Ali Emiri'nin Osmanlı Tarih ve Edebiyat Mecmuası
Ali Emiri Efendi; hayatı boyunca topladığı kitapları Millet Kütüphanesi adıyla kurduğu kütüphaneye bağışlayan, Divanu Lugati't-Türk'ü ilim alemine kazandıran ve yayınladığı eserleriyle edebi hayatımıza hizmet eden çok yönlü bir şahsiyetti. Yayınladığı dergilerle edebiyat, tarih ve kültür hayatımıza katkılarda bulunmuştu. Onun çıkardığı, birbirinin devamı niteliğinde olan "Osmanlı Tarih ve Edebiyat Mecmuası" 20. yüzyıl edebiyatımızın çehresini yansıtmaktaydı. İşte Ali Emiri'nin bir son ve başlangıca ışık tutan Tarih ve Edebiyat Mecmuası...
Giriş Tarihi: 04.05.2020
15:36
Güncelleme Tarihi: 04.05.2020
15:42
ALİ EMİRİ'NİN KÜLTÜR HAYATIMIZDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Ali Emiri Efendi, Osmanlı'nın son döneminde yetişmiş şair ve yazarlar arasında yer ald ı.Ali Emiri'nin edebi hayatımıza katkısı deyince akla ilk gelen kuşkusuz Divanu Lügati't- Türk'ü edebiyat ve milletimize kazandırmasıydı.
Nevi şahsına münhasır kişilerden kabul edebileceğimiz Ali Emiri, gerek yazıları ve gerekse şiirleriyle dağılmakta olan devleti bir arada tutmaya gayret etmiş ve bir milli şuur oluşturmaya çalışmıştı . Otuzdan fazla eseriyle, milletine vakfettiği kütüphanesiyle, edebiyat ve kültür tarihimizde kendinden övgüyle bahsedilen bir sayfa açtı. Aynı zamanda Osmanlı tarihi hakkında bilinmeyen pek çok bilgi ve belgeyi ortaya çıkardı.
Aşk, saadet, hayat onun kitaplarıydı: Ali Emirî Efendi
Ali Emiri'nin hayatında kitapların da önemli bir yeri vardı. Topladığı eserlerin yanında kaleme aldığı eserlerin de sayısı az değildi. Memur olarak atandığı yerlerde birçok araştırma ve inceleme yapıp bunları kitaplaştırdı. Ali Emiri'nin şiirlerine bakacak olursak onların da bir hayli yekun tuttuğunu görürüz. Kendisi üç ciltlik bir divanı olduğundan bahseder. Edebi anlayış olarak eskiye bağlı kalan yazar, içerik bakımından yeni metinler de kaleme aldı.
OSMANLI TARİH VE EDEBİYAT MECMUASI
İlim ve irfanla bu denli haşır neşir olan Ali Emiri, 31 Mart 1918- 30 Eylül 1920 yılları arasında 31 say ı olarak Osmanlı Tarih ve Edebiyat Mecmuası adıyla hacimli bir dergi çıkardı. Derginin idarehanesi Ali Emîrî'nin kurduğu Fâtih Millet Kütüphanesi'ydi.
Türkçenin hafızası Divânü Lugâti't-Türk
Derginin yayımlanma sebebi ve yayın esasları ilk sayıda Ali Emîrî tarafından belirtilmişti. Buna göre Osmanlı Devleti'nin ne tarihi ne edebiyat tarihi ne de Osmanlı ve Türk dilinin bir sözlüğü yazılabilmişti. Ali Emîrî Efendi'nin bildirdiğine göre Maarif Nezâreti, bir Osmanlı tarihiyle bir Osmanlı edebiyatı tarihinin nasıl yazılabileceği konusunda kendisine fikirlerini sormuş, o da cevap vermişti. Konudan haberdar olan Vakit ve Tanin gazeteleri Ali Emîrî için takdirkâr ifadelerde bulunurken Köprülüzâde Mehmed Fuad Bey Yeni Mecmua'da (sy. 22 [1918], s. 427-428), memlekette tarih anlayışı henüz Ortaçağ seviyesinde iken millî tarih hakkında çok eksik bir eser bile yazılamayacağını ileri sürdü. Ali Emîrî Vakit ve İkdam gazetelerinde Mehmed Fuad Bey'e cevap verdi. Daha sonra gerek bu cevapları neşretmek gerekse tarihî, edebî, fennî meseleler hakkında ilgili komisyonların faydalanacağı yayınlar yapmak için Osmanlı Târih ve Edebiyat Mecmuası adıyla bir dergi çıkarmaya karar verdi.
Ali Emiri dergiyi yayımlamaktaki bir diğer amacını da bundan sonraki makalelerini günlük gazeteler yerine bir mecmuada derli toplu yayımlamak olarak ifade eder. Dergisini vatana ve millete hizmet etmek için çıkardığını mükemmel bir edebiyat dergisi çıkarmak gibi bir gayesi olmadığını da ekler.
DERGİDE YER YER ALAN METİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Osmanlı Târih ve Edebiyat Mecmuası'nda yer alan metinlerin yaklaşık üçte biri Osmanlı hânedanı mensuplarının şiirlerinden ibaretti. Bunlardan bazıları II. Murad (Murâdî), Fâtih Sultan Mehmed (Avnî), II. Bayezid (Adlî), Kanûnî Sultan Süleyman (Muhibbî), I. Ahmed (Bahtî), III. Mustafa (Cihangir), III. Ahmed (Ahmed) ve II. Mahmud (Adlî) gibi padişahlara, bazıları Bayezid (Şâhî) gibi şehzadelere, büyük bir kısmı da Âdile Sultan'a aitti. Dergi kadın şairlere dönemindeki bütün dergilerden daha çok yer ayırmasıyla da dikkat çekiciydi. Anî, Ayşe (Uyvarlı), Emetullah Sıdkı, Ferîde (Kastamonulu, Baharzâde) Fıtnat, Habîbe (Hersekli Ali Paşa'nın kızı), Hatice, Hubbî Hatun, İffet, Leylâ, Mihrî, Sırrî, Şeref, Tevfîka Nesîb ve Zeyneb hanımlar dergide şiiri bulunan kadın şairlerden bazılarıydı.
Dergideki neşredilen yazıların büyük bir kısmı Ali Emîrî'ye ait olup çoğu imzasızd ı. Ona ait olmayan metinlerin bazıları da yazma eserlerden çıkarıp neşrettiği manzumelerden ibaretti.