Bahaettin Karakoç'un duygudan duyguya sürükleyen şiirleri
Şair bir ailenin üç çocuğundan biri olan Bahaettin Karakoç, edebiyatımızda "Dede Korkut" ve "Beyaz Kartal" olarak anıldı. Şiirde biçimi bir enstrümana benzettiğini her fırsatta dile getirdi. Yazarlığa ve şiire meraklı gençleri edebiyat dünyasına kazandırmayı amaçladı. Mesleğini soranlara "şairim" diyen Karakoç'un, duygudan duyguya sürükleyen şiirlerini derledik.
Akşam olur mesafeler daralır
Yollar kilitlenir, sesler aydınlık
Bir rüzgâr eser ki türküyle ıslık
Dağlar geçit vermez yolcuya
Burası Anadolu'dur
Mektup yaz
Gün doğar, gün batar balam
Sen uzaksın
Sen uzaksın, gönül ister
Ağlar da avutulmaz
Aşkın fotoğrafı gözlerimde fer / kanat
Yürek sürekli zikir ile beslenince anladım…Yaş dorukta, gönül hâlâ çıktığı yolun başında
Başım dağlar gibi sislenince anladım…
Şair, 16 Ekim 2018'de evinde rahatsızlanmasının ardından kaldırıldığı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümünde yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.
Allah'ım, denizlere cemalinle yansı
Sevgiyi tanısın kıyılarla öpüşürken
Her can
Hem nigarı tanısın hem de nigarendeyi
Gökteki galaksilerle doldur içimi
Dinimle tatlandır yeryüzünü
Dilimle kanatlandır diller coğrafyasında
Her yere ulaşmak istiyorum.
Allah'ım, dualarımı bereketlendir
Ve hep gülümse...
Beni duyduğunu biliyorum.