların derin manaları üzerinde düşünmemişlerdir. Türkiye'de en basit şekli ile edebiyat tenkidi, Tanzimat'tan sonra başlar. Bunların büyük bir kısmı sövme, övme veya basit dil ve tarih yanlışlıklarının tesbitinden ibarettir. Edebi eserlerin ilmi olarak incelenmesi Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü ile başlar. Köprülü, Türk edebiyatı ile Türk tarihi arasında bağlantılar kurar, Nurullah Ataç, derine inmeyen izlenimci bir tenkitçidir. Kendisi de bir sanatkar olan Ahmet Hamdi Tanpınar, Türk edebiyatına yaratıcı bir gözle bakar. Onun başkalarına üstün olan tarafı, tarih ile beraber sosyoloji, psikoloji ve felsefe kültüre de sahip oluşudur. O, Türk edebiyatını zengin bir kültüre dayanan bir bakışla yorumlar. Derlenen bu makaleler, Türk edebiyatı üzerinde yeni yorumlar yapmak isteyenlerin mutlaka okumaları gereken kaynaklardır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Hastalık başka şeydi, ölüm başka şey... Aralarında o kadar uzun bir yol vardı."
Suat'ın Mektubu kitap özeti:
Tanpınar Arşivi'nden yayına hazırlanan ilk kitap : Suat'ın Mektubu
Tanpınar, Huzur'u yayımladıktan sonra yaptığı bir söyleşide kendisine yöneltilen, "Huzur devam edecek diyordunuz?" sorusuna "Edecek, tabii edecek. Mümtaz ölmemiştir. Hâlâ yaşıyor ve yeni bir insan olarak doğmak için beni zorluyor" cevabını verir ve şunu ekler: "Fakat daha evvel Huzur'un öbür kısmını neşredeceğim, yani Suat'ın Mektubu'nu. Küçük bir eser, okuyucu orada Mümtaz'ın meselelerini daha başka bir planda görecektir."
Tanpınar'ın bu niyetini kuvveden fiile çıkardığını İÜ Türkiyat Enstitüsü'nde bulunan arşivindeki sayfalar göstermektedir. Bu sayfalar, eksik de olsa Tanpınar'ın "küçük bir eser" olacak dediği mektup üzerinde ciddi bir emek harcadığını göstermektedir. Sayfaların büyük bir kısmı daktilo edilmiş, bunların her biri daha sonra eski yazıyla bol miktarda çıkmalar ve eklemelerle epeyce değiştirilmiştir. Daktilo edilmesi, kalemle yazmayı tercih ettiğini bildiğimiz Tanpınar'ın metni en azından bir defa elinden çıkardığını, daha sonra üzerinde yeniden çalışmaya başladığını gösteriyor.
Suat'ın Mektubu; Huzur romanının karakterlerinden Suat'ın, arkasında Mümtaz'a hitaben yazdığı bir mektup bırakarak intihar etmesini işler. Huzur'da bir paragrafı yer alan bu mektupta Suat açısından Mümtaz'ın anlatılması ve Suat'ın kendi içine dönerek kendisini açıklaması ilgi çekicidir. Bu yarım kalan eseri kitaplaştırmayı tercih etmemizin nedeni de Huzur romanıyla olan bu doğrudan ilişkisidir.
Suat'ın Mektubu'nu kitapta üç farklı şekilde göreceksiniz. Birinci bölümde, Tanpınar'ın üzerini çizdiği kelime ve satırlar metinden çıkarılmış, gerekli yerlerde sayfaları birbirine bağlayacak kısa notlar konulmuştur. Bu şekilde yazarın metnine sadık kalınarak bir kurgulamaya gidilmiştir. İkinci bölümde ise aynı sıralamaya bağlı kalmakla birlikte bu defa hiçbir ayıklama yapılmamış, üstü çizili bütün kelimeler ve iptal edilmiş paragraflar olduğu gibi muhafaza edilmiştir. Bu bölümde ayrıca arşivdeki sayfaların görsellerine de yer verilmiştir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Hayat eskisi gibi devam eder. Sen hatıralar için yaşarsın. Mucizenin kendisi değilse bile, ondan her yana sinen sır vardır, emniyet vardır."
Hüsrev ü Şirin kitap özeti:
Hüsrev ü Şirin, Tanpınar'ın ilk eseridir. İstanbul'a gelip bir sene Baytar Mektebi'nde okuduktan sonra Darülfünun'da felsefe ya da tarih okumaya niyetlenen Tanpınar, daha sonra büyük bir muhabbetle bağlanacağı ve fikri yönden besleneceği Yahya Kemal'in edebiyat şubesinde derslere girdiğini öğrenince bu şubeye kaydolur. O yıllarda Darülfünun'dan mezun olmak için bir bitirme tezi yazmak gerekliydi. Tanpınar da kuvvetle muhtemel hocalarının yönlendirmesiyle klasik edebiyatımızın en önemli şairlerinden olan Şeyhî'nin Hüsrev ü Şirin adlı eserini bitirme tezi olarak hazırlamıştır. Tanpınar'ın 1923 yılında hazırladığı bu tez, günümüz alfabesine aktarılmıştır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…