Alışılmış yalnızlığın ters köşesindeki yazar: Yusuf Atılgan
Az yazdı ama çok tanındı. 28 yaşındaki tedirgin Bay C.'si, dışarıdan bakıldığında sıradan ve basit görünüşe sahip ama içinde derin kuyuları olan Zebercet'i, çalışkan iş bilir köy çocuğu Selim'i, bunların yanında Hacırahmanlıspor Futbol Kulübü… İşte, tüm bu eserlerin başmimarı Yusuf Atılgan'ı vefatının yıl dönümünde yeniden sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 26.06.2019
10:40
Güncelleme Tarihi: 09.10.2021
09:39
YUSUF ZİYA ATILGAN, 27 HAZİRAN 1921
Yusuf Atılgan, 25 Ağustos 1921'de Manisa'nın Göktaşlı mahallesinde dünyaya geldi. Yazarın kendi ifadesine göre bu tarih, ay itibariyle gerçeği yansıtmaz. Gerçek doğumu 27 Haziran. Bu durum da yazarımızın resmi tarih kayıtlarının aksine iki ay daha uzun yaşadığını gösterir. 1922 yılında Manisa Yunan işgali altındadır. Atılgan ailesi işgalden hemen sonra Manisa'nın 20 km uzağındaki Hacırahmanlı köyüne yerleşirler. Bu verimli topraklar, yazarın hayatına ve romanlarına mekân olan ve yaratıcı gücünü kuşatan topraklar olacaktır.
Nüfus cüzdanındaki adı Yusuf Ziya Atılgan'dır. Babası Hamdi, annesi Avniye'dir. Babası Hamdi Bey, Manisa İdadisi mezunudur ve Düyun-u Umumiye idaresindeki kolculuk görevinden ayrılıp bakkallığa başlayarak ailesinin geçimini bu yolla sağlamaya başlar.
YUSUF ATILGAN, AĞABEYİ VE KÖY ÖĞRETMENİ HALİL ERDOĞAN İLE BİRLİKTE
Tarihsel soyağacını geriye götürdüğümüzde 1847 savaşında Yunanistan'dan göç etmiş bir aileye mensup olan Yusuf Atılgan'ın Turgut adında bir de küçük kardeşi vardı. Aynı zamanda Turgut Atılgan'ı, daha sonra ağabeyinin hikayelerini yarışmaya bizzat gönderen kişi olarak tanıyacağız.
ORTAOKULU MANİSA'DA, LİSEYİ BALIKESİR'DE OKUDU
Hacırahmanlı Köyü Atılgan'ın eğitim hayatına ilk adım attığı yerdir aynı zamanda. İlk üç yılı burada okuyup son iki sınıfla ortaokulu Manisa'da okumuş ve liseyi Balıkesir paralı yatılı okulunda bitirir. Atılgan, 1939 yılında lisenin edebiyat bölümünden mezun olur.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ
Ailesi Tıbbiye'de okumasını istemesine rağmen o, öğretmen olabilmek arzusuyla Edebiyat Fakültesi'ni seçer. Babası, ilk sene para gönderir ancak daha sonraki seneler para göndermeyeceğini belirterek oğluna başının çaresine bakmasını öğütler. Bunun üzerine Atılgan, askeriyeye başvurur ve başvurusu kabul edilir. Artık fakülteye askeri kıyafetle gelip gider.
Atılgan'ın fakültedeki hocaları, onu oldukça etkilemişti. Dil bilgisini Reşit Rahmedi Arat, Halide Edip Adıvar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Caferoğlu, Ali Nihat Tarlan, Fahir İz hocalarıdır. Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi olmaktan büyük bir kıvanç duyardı.
Akşehir'deki Maltepe Askeri Lisesi'ne öğretmen olarak atanır. Ancak bir yıl daha dolmadan bir yığın soruşturmaya maruz kalır. İleri Gençlik Birliği adındaki bir örgütle ilişkisi olan Atılgan, dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi'ne çıkarılır. Mahkeme sonunda ordudan ihracına karar verilir. Altı aylık cezasını, on aydan daha fazlasıyla çeker ve öğretmenlik hakkı da elinden alınır. Bu olay onu fazlasıyla üzmüştür. Hapishaneden çıkar çıkmaz köyüne geri döner ve geçimini çiftçilikle sağlar.