Anı türünün ilk örneği: Babürname
Türk tarihinde mühim rol oynamış bir devlet adamı olmanın yanında aynı zamanda Çağatay Türkçesiyle nazım ve nesir sahasında da muhteşem eserler veren Babür Şah, Türk edebiyat tarihinin unutulmaz ediplerinden birisidir. Bâbür'ün oldukça hareketli geçen bir hayatın içinde kaleme aldığı Bâbürnâme, edebiyat tarihimizin en kayda değer eserleri arasında yer alır. Tarihi bilgilerin yanında hem şehirler hem de önemli kültür ve devlet adamları hakkında yazılmış çok önemli bir kaynak olan Babürname ile ilgili bilgileri siz Fikriyat okurları için derledik.
Giriş Tarihi: 13.01.2020
16:34
Güncelleme Tarihi: 13.01.2020
17:23
Aynı zamanda döneminin önemli hadiselerini, hayatını, yaptığı savaşları, tanıdığı sanatçıları ve devlet adamlarını Vekâyi veya Bâbürnâme denilen eserinde anlatan bir hatırat yazarıdır.
"Bir vilayete iki padişah, bir askere iki kumandan karışıklığa ve haraplığa sebep olur, perişanlığa yol açar. On derviş bir kilimde uyur, iki padişah bir iklime sığmaz."
Babürname, Bâbur'un hayatındaki askeri, siyasi ve kültürel alandaki birçok olayın yıllara göre bölümlenmiş birer anlatımıdır . Türk dünyasında önemli bir yeri olan Bâbür Şah'ın kaleme aldığı Bâbürnâme, dönemin sosyo-kültürel hayatını yansıtan bir boy aynası gibidir.
Türk edebiyat tarihçisi Ömer Faruk Akün, Babürname isimli yazısında eserin ehemmiyetini "Bâbürnâme, bütün zenginlik ve ehemmiyetinden başka edebiyat bakımından da başlı başına bir değer taşımaktadır. Kullandığı sözlerin tek başına bütün bir Çağatay lehçesi lugatını kuracak kadar zengin kadrosu, olay ve varlıkların en belirleyici taraflarını yakalayan olgun ve çok güzel işlenmiş dili ile Bâbürnâme Çağatay edebiyatında nesrin şaheser seviyesine yükseldiği bir zirve olmuştur. Bâbürnâme, üslûbunun bu tarafları ile Nevâyî'nin nesrinden çok ileridedir." yorumuyla ifade etmiştir.
Çağatay Türkçesiyle yazılan eser
Babür, hatıralarını Çağatay Türkçesi ile kaleme almıştır. Bâbürnâme'nin XVI. Asır içinde Doğu'nun yaygın ve müşterek edebiyat dili olarak Farsça'ya tercümeleri ortaya konulmuştur. Bunların en eskisi, 931'de (1524-25) yani Bâbür hayatta iken tercüme edilmiştir.
Eser hangi isimlerle adlandırıldı?
Doğrudan doğruya verilmiş bir adı olmadığı için Bâbür'ün hatıratı Babürname'den başka Vekayi', Vâkıanâme, Vâkıât-ı Bâbürî, Vekāyi'nâme-i Pâdişâhî ve Bâbüriyye olarak da adlandırılmıştır.
Babürname, Babür'ün on iki yaşında Fergana tahtına çıkışı ile başlayıp ölümünden bir yıl öncesine kadar olan zaman içindeki hayatını anlatır.
Bâbürnâme'nin mihverini, Bâbür'ün siyasî iktidarını koruma ve yeni siyasî birlikler kurma yolunda yaptığı mücadeleler teşkil eder.
"Canımdan başka, vefâdâr bir yar bulmadım; gönlümden başka, sırlarıma mahrem bulmadım."